Derler ya hani, ‘Dilin kemiği yok’ aynen o hale örnek bir çıkış. MHP İl Başkanı Hakan Pınar, vermiş veriştirmiş.

Son günlerin tartışma konusuna bakışı ve değerlendirmesi ile sözleri ağır ve anlatımı da bir paragrafa çok şey sığdırır türden gelmiş Pınar’ ın.
Hedefinde Ana Muhalefet, sözleri de öyle yenilir yutulur türden olmamış kısacası.
“CHP tavrını terör ve teröristten yana koyarak, bir defa daha HDP’ nin yanında saf tutarak ULU ÖNDER ATATÜRKÜN kemiklerini sızlatmıştır” şeklindeki iddiası dahi belli başına tartışma konusu aslında.
MHP’ li Pınar’ ın, Saf tutulan adres olarak gösterdiği Siyasi Partiye, CHP’ ce verildiğini önü sürdüğü destek mevzusu da, ayrı bir tartışma konusu olmaya yeter boyutta aslında.
 Hele hele, “Artık kaçak güreşmeyi bırakarak, gizli aşk yaşadığı, kara sevdalısı HDP ile olan aşkını açık etmelidir” şeklindeki yaklaşımı bile, başlıca bir başka tartışma konusu olur MHP İl Başkanı Pınar’ ın…
Açıklamayı cümle cümle açmaya çalışmaya kalkmak bile aslında büyük sıkıntı.
Fakat sosyal medyadan yapılan bu paylaşımda yer tutan değerlendirmeye dikkat kesilmemek elde olmadığından, satır satır aktarılanları okurlarımız için elden geldiğince açmaya niyetlendim.
Umarım, yanlış da anlaşılmam.
Malum, hafta sonu ülke gündemi hayli sıcaktı. HDP’ li eş başkanların ve vekillerin tutuklanması ve o hain terör saldırısında verdiğimiz şehitlerimiz.
Sosyal medyada hissedilir yavaşlama ve bir çok paylaşıyı göremememiz gibi nedenleri de göz önüne alırsak, gözden kaçmış olabileceğini düşündüğüm bu dikkat çekici değerlendirmeyi gündeme getirmek gerekti.
MHP İl Başkanı Pınar’ ın, hayli dikkat çeken değerlendirmesinin devamında;
 “Yaşananlardan sonra Ulusal Sol anlayış da; artık siyasal yaşamına ilişkin mevcut durumlarını tekrar gözden geçirerek Cumhuriyet Halk Partisi’ nin, ATAMIZIN kurduğu ruha uygun siyaset üretip üretmediğine, TÜRK PARASINDAKİ BOZKURDA, 9 EYLÜL 1923 tarihindeki ruhuna ve ilk 3 umdesi olan Türk Milliyetçiliği yaklaşımına bakarak durumlarını tekrar gözden geçirmelidir”  biçimindeki tavsiyeci tutumu da en baştaki iddiaları kadar  gözden kaçırmadığım çıkışıydı.
Dediklerini, konuya ilişkin değerlendirmesini; “Bu vesile ile AKP ye de günaydın diyor, ilk defa verdiğimiz dosyalara itibar ederek gereğini yapmalarını anlamlı bulduğumuzu bilmelerini istiyoruz” sözleri ile tamamlamaya başlayan MHP kurmayı Pınar, ardından da;
“HDP bizi hedef gösterebilir, sıkıntı yok.
Hamama girerken terleyeceğimizi zaten başından hesap ettik .  Yegane silahımız olan Ayetel Kürsi  hep zırhımızdır, gerisi de yalandır” sözleri ile hodri