Korkmak kadar, korkunun da faydası çoktur agacım.. Mesela, hıçkırık tuttu.. Bir size korkutur, o an küt geçer hıçkırığınz..Birden bire, insanı bir hayli rahatsız eden hıçkırmak sona erer...

Korkutan faydalılara sizin de sunabileceğiniz örnekler vardır elbet.
Fakat, şunu belki de ben gibi , sizlerde yeni öğreneceksiniz.. Ve de bengim gibi, bir an şaşkınlığınızı gizleyemeceksiniz.
Hani bir söz vardır, bazen söyleneceği zaman akla gelen o söz.. "Yağdı yummur, çaktı şimşek.. Sen demi şair oldun..." şeklinde dile gelen, genelde havaya espri katan  o söz..
 Şidtetli kar yağışı, hayatı olumsuz etkileyen tipine de faydası odayadır genelde.. Tüqak ana suya doyar bu yağşılar sırasında. Kar kaplar üyzeyleri, için için eriyince de, yeraltı sularını coşturur yağan kar..
İzlemesi güzeldir pencereden.. Bu yağış sırasında yolculuk ediyor iseniz şayet, eziyettir insana..
Çok şiddetli  yağmur da o ana tanık olanları ürkütür.. Hele ki, gece ise yağış ve gök gürültüsü de var ise beraberinde.
Kısacası, tarifsiz  korku yaşatır kimilerimizde, geceyi aydınlatan çakan şimşek sonrası,  gök gürültüsünün sesi..
 Peke ya, bir fayda var mıdır bu esnada..?
Var elbet.. Şimşeğin Faydaları karşısında, belki bir anda şaşkınlığınızı gizlemeyeceksiniz.
Ben de, gece yarısı, ansızın gök gürültüsünü işittiğimde, irikilirim bir an da olsa.. Korkarım yani, uyur uykumdan uyandıran ses karşısında.
Şöyle de diyebiliriz bu durumda; "kim ürkmez ki, şimşek çaktığında..?"
Yağmur, çoğu vakit sanatçıya de ilham verir. heleki şairler.. Söz yazarları..
Şarkılarda da geçer yağmura ilişkin güzel  ifadeler..
Konuya dönelim şimdi.. Şimşek sırasında gözlenen o çok kuvvetli  ışık değil de, ardından işitilen  o şüksek oktandan sestir bizleri bir an  ürperten.
Ve ximdi sıkı durun: şimşeğe ne mucizevî vazifeler yüklendiğini öğrenince, ben gibi ilgi doyacaksınız bu konuya.
Şimşek her çaktığında, ki bu gece gündez farketmez, havadaki oksijen molekülündeki oksijen atomları (O2) birbirinden ayrılırlarmış..
Fakat bu da bilimsel bir sonuç; birbirinden ayrılan oksijenler tek başlarına kalamadıklarından, o anda ayrı kalmış diğer oksijen molekülleriyle (O2) birleşerek,  O3’ü, yani namı diğer ozonu meydana getiriyorlarmış.
Ozon tedavisi bu aralar pek işitilen bir yöntem.. Faydalı bir şey yani ozon.
Ozona yüklenen vazifeyi herhalde bilmeyenimiz yşoktur.. Bisek de bahsedeyim ben yinede..
Yaptığınız küçük bir araştırma sonrasında, şu bigilere herkes ulaşabilir bu arada.
Ben de bilmiyordum detayları, araştırdım öğrendim.. Liseli yıllardan kalma bilgilerle ancak bu kadar oluyor işte, birazcık bilgi kaırıntısı zihnimde.
Dönecek olursak ozon meselesine; Dünyaya gelen zararlı ışınları kırarak, canlıların zarar görmesini engelleme vazifesi ondadır.. Bir tür Ultre viole filtre yani..
Şuda birg erçek; eğer ozon tabakası olmasaydı insanların ve diğer canlıların büyük çoğunluğu kanser gibi hastalıklara yakalanacak, gezegenimizde yaşam böylelikle sona erecekti.
Gerçi ozonun üstlendiğ ibu göreve karşı, bir insanoğlu, kanser olacağmızı bile bile, türlü alışkanlıklarımızdan vazgeçmiyoruz ya, neyse. Ozon daha ne yapsın..!!!
Küçük bir not daha sizlere:  Her şimşek çaktığında havada meydana gelen ısıyla beraber, havadaki azot (N2) oksijen molekülüyle (O2) birleşerek azot oksitleri meydana getiriyor ya,  böylelikle de Azot oksitleri yağmur damlacıkları sayesinde çözünerek nitröz ve nitrik asit meydana getirebiliyor.
'Yani..?' diye soranlara.. Yanisi azizim;
“Nitröz ve nitrik asitler de neyin nesi?” demeden birde bu soru ardından, şöyle diyor işin uzmanları, yanıt bekleyenlere..
"Bunlar toprağı gübreleyen ve bitkiler için çok önemli olan azot kaynağı..."
Toprak ana sadece suya ihtiyaç duymuyormuş yani.. Gübre görevi üstlenen, adını dahi telaffuz ederken zorlandığmıız, Nitröz ve Nitrik asitler, tkoprak ana için tartışmasız gerekli olanlar..
Nasıl bir düzen değil mi..! Çark nasıl dönüyor bakın hele.. Yaradan yaratmış işte.. 'Dünya dönüyor' u kabul etmeyenlere, nasıl anlatabiliriz ki bu denilenleri..
Ağustos sıcağı fena etkiledi beni.. Şöyle serin serin yağmur bekler iken,birden aklıma geldi korkutan faydalılar meselesi...