Referandum sürecine ilişkin siyasetçilerin saha performansına elbette diyecek yok. Lakin, politikacı için en zor iş mikrofon başında az kişiye konuşmak olsa gerek. Özellikle radyo programı…

Hafta sona saatler kala, AK Partili vekil sayın Ayhan Gider, bir radyo programında ses veriyordu. Dedim ya, politikacı için az kişi karşısında konuşmak zordur. Yani, en azından ben 25 küsür yıllık mesleki tecrübeden böyle tespit yaptım.
 
Alanlarda hitap, hatta on binlere konuşmak Politikacının tamamıyla spontane yaptığı ve de oldukça başarılı olduğu andır.
 
Peki ya,  küçücük bir stüdyo’ da, mikrofon başında?  İş te bu oldukça zor bir iş…
 
Uydurmuyorum, tecrübeme dayalı konuşuyorum. Kendi başına konuşur gibi bir durum hali yaşanır o anda.
 
Mesela, dakikalarca cep telefonundan can bağlantı yaptığım durumlarda,  gözlerimi kapatarak acayip rahat konuşurdum. Lakin, araba kullanırken bağlantıda kalmak, hele gözleri kapatmak kesinlikle ölüm getireceğinden, tam 45 dakika süren bir CNN Türk canlı bağlantısında, ‘Nasıl becerdim ben bu işi ?’ diye, kendimle acayip öğünmüştüm.
 
Hani, Gelibolu-Lapseki arasında feribot kaçırma olayı yaşanmıştı. O geceden bahsediyorum. 45 dakika yayın derken.
 
Neyse anılarla devam etmeyelim güne. Dönelim önceki güne…
 
San ki, tek başına konuşmak gibi. Karşısında iki ev sahibi olsa da, zordur mesajları sıralamak.
 
Hafta sonuna saatler kala, iki tanıdığımın konuğu olmuş sayın vekil Ayhan Gider.
Gazeteci ve İHA Çanakkale büro şefi Gürkan Düzenli ile, bizim Tuğba’ nın…
 
Tuğba Kantarcı kardeşim için, bizim diyorum, çünkü bizim kız…
 
Politikacı sayın Gider, hakikaten giderli laflar etmiş programda.
 
Neden mi? İşte bundan ötürü; “Dünya’ya yön veren, şekil veren gençlerdir”
 
Bu oldukça önemli bir çıkış bence. Hakikaten giderli söz… Gençliği anlamak, şu sıralar orta yaşlı sayılan bir siyasetçi için elbette, Amerika’ yı keşfetmek değil.
 
Tıpkı benim gibi, sayın vekil Gider’ de, bir tarihte gençti. 
 
AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider’ in, genç neslin hayata özgür bakışı olduğunu kendisinin onlardan birçok şey öğrendiğini söylemesi, bir samimi itiraf aslında.
 
Çünkü zamane gençliği, bizim gençliğimizden, nerede ise yüz gömlek fazla. Diyebilirim ki  şimdi ki gençlik on numara…
 
Daha da çok bilgili oldukları gibi, örneklemelere de çok tanıklık ettiklerinden, Örneğin;
(TV’ ler, Radyolar, sinema filmleri ve de sosyal medya gerçeği) ile konuya bakacak olursak, şimdiki gençliğin olaylar üzerine değerlendirmeleri, bizden yüz kat hızlı ve daha bilimsel türden.
 
Pe ki ya, sayın vekil neler demiş o küçücük stüdyo’ da?
 
Milletvekili sayın Gider, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversite radyosu’nda, 94.0&’ da,  Radyo Ton’da Tuğba Kantarcı ve Gürkan Düzenli’ nin sunduğu Cuma Pazarı programının konuğu olduğunda, gündem elbet de referanduma ilişkin olmuş.
 
Malum, içimiz dışımız bu aralar sandık ve sandığa ilişkin çıkışlar.
 
 Programda genç neslin önemine değinen sayın vekil, neler mi demiş?
 
Dilimiz döndüğünce, aktaracağız denilenleri;
 
Gençlerle arasının her zaman iyi olduğunu ve bunun için bir çaba sarf etmediğini söylemiş mesela kendileri. Öyle ya, bir zamanlar sayın vekil de gençti. Ve şu an bir aile reisi olduğundan, genç çocuk sahibi de olduğundan,  gençliği ve de  21. Yüz yıl gençliğini anlama konusunda  hayli avantajlı.
 
