Millet olarak en çok dikkat kesildiğimiz konudan yüklenince sayın vekil Bülent Öz, haliyle okumadan geçemedim yaptığı açıklamayı.

Öyle böyle değildi sözleri. Sert ve bir o kadar da yoruma açıktı dedikleri.
Hele şu ilk cümleye baktığımda, içimden geçen ilk sözü sanırım bu sözleri okuyan her bir meslektaşım tahmin etmiştir.
Ne miydi o ilk söz? Tam olarak şöyle;
‘DELİL SUNDUĞUNUZ BELGE SAHTEDİR,
FAKAT SİZİN FETÖ İLE BAĞINIZ GERÇEKTİR’
CHP’li Çanakkale Milletvekili Bülent Öz, Darbe Araştırma Komisyonunun önemli isimlerinden Reşat Petek ’in, Darbe komisyonunda sahte belgeyi delil olarak gösterdiği iddialarına ilişkin yaptığı basın açıklamasında;
“İnternette koleksiyoncuların 10 TL’ ye sattığı bağış pusulasını, ağıtlar düzdüğünüz hoca efendiniz CHP’ye bağış yapmış diye utanmadan delil diye gösteriyorsunuz.
Dön artık özledik diye gözyaşı döktüğünüz FETÖ, sizlerin bağışları ile ülkemize darbe girişimini finanse etti. Bırakın 50 yıl öncesi için sahte delil göstermeyi, FETÖ’ nün AKP belediyelerine bağışladığı arazileri açıklayın.
Delil sunduğunuz belgenin sahte olduğunu bilmek için sizin biraz araştırma yapmanız yeterli, fakat FETÖ ile bağınızın gerçek olduğunu bizim araştırma yapmamıza gerek yok” diyerek yüksek perdeden sözlere imza atıyordu.
Dedikleri bu kadar da değildi ve açıklamanın devamında, FETÖ’ nün sahte belgesini gösterdiğini ileri sürdüğü, eleştiri oklarındaki isim için;
“TV programında, FETÖ propagandası yaptığını hepimiz izlemiştik. Yine o ismin, 17-25 Aralık 2013’ ten, yani sözde FETÖ ile mücadele başladıktan sonra, Fetöcü dernek tarafından yılın köşe yazarı ödülünü aldığını sitesinde kendisi yayınladı”  diye de ekliyordu sayın Milletvekili Bülent Öz.
Uzunca basın açıklamasında, şahsen dikkat kesilmemi arttıran bir başka çıkışında;
Darbe Komisyonunda, sahte belgeyi delil göstermek yerine Türkçe Olimpiyatlarına AKP olarak bastırdığınız paranın sebebini açıklayın. FETÖ ile sadece gönül bağınız yoktu. Sizin cesaretiniz onunla kol kola olmaktan öte, onun için paramızdan Atatürk resmini kaldırma cesareti büyüklüğündeydi” diyordu CHP Kurmayı, Çanakkaleli vekil Öz.
15 Temmuz hainliğinden sonra, hain terör örgütünü bitirmek adına gerçekleşen yüzlerce operasyondan bazıları bizim coğrafyamızda da gerçekleşti.
Her duyduğumuz polisiye çalışma ardından, “Köklerini kazıyın da, kurtulalım şu illetten…” diye mırıldananlardan oldum bendenizde.
Nasıl ki, bebek katilleri PKK ve diğer bölücü yıkıcı faaliyetlerin merkezindeki terör örgütlerine vurulan her darbe ardından, içimizden okkalı bir ‘oh be’ çektiysek, aynı iştahla ‘oh be’ çektiğimiz diğer hain oluşum FETÖ ‘ ye yönelik, kökünü kazıma, bu hainleri bitirme operasyonları için de, Güvenlik güçlerimizi,  Yargı mensuplarını hiç yorulmadan alkışlayanlardanım.
Dedim ya, FETÖ hainliğine ilişkin ne zaman yeni bir ayrıntıdan, yeni bir gelişmeden haberdar olsam,  işi gücü bırakıp dikkat kesiliyorum.
Dün de, benzer anı CHP kurmayı Milletvekili Bülent Öz’ den gelen açıklamayı okumaya başladığımda yaşadım.
Bir yandan okurken, bir yandan da kara kara düşünmedim de değil.  
Vekil Öz’ ün açıklamasında kurduğu cümleleri, öyle böyle değildi. İddialar üzerine iddialar.
Açıklamaya dönecek olursam, “Unutmadık Fethullah Gülen için söylediğiniz sözleri. Unutmadık onun için düzdüğünüz ağıtları. Unutmadık onun için yaktığınız ateşin ülkemizi sardığını. Unutmayacağız ona duyduğunuz sevginiz yüzünden gözünüzün kör, kulağınızın sağır olduğunu”  diye devam ediyordu, uzunca kelimelerin geçtiği, sayfa sayfa edilen sözleri.
