'Bir kedim bile yok' şarkısının tamamını, kimler söyleyebilir?!.

Sanıyorum, 1990' ları genç olarak yaşamış bizler o şarkıyı hemen mırıldanabiliriz. Belkide çoğumuzun kediye olan sevgisi bu şark ile başlamıştır, kim bilir?
"Hey Corç, veresene borç" sözleri de zihnimizde halen yer tutan bir şarkıdan. Yanisi, dünya boşa dönmüyor bizde. Nedenini biliriz bu sürekli dönme halinin. Fizik, Kimya, Biyoloji ve elbette ki Edebiyat. Ençok secvdeğimiz ders Beden, hiç sevmedğimiz ise matematik. Belki bu sevgisizlik yüzündendir matematiğin bizde hep bozuk oluşu. Matemakik bozuk olunca, hesap kitap da olmaz, tonla para kazandığımız günleri çar çabuk geride bırakmasını bildiğimizden, parasızılık hep boy gösteren olmuştur  bizim cebmizde, cüzdanımızda.
Asıl sevilmesi gerekeni, son düzlükte fark edince, olanlar da olmuştur yani..
Hadi gülelim yine.  Ağlanacak halimize gülüp geçelim. Hayat kısa zaten değmez bir  aşka misali olalım yine.. 90' lar çocuklarıyız biz. 80' leri de adam gibi yaşamış bir nesiliz.
Ne yapacağız ki fazla parayı. Allah sağlık versin, gerisi hpikaye diyenlerdeniz veselam.
Güne başlar iken Milyonluk soru diye başladım. Milyonu kazansaz ne, kazanmasak ne. Degil mi amma?!.
Geçende Kim milyoner olmak isterde, milyonu kazandıracak soru Dede Korkut masallarından çıkmış. Hevangi sim, Dede Kıorkut masallarında geçmez miş soru.4 şık var. Şıklardan birinde 'Bala Hatun' seçeneği.
Yanıt oydu demeyeceğim şahsen. Doğru olsa ne, olmasa ne. Kazanacak ben miyim sonuçta Miyonu?!..
Ben bir tık daha ödeye geçeceğmi şimdi. Soruyu yeni işittim, yanıtını gürünce de şok geçirdim.
Ben gibi kimse cahil kalmasın derdindeyim şu an.
Nede olsa biz 90' lar, öncesinde 80' leri başarı ile tamamlamış bir neslin çocuklarıyız.
Paylaşım şart kardeşim. Bilenler, bilmeyenlere öğretecek kuralı bizde hep oldu, hep olacak. NOKTA..,.
Sosyal medyada, 'Tarih ve Arkeolojinin Gizemi' isimli sayfanın sıkı takipçisiyim. Öneririm. Ne ilginç bilgiler paylaşılıyor bu sayfada. Öğrenmenin yaşı yok sonuçta.
Bu bilgiyi belki işitmişimdir daha evvel. Ne de olsa, ben hayatta iken yaşamış bu bahsedilen.
Gerçi yıl 1974.. Biz o vakitler,  Ayşe'nin tatile çıktığı günleri izledik hep. Kıbrıs Barış Harekatı ile insanlığa sıkı bir ders veren  Millet olduk Mehmetçiğimiz ile..
Yoksa bizim neyimize bu ilginç bilgi... Fakat yine debanhsedeeyim, bana çok ilginç geldi bu bilgi.     
Bilgi şu; 3189 yaşındaki mumya'ya pasaport çıkarılışı.
1974 yılında, Bis Kıbrıs' a çıkarmadayız, komandolarımız havadan adaya yağıyor..
Kıbrısa çok yakın olmayan bir yerde de,  II. Ramses'in mumyasını tehdit eden bakterilerin tedavisi için, sözüm ona  mumyanın Mısır'dan alınıp Fransa'ya gitmesi gerekiyor...
Fransızların, kesinlikle  Fransız kaldıklarını gösterir bir durum bence bu.. Kıbrıs'ta bir soykırım yaşıyor Türkler. Onların, Fransızların derdine bakın hele..
 Mumya' nın  bakteriler tarafından zarar görmemesi gerekiyormuş.. (Yerim sizin bu ince düşüncenizi.) 
Bahsettiğim bu ilginç bilgiye göre, Fransanın bir derdi de derdi yasaları.
Çünkü, Fransız yasalarına göre ülkeye girecek olan ister ölü ister diri pasaport çıkartmak zorundaymış.
Ve şöyleoluyor efendim,  Mısır Hükümeti bunun için II. Ramses'e pasaport çıkarmak zorunda kalıyor.
Ramses pasaportu olan  bir firavun olarak tarihe geçiyor, vay be?!..