‘AK Parti’ nin, Vekil Turan ve Vekil Gider’i şehirde olmadığı günlerde Çanakkale’ de varlığını hisseden var mı? ‘ diye sorsam, hakikaten bu Sual’ e kim doğru yanıtı verir?
‘AK Parti’ nin, Vekil Turan ve Vekil Gider’i şehirde olmadığı günlerde Çanakkale’ de varlığını hisseden var mı? ‘ diye sorsam, hakikaten bu Sual’ e kim doğru yanıtı verir?
Bence Hiç kıvırmamak gerek. Vekil Turan ve vekil Gider yok ise, il merkezi ve ilçelerinde pek de iktidarın günlük etkinlikleri gibi, gündeme damga vuracak söylemleri de yok.
Hele bir bakalım gazete arşivlerine. Ne gündeme ilişkin değerlendirme, ne de etkinlik. Vekiller olmadığı günlerde, sanırsınız AK Parti tatilde.
İktidar olacan, ve sus pus kalacan… Hadi canım, yok artık.
Mutlak bir açılış yapmak, ya da temel atmak değil mesele. Varlığını hissettirmek gibisi var mı şekerim?
Çanakkale’ nin AK Partilileri boşa takmadı o lakabı. ‘Atom Karınca’ benzetmesi yaptıkları Milletvekili Turan’dan örnek vererek konuştuğuma bakanlar, sakın ha bir yakınlaşma amacında olduğumu düşünmeyin. Düşünülmesi gereken şu; ‘Biz neden etkin ve aktif olamıyoruz?’
Bence bu sorunun yanıtı, biraz gözlem yapabilmek. Biraz da insanlara temas etmenin, nasıl olduğunu izleyip, ezberlemek.
Günlerdir tık yok iken, iki gündür bir yoğun trafik.
O’ rada da ‘o’ var, şurada da ‘o’ Kim mi? Elbette partililerinin deyimiyle ‘Atom Karınca…’
Haftalarca gelmese Seçim bölgelerine sayın vekiller, ilk geldiklerinde Partililerince davul zurna ile karşılanacaklar.
Bunu neden diyorum? Çünkü; iktidarın varlığını anca o vakit hissettiğini söyleyen o kadar çok AK Partili tanıyorum ki, bütün mesele de oradan çıktı zaten.
Vekiller yok ise siyaset de yok diye serzenişte bulunan isimleri say doeseler, sanırım beş on sayfa doldururum.
Yani, işkembeyi Kübradan çıkmadı bu dediklerim.
Temel atıyor, açılış yapıyor. İftar sonrasında sahur’ a koşuyor. Ve gün bitmese, devam edecek aynı enerji ile Çanakkale ziyaretleri.
Atom Karınca gibi, Giderli sözlerin adamı sayınv ekil Ayhan Gider mesela. O’ da tozunu çıkartıyor sahanın. İyi de, nereye kadar?
Vatandalar temas istiyor. Vatandaşlar sıcaklık talep ediyor. Çat kapı çay içmeye bekliyor da, ne gelen var, ne de giden.
Benden söylemesi. Sahada konuşulanlara biraz kulak verilse, Çanakkale siyaseti daha da renklenecek.
Bu gün, durdum durdum da, nereden mi bu denli anlaşılmazlıkları yazdım.
Bıktım usandım da ondan. Hangi siyasetçiye merhaba desem, selam verdiğime bin pişman oluyorum.
Bu dediklerimi hemen her gün dinleyen biri olarak, ‘Soruna bir an evvel bir çare’ diyeyim de, ‘Ben yazdım. Daha ne gelir elimden?’ diyerek, dinlemekten usandığım şikayete konuları dillendiren siyasetçi ağabeylere, yazdıklarımı gösteririm.
Göstermekle de kalmayıp, ‘Bu sayfayı alın, tanıdık ilgililere fakslayın’ derim geçerim.
Aylardır içimi şikayetle dolduran ağabeylerle süren sohbetlerde, her gün aynı telden gelen, o dinletilere kulak vermekten usandım.
Bu kadar mı zor, vatandaşa temas? Bu kadar mı zor: iki esnafa ziyaret ve hal hatır sormak?
Bitmedi, bu kadar mı zor, çarcı cadde, sokak gezip, selamlaşmak insanlarla?
Neyse, bu dediklerim hayli zor olsa gerek.
Öyle ise, ne yapmak gerek? Bence şu yapılsa olay kökten çözülecek. Bakın Sayın vekil Turan’a, giderli söylemlerin adresindeki vekil Gider’e.
Vekillerin yanında Sadece öz çekim için değil, yaptıklarını gözlemleyerek, biraz da onları taklit ederek, sanırım sorun çözülecek.
Çok mu konuştum ne? Kusuruma bakmayın artık…
Sahanın tozunu attıran vekil Turan’ dan bir örnekle, sona gelirken yazdıklarımda, hafta sonuna saatler kala, bir orda, bir burada, kıskandıran bir enerji ile Sahada kalan vekil turan neler yapmışı da anlataşyım da, reklamlarda sona geleyim.
Buraya dikkat, AK Parti İl Başkanlığı Tarafından Ramazan ayı boyunca Çanakkale Merkez Arslanca camii bahçesinde düzenlenen sahur programına katılmış sayın vekil.
Bunda ne mi var? Ne yok ki… Gün boyu, Biga’ da onca ziyaret, açılış, temel atma. Hem de oruç ağızla, adam gibi siyaset.
Okullar tatil oluyor, kareler dağıtılacak. Siyaseten bir karşılığı yok belki ama, Anasınıfı öğrencilerinin karne sevincini paylaşma.
Sonrasında Biga’ da iftar. Sonrasında programa devam. Ziyaretler hız kesmiyor, sahurda ise gençlerle buluşma.
Bilmem anlatabildim mi?
Haydin hoşça kalın. İyi pazarlar…