Ağır laflarla Yüklendiği, “Ne istediyse verdiniz ve Ülkemizin soruna haline getirdiniz” diyerek, FETÖ üzerine konuşan CHP’li Çanakkale Milletvekili Bülent Öz;
“FETÖ ülkemizin sorunudur ama siz önünde el pençe durduğunuz için sorundur.
Ne istedilerse verdiğiniz için sorundur, hoca efendimiz diye önder gördüğünüz için sorundur, uğruna gözyaşı döküp adına para bastırdığınız için sorundur, yargıyı eline teslim ettiğiniz için sorundur” derken, İktidara yüklenip; “Şimdi bu sorun AKP’nin sorunu değildir ülkemizin sorunudur diyemezsiniz. Bugün yaşadıklarımızın hepsinden siz sorumlusunuz” sözleriyle de İktidar partisini tek sorumlu gösteriyordu.
Şöyle bir hafızaları yoklasak, Yıllar içinde geçmişe dönecek olursak, sorumluların tek bir isim, ya da birkaç isimden oluşmadığını görmemek olur mu?
90 öncesi yazılan bir kaç kitaptan hafızamda kalmış satırlar.   Rahmetli Mumcu’ nun yazdıkları mesela. Ya da başka başka rahmetli anacağım mesleki büyüklerim.
Dünden değil ki bu sorunun bir ya da birkaç sorumluları. Dünden önceki, dünlerden gelen bir hainlik değil mi bu FETÖ?
Adım adım büyüyen, ahtapot misali Cennet yurdumu saran bu mikroplar…
Yıllardır konuşulanları, duymayanımız mı var?
Hele bu günlerde, sanki Amerika’ yı yeni keşfetmiş gibi konuşulanları duydukça, sinir katsayım bonuslanıyor adeta.
Beynimde bir uyuşma hali. Sonra da; ‘Dilimin kemiği yok ki, bu şerefsizler yüzünden günah üstüne günah’
Bu mübarek günlerde, her ne kadar oruç tutmuyorsam da, içimden geçeni Yaradan biliyor.
Ettiğim duanın kabul olması için, oruç tutup, namaz kılmam mı gerek sadece?
Bence değil. Allah’ ım, sen büyüksün, sen kadirsin…
İçimden geçenleri de biliyorsun. Güzel yurdumda, Devleti, milleti için tüm enerjisini bu şerefsiz oluşumu bitirme noktasında harcayan, çoluğunu çocuğunu görmeden günlerini geçiren insanlarımıza, güç kuvvetini esirgeme Rabbim.
Çoğu zaman Cebimde para olmadan gezsem de, bıraktım artık parayı pulu. Dualarım bolluk bereketten çok, her daim Huzur için. Terör belası bitsin için.
102 yıl önce, 7 Düvel’e gününü gösteren Türk ulusu; bu günde toprağına, yurduna, milletine, bayrak ve ezanına göz dikenlerin gözünü, yine hiç düşünmeden oyacaktır eminim.
Ne var ki, FETÖ üzerinden siyaset yapmanın hiç kimseye faydası olmayacak.
Sayın vekilin açıklamasında yer bulan sözlerinden yakaladığım için,  bir siyaset çıkışını, böyle açık açık ettim sözümü. Neden mi böyle dedim?
Açıklamada yer tutan şu bölümden ötürü. Demiş ki sayın vekil;
“Biz  FETÖ’cü siyasileri açıklayın diye baskı yaptığımız için, sahte belgeyi delil olarak gösterdiniz ve FETÖ’ nün siyasi ayağını bulduğunuzu sandınız.
FETÖ’ nün siyasi ayağı için sahte kağıt parçasına değil, aynaya bakın. Bu durum sadece gülünç duruma düşmenize sebep oluyor. CHP’ye iftira atarak geçmişinizi unutturamazsınız”
‘Üzerime vazife değil’ deyip geçemeyeceğim bu durum için, biri bana söz verse;
“Mesele, o parti, bu parti den çok, nasıl bitecek bu şerefsizlik” demek olurdu sözüm.
Bence, herkes için de böyle olmalı.
CHP’ li vekil sayın Öz’ ün açıklamasında dedikleri bu kadar değildi. Dahası var.
Ne var ki, sözler ağırlaşıyor, iddialara yenileri de ekleniyor.
Bu noktadan sonra da denilenleri tek taraflı yorumlamak hayli zor olacak.
Ne kendimi, ne de siz değerli okuyucularımızın yorum haddini zorlamayayım.
Tamamıyla FETÖ’ den arınmış günler dileğiyle, ‘Haydin Hoş çakalın.’