 Milletvekili Gider: “Çünkü hayatımın hiçbir döneminde  ‘ya yeni nesil kötü’ lafını kullanmadım.  Gençlik dönemimde de benim için kullananlara sadece güldüm” sözleri ile bence alkışı hak etmiş.
 
“Bizim zamanımız daha iyiydi, sizin zamanınız hiç iyi olmadı” sözünün klasik bir laf olduğuna değinen sayın vekil, bu noktada bana göre hayli dikkat çeken bir söyleme imza atmış.
 
Nasıl mı?. Aynen şöyle;
 
i“ Bugün senin zamanından iyi, yarın bugünden iyi olacak. Yoksa bu hayatı, gelişmeyi reddetmiş olursun. 
 
Gençlerle biz sık sık bir araya geliyoruz. Sokakta, kafede, ofiste bir araya geliyoruz.
 
Ben onlardan ciddi anlamda beslendiğimi biliyorum, görüyorum.
 
Onların düşündüğü birçok şeyi ben görmemişim diyorum.
 
Çünkü onlar benden özgür bakabildikleri için gençler zaten.
 
Ben onlardan beslenmeyi seviyorum. Onlardan birçok şey öğrendiğimi görüyorum. Ben yaşadıklarımı belki onlarla paylaşıyorum, onların eleştirdikleri, beğendikleri ve gereksiz gördükleri yerler oluyor” sözleri ile, tam anlamıyla da sıralı itiraflara imza koymuş.
 
“Gençlerin fikri olmadığı bir konu yok” şeklindeki sözü de, Türk gençliğinin aslında hiç küçümsenmemesi gereken bir anlatımı olmuş.
 
Gençliğimiz, leb demeden,  daha neleri anlar durumda. Genç evlat sahibi olanlar, bunu daha iyi bilirler.
 
Mukayese yapmada, henüz ortaokulda olmasına karşın kızımın tespitlerine hayran kalan bir baba olarak, şu bir gerçek ki, Türk gençmliğinden ööünç duymalıyız.
 
Bu noktada, sanıyorum herkes benim gibi düşünüyor.
 
Düşünmeyen varsa, bir kez daha düşünün….
 
Sayın vekil, katıldığı programda; “Dünya’ya yön veren, şekil veren gençlerdir.
 
Bakın gençliğinde kendi halinde, halim seılim bir lider göremezsiniz.
 
Çünkü bütün liderler gençlikte de hareketli, lider insanlardır. Var olmuş insanlardır toplumda, onun için gençler her konu ile ilgili talepleri, fikirleri hatta isyanları da var.  Zaten toplumu geliştiren bunlar” tespitinde bulunmuş, bence de son derece doğru laf etmiş.
 
Bir de dikkat çeken çağrıya imza atmış sayın vekil. Demiş ki;
 
“İnşallah engelleri kaldırır…”
Bu söz kime mi gitmiş? Anlatıyorum, biraz müsaade;
 
Milletvekili Gider, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ile sosyal medya üzerinde yaşadığı esprili diyaloğun kendisine sorulması üzerine etmiş o sözleri.
 
“Ülgür Başkan gençleri engellemiş, bana söylenen oydu. Kavga havasında atmadım o twiti. Ülgür Başkan’ın genellikle kavga eden yüzünü görüyoruz.
 
Çanakkale’de meşhur laftır, şekeri var derler ama Ülgür Başkan’ın sıcak bir tarafı da vardır.
 
Ben oradan yürümek için o twiti attım. Zaman zaman gençler heyecanlı twitler attıklarında belki de engelliyormuş onları, ondan şikayet ettiler arkadaşlar bana.
 
 Ülgür Başkan’da dedi ki benim cep telefonum herkese açık, bende oradan yazdım gençler cebine sms atın, twitter’da engelliyseniz diye.
 
İnşallah bütün engelleri kaldırır. Eleştiri sertte olabilir. Yeter ki hakaret, yalan, iftira olmasın. Onun haricinde, bu eleştirinin dozu bana uymadı demek siyasetçinin hakkı değildir”  diyerek…
 
Arada bir Şeker lafı geçtikten sonra, ‘sıcak tarafı da vardır’ vurgusu ile, bence yapacağını yapmış sayın vekil.
 
Ne diyeyim…?