'Hopppala' dedi, arkadaş, sonra da sordu; 'Ne harami yahu' diye...

Daha konuşmama fırsat vermeden ekledi ardından: "SARAY DA MISIN SEN?!"
Sadece Saray' da mı olur Harem?..
İstanbul'da dile gelebilecek bir lokasyan değil midir Harem?!..
Harem muhabbetini, Osmanlı padişahlarına özel sananlarımız çoktur diye biraz bahsedeceğim elbet, Harem başkaca nerelerde varmış diye..
Bir İstanbul ziyaretimde, nerede olduğumu sorun arkadaşıma,(otobüsten yeni indim) dememe rağmen, ardından da tam olarak bulunduğum yerin Harem olduğunu söylediğimde karşılaştığım sorudan yola çıkarak, bugün Harem muhabbeti yapmak geldi aklıma.
Bir tarihte, okuduğum Harem üzerine anlatımda  Mısırda da var olduğunu öğrenmiştim Harem' in..
Biraz bahsedeyim o vakti, hazır Harem demiş iken..
Orada da o vakitler kraliyet var. Nere de; Mısır' da.
Antik Mısır'da, kraliyet ortamında yaşayan  kadınların çoğu, Mısırlıların deyimiyle 'ipet-nesut'  bizim ise Harem  dediğimiz yerde yaşıyorlar imiş.
Dahası, Memphis'te, Thebes'te ve Amarna'da en az bir tane mevcutmuş 'ipet-Mesut' dan.. Yani, Harem'den.
Ancak  en ünlü ve önemli olanı Thutmose III (MÖ 1490- 1436 ) dönemindeki Fayyum vahasının girişinde olan Medinet el - Ghurab Haremi imiş..
Haremler, kraliyet sarayına bağlı konut veya binalar değil imiş ayrıca.. Müstakiller imiş..
Böyle olunca, insanın aklına başka bir tanım demek de geliyor ya, neyse..
Bahsi edilen, her biri bagımsız kurumlar, Firavunun ikinci  eşleri ve'Kralın süsleri' ve 'Sarayın yaşayan güzellikleri' gibi çeşitli unvanlar ile de anılır olmuşlar, gün gelmiş..
Antik Mısırda yüzlerce kadın bu yerlerde ağırlanır imiş.. Burada kızların  maaşları da var imiş..
"Firavunun periyodik ziyaret yeri mi yoksa saraydan uzaklaştırılan kadınların da evimi olduklarını bilmiyoruz" diye bir satır da geçiyordu bahsettğim anlatımda..
Bence bir tür Kadın sığınma evi olabilir, Antik Mısır'ın bu müstakil yerleri.. Bence tabiiki, kesin bir bilgi yok bu konuda..
Mısır haremi ekonomik olarak bağımsız bir kurummuş.. Tarıma elverişli arazileri, tahıl ambarları, çiftlikleri, üretim atölyeleri, sürüleri varmış..
Bir tür üretim komleksi mübarek..  Ve bu kompleksin idaresi erkeklere ait imiş..
Dahası, kraliyet hazinesinden  ayrıca özel bütçeleri var imiş..
Haremin başında firavunun güvendiği bir adam  ve bilinenin aksine bu adam da hadım değil imiş..
Kadınların da eğirme,dokuma,tekstil gibi maliyetlere kısmen katkıda bulunduklarının bilindiğinden de söz edilen okuduğum Antik Mısır  Haremlerine ilişkin anlatım, çok dikkatimi çekmişti.
Buraya da dikkat; Firavunun  ve ileri gelen ailelerin çocukları haremde eğitilirler imiş.. Bazı yazılı kaynaklar 'Kraliyet Çocukları Evi' adlı bir kuruma atıfta bulunsa da, bu ayrıca bir araştırma konusu olmalı bence.
Haremde kalan kadınların sayısı bir çağdan diğerine önemli ölçüde değişim göstermiş. Yeni Krallık döneminde (M.Ö. 1552-1069) ' da sözüm ona bu gözlenmiş.
Bu da ilgniç bir bilgi geldi bana.. Mısır bölgesel olarak genişledikçe, yabancı prensesler hareme girmeye başlamış.
Dış politika nedenleriyle evlenen ve diplomatik ayrıcalıklara sahip olan genç kızlar, firavunun müttefiklerinin veya vasallarının kızlarıymış güya.. Antik dönemin, antin kuntin işleri işte..
Bu bilgi de bana çok ilginç geldi. Tahta katılmasından kısa bir süre sonra  III.Amenhotep  , Mitanni krallığının Kral Shuttarna II'nin kızı Gilukhipa'nın istemeye karar verir..
Gilukhipa, 317 kadın ile Mısır'a gelir.. Shuttarna'nın ölümü üzerine, III. Amenhotep, kısa bir süre içinde Mitanni'nin yeni kralı Tushratta'ya yazarak, kızı Tadukhipa' yı ister.
Bu evliliklerin iki halk arasındaki bağları sürdürmedeki rolünü açıkça gösteren bir jest olduğu savunuluyor, kimi Anik Mısır tarihi araştırmacısına göre. Yok artık?!...
Gelelim bu ayrıntıya; II. RAMSES VE HİTİT PRENSESLERİ...
19. hanedan döneminde II. Ramses (MÖ 1289-1224) yabancı prenseslerle evlilik geleneğini sürdürmüş. Uzun saltanatı boyunca, II. Ramses, Babil kralının bir kızı ve kuzey Suriye hükümdarının kızıyla evlenmiş, ancak en bilindik olanı iki Hitit prensesi ile yapılan evliliği olmuş.
MÖ 1246 civarında Hitit kralı en büyük kızını altın, gümüş, mücevher, hayvan ve kölelerle birlikte Mısır'a göndermiş.
Gerçek adı bilinmeyen Hitit prensesi Mısır'a vardığında, Medinet el-Ghurab'ın hareminde ikamet etmeye başlamış.. Antik Mısır’ ın haremleri, adı bilinmeyen Prensesi bile ağrımamış, ne ilginç bilgi değil mi.. Konuk edilenin adını bilmiyorsun bile.. Ne Harem? Adın bilinmese de, konuk olabilirsin der gibi sanki?!..