“PKK’ ya karşı çarpışanlara da kumpas…!”


“PKK’ ya karşı çarpışanlara da kumpas…!”
Son sözüm bu aslında. “Çanakkale Ruhu, doğan her Türk’ün bedeninde…”
Son sözü erken ettim yine. Neyse artık idare edin…
“CİZRE’ den İddialar…!” için ‘Şok’ desek de geçen 27 Nisan’ da,  yaptığım bir dizi telefon görüşmesi ardından, şimdi naçizane görüşümü kaleme alıyorum.
Diyebilirim ki;  O İddialar tamamıyla “FOS’ muş….”
Neden mi böyle diyorum. Çünkü birebir geceyi yaşayanlarla konuştum.
Şimdi denilebilir ki; ‘Cizre nere?, Çanakkale nere…?’
Lakin; Cizre’ de VATAN toprağı… Ve sonsuza dek de öyle kalacak.
Cizre’ nin vatan toprağı dışında kalması için uğraş veren, FETÖ gibi lanet olası bir terör örgütü olan PKK’ ya karşı sürdürülen temizlik harekatında, amansız mücadelelerin verildiği günleri hatırlayıp o günleri araştırdığımda karşıma çıkan isim ile birebir konuştum.
Neden mi bu isimle konuştum?
Çünkü o isim; geçtiğimiz  27 Nisan tarihinde kaleme aldığım o şok iddialara muhatap kalıyordu da ondan.
O günkü yazımda rumuz verdiğim ve şimdi de ismini açık etmeyeceğim Cizre İlçe Emniyet Müdürü, 15 Temmuz hainlik gecesinde Cizre’ de verdikleri mücadeleyi dile getirirken,  geceyi anlatır detaylarını işaret ettiği ve Sosyal medyada da yer alan bir takım video görüntülerinden de bahsediyordu.
Bizzat kendisinin, Polis telsizinden verdiği talimatların, ses kaydının da geçtiği video görüntüleri ile 15 Temmuz Cizre gecesinin yaşanılanları, iddialara konu ileri sürülenleri adeta havada bırakan boyuttaydı.
Hele hele Kalkışmacıların, yani darbe teşebbüsüne katılanların hedefindeki Cizre’de ki Askeri üs’se ulaşmalarını engelleyerek, Başkente takviye çıkarılmasının önüne geçilmesi ile de;
‘Darbeye vurulan, asıl darbenin ve kahramanlığın adresinin Cizre olması’ gerçeğinin bu bahsettiğim görüşme ile ortaya serilmesi, ne yalan söyleyeyim benim için de  ‘Vay bee’ dememe yeten tüylerimi diken diken eden,  bir gurur verici öğrenim oldu.
Cizre’ de 15 Temmuz gecesi alınan tedbirlerde yer alıp, sonrası,  gözaltına alınan, meslekten ihraç edilen ve de tutuklananlar üzerine geçen iddialarla ilgili de, son sözü;
Cumhuriyet Savcılığınca yürütülen Adli soruşturmanın detayları söylüyordu adeta. Yani öyle öğrendim.
Neler miydi öğrendiklerim? Hani suçsuz olduğu ileri sürülen, sözde vatan sevdalıları,  Örgüt içi haberleşmede kullandıkları BYLOCK gibi, FETÖ kriterlerine uyduklarını anlatır diğer kalemlerden işlem görmüşler… 
Cizre’ de 15 Temmuz gecesi, FETÖ’ ye karşı alınan tedbirler kapsamında görev alanların, 15 Temmuz sonrası günlerde neden soruşturulduğunu, meslekten ihraç edilmelerinin ve de tutuklanmalarının nedeninin,  FETÖ örgüt bağlantılarından kaynaklı olduğu bilgisi, sözde Cizre iddialarını FOS eden, önemli bir detay olarak karşıma çıktı.
Karşılaştığım bu durum, bana şu sözü ettiriyor; ‘Ne garip…’
Neden mi ‘Ne garip’ diyorum. Bildiğim kadarı ile FETÖ mağduru da olan, emekli Emniyet mensuplarından gelmişti iddialarla dolu yazıya dökülen söylemler de ondan.
Hatırlayacak olursak; Türkiye gündemini meşgul eden, 17-25 Aralık operasyonları ve sonrası bu sürecinde bir FETÖ hamlesi olduğu açık edilmişti.
Şimdi ben sizlerin yerinize hatırladım. FETÖ mağduru olarak söz alıp, ekranlara çıkan bir çok emekli Emniyet mensubu, katıldıkları televizyon programlarında, FETÖ’ yü deşifre için uğraş veriyor, kendi yaşadıklarını, üzerlerinde FETÖ’ cüler tarafından kurulan baskıları örnekleriyle anlatıyorlardı.
Bende, tanık olduğum o programlardan kaynaklı diyorum ki; ‘Ne Garip…’
Çünkü; Cizre iddialarını kaleme alıp, söylemde bulunan ve bana ulaştıran,  o emekli mensuplardandı.
Hayret ettiğim ve ‘Ne garip’ dediğim ikinci bir nokta da şu oldu.
FETÖ mağduru olarak katıldığı TV tartışma programlarında, lanet olası bu örgütü, elinden geldiğince deşifre etmeye çalışan isimlere…
Şimdi; ‘Söz de kendilerini mağdur göstermek’ için nasıl bir yol izlemiş acaba bu birileri?
Kamufle olmak, gizli kalmak adına, ‘her yol mübahtır’ dedikleri söylenirdi de, kendilerini deşifre etmek için uğraş verenleri, adeta savunucuları yapma girişimleri, akıl alacak gibi değil.
Bu birileri; ‘Sütten çıkmış ak kaşıklarız…’ demeyi nasıl becermiş?
Vallahi akıl alacak gibi değil…
Tez zamanda kökü kurutulsa da şu FETÖ’ nün, güzel yurdum, canım Türkiyem, enerjisini sadece; ‘Tek Devlet, Tek Millet, Tek Vatan, Tek Bayrak’ Ülküsünde kullansın.
Cizre gibi, bazı Şehirlerimizde hakimiyet kurmaya kalkan,  bebek katillerini, hain PKK’ lı ları, günlerce süren operasyonlarda canları pahasına etkisiz hale getiren Emniyet mensuplarımızın, 15 Temmuz hainlik gecesinde de, Devleti, Milleti, Vatanı ve Bayrağı adına dik duruşu, belli ki vatan hainlerini bir kez daha Emniyet teşkilatını açık hedef almaya itmiş.
PKK’ nın iş birlikçisi olduğu ayyuka çıkan FETÖ’ nün, sanıyorum şimdilerdeki yeni planı Türk Polisini yıpratmak.
Vatanımıza uzanan hain elleri, 102 yıl önce kıran. Vatan uğruna gözünü kırpmadan yurt toprağına düşen yüz binlerce Şehidimizin kefensiz yattığı Coğrafyamızdan, Çanakkale’ den diyorum ki;
“Çanakkale Ruhu, doğan her Türk’ün bedeninde…”
Bu Ruh’ la Türk Milleti, 102 yıl önce 7 Düvel’i nasıl def eylediyse, 102 bin yıl da gelse hainler, Türkün yurduna göz dikse de emperyalistler, Yine def eylemeye yeter güç ve kudrettedir