2024’te de fiyatı aynı kalacak tek şey o…

Enflasyon canavarının etkisinde kalmayacak tek örün belli oldu. Bu da güzel bir gelişme bence..

Canavar da korktu tabii.. Ya içine çeker se beni diye.. Ondan sonra, hoop çöp’ e..

Her eve lazım sonuçta.. Olmazsa olmazdır kendisi..

Alışverişe çıkıldığında, muhakkak ki alınandır. İstersen alma!?!..

Ne onsuz yapabiliriz, ne de o olmadan rahat edebiliriz.. sayesinde, işimiz kolaylaşır.. Her zaman elimizin altında olmaz ise şayet, rahat da edemeyiz..

Plastik torbalardan söz ediyorum, belki anlamışsınızdır… Naylon torbalar yaşamın her anında gereklidir bence.. Çöp atmak için de biçilmiş kaftandır.

Market alıverişinde aldığımız ihtiyaç maddelerini taşır iken de elimizden düşmezler hiç.

Zam’ sız ve zamlanmayan tek bir kalem kalmamış iken, bu ürünün zamlanma ması da güzel bence.

Plastik poşetlerin satış fiyatı 2024'te de değişmeyecekmiş.. Güzel bir haber değil mi?

Bilindiği üzere; Ocak 2019’ dan buyanai Türkiye'de uygulanmaya başlayan ve 25 kuruşa satılan market poşetleriyle ilgili yeni bir karar alınmış..

Bu karara göre;  1 Ocak'tan, yani bu günden itibaren plastik poşetlerin geri kazanım katılım payı 60 kuruş oluyor, 25 kuruş olan tüketiciye satış fiyatı ise değişmiyor..

Zam’ sız kalan poşet, böylelikle zam girmeyen tek kalem olarak tarihe geçiyor diyebiliriz bu durumda.

Konuyu detaylandıracak olur isek şayet; Çevre Kanunu Uyarınca Alınacak Geri Kazanım Katılım Payı Tutarlarına İlişkin Tebliğ Resmi Gazete'de yayımlandığından, edindik bu bilgileri.

Özetle olan şu; Tebliğ ile geri kazanım katılım paylarının 2024 yılında geçerli olacak tutarları belirlendi. Buna göre 2019 yılından beri 25 kuruşa satılan plastik poşetlerin tüketiciye satış fiyatı da aynı kalmış oldu.

Marketlerde tüketiciye 25 kuruştan satılan plastik alışveriş poşetlerinin geri kazanım katılım payı 60 kuruş olarak belirlense de, Alışveriş poşetlerinin 25 kuruş olan tüketiciye satış fiyatı sabit kaldı.

EMEKLİ, ASGARİ ÜCRETE FİT…

Nereden mi çıkardım şimdi ben son derece iddialı bu sözü.

Çevremde, ben gibi çok emekli var. Özellikle,ş sabite bağlanmış gibi gözüken SGK emekli maaşları alan tanıdıklarımdan işitiyorum;

“Barı asgari ücretle sınırlı kalsa maaşlarımız “ şeklindeki o sözü.

Bana da mantıklı gelmiyor değil hani..7,5 olacağına, 17 bin 2 TL olsun..

Eskiden, iki buçuk katı olsa da maaşlar, asgari ücretin.. Şartlar ortada, güncellemeler sonucu, durum bu. Yapacak bir şey yok.. Allan devletimize zeval v ermesin.. Şükür…

Yeni yılda, belki sesimizi duyan olur diyor bir çok emekli..

Öyle uçuk maaş alma derdinde de değiller..

Bari asgari ücret kadar alalım demelerinin yanlış bir tarafı da yok bence.

Emekli hayalleri kurar çalışan her işçi..

Emekli olduğunda, yetsin ister maaşı.. Çok değil ki bu hayal.. Ya da, bir hayal değil bence de bu hayal..

İşçi, kar demiyor,kış demiyor.. Sıcak demiyor. Soğuk bilmiyor. Çalışıyor da çalışıyor.

Kimisi inşaat işçisi, kimisi fırıncı..

Bir de, kara elmas için, torağın onlarca metre altında ekmek parası derdinde olan madenciler var..

Öyle çok zahmetli iş kollarında, işçi olan var ki kısacası, hak ediyorlar bence de, daha evvel iki buçuk katı olsa da, şimdilerde, iki buçuk katı altında kaldıkları asgari ücret kadar maaşı…

Belki diyorum, bir duyan olur bu sesi..

Belki, emekli rahat eder ömrünün son demlerinde..

İkinci baharı yaşar sevdikleriyle..

Düşünüyorum da; sahi çok mu şey istiyor emekli!?!..