Şu sıralar, silahlanmanın adresine dönüşen Midilli pek çevaçta. Midilli diye isimlendirilen minik atlara ilişkin de söylenecek çok söz var da, benim kafamı zorlayan bir başka Midilli.

SMS Breslau... Veya sonraki adıyla Midilli...
Osmanlı'nın savaşa grimesine yol açan o isim.. Diğeri de Yavuz...
Alman İmparatorluğu donanması için inşa edilen Magdeburg sınıfı hafif kruvazördür, adını sonradan Midili verdiğimiz.
Yapımına 1910'da başlandı SM: Breslau' nun.  16 Mayıs 1911'de denize indirildi.
Göreve alınmasından sonra savaş kruvazörü Goeben ile birlikte, Balkan Savaşları'nın patlak vermesi nedeniyle Akdeniz Tümeni'nde görevlendirildi. Tarih böyle bahsediyor Midilliden..
Breslau (Midilli) ve Goeben (Yavuz)... İstanbul'a ulaşmak için Akdeniz'deki İngiliz savaş gemilerinden kaçtıktan sonra Ağustos 1914'te Osmanlı İmparatorluğu tarafından satın alındı ve gemilerin adları değişti.
Midilli ve Yavuz Sultan Selim oldu, savaşa girmemize neden olacak gemiler.
Şimdi bir Midilli daha var ki, içinde konuşlananların tamamı, tam bir savaş nedeni..
Uluslararası Hukuk da böyle diyor aslanda.. Tamam da, Komşu da takan kim..?
Avrupa'nın şımarık çocuğu tabirini fazlasıyla hak eden Yunanistan, sırtını dayamışlardan aldığı suni güce mi güvenir bilinmez, böyle gider ise çökecek gidecek. Ekonomik krizi atlatalı daha çok olmamış iken, Siesta' ya alışkış halkından, mazallah birg erginlik çıkar ise kimi savaştıracak?!...
Bu da benim naçizane düşüncem.. Sesta zamanında, dükkan açmayan halkı, hangi silahının başında olacak..?
Midilli.. Sıkıntılı bir isim..
Tıpkı Osmanlı'nın, adını değeştirip, Karadaniz'e çıkardığı  o geminin savaşa girmemize sebep oluşu gibi.
Tarihten söz edeyim azıcık.. Midilli ve Yavuz.. İki gemi, ağırlıklı olarak Karadeniz'de, Rusların Karadeniz Filosu'na karşı hizmet etti ve diğer Osmanlı gemileri ile birlikte Ekim 1914'te Rus limanlarına baskınlar düzenledi.
Bu baskınlar, Rusya'nın Osmanlı'ya savaş ilan etmesine ve Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'na İttifak Devletlerinin yanında katılmasına başlıca neden oldu.
Sonrası var.. I. Dünya Savaşı sırasında Midilli, Rusya kıyılarına mayın döşeme, Rus limanlarını ve tesislerini bombalama ve Osmanlı ticaret gemilerinin yetersizliğinden dolayı Kafkasya Cephesi'nde savaşan Osmanlı birliklerine Karadeniz limanlarından asker ve malzeme tedarik etme görevlerini üstlendi.
Yine tarihe geçtiği şekliyle; Birkaç kez Rus gemilerinden hafif hasar aldı.
1915'te çarptığı mayın sonrasında yarım yıl kadar hizmet dışı kaldı. Ardından; 20 Ocak 1918'de, Gökçeada (İmroz) Muharebesi esnasında beş mayına çarparak battı.
Bu arada, küçük bir not.. Üzerine, bir İngliliz denizaltısınan gönderdiği torpido dan kurtulandı Midilli. Ve o torpido, yıllar sonra bir Trol teknesinin ağlarına takılıp gün yüzüne çıkmıştı. Sonrasında da özenli şekilde karada imha edilmişti.  
Midilli.. Herkesin bilidği bir isim.. Ya At geliyor aklımıza, ya da şu sıralar pek gündemdeki ada..
Benim isi hep aklımda, 1. Dünya savaşına girmemize yol açan Midilli...
Traji komik bir hadise aslında.. Adaya Zırhlı araçlar takviyesi yapılması konusu .. Ada da nüfusu fazlalaşan mülteciler için mi kullanacaklar bu araçları. Topu temeli 8-10 kadar araç, su da mı yüzüyor da, kendileri için tehdit gördükleri bizim kıyılara ulaşacak?!...
Bir avuç ada. bir avuç insan.. O insanlara, ada da  güvenli ortam havası estirmeyi mi düşünüyorlar bilenmez, komşu herzaman ki gibi yine hinlik peşinde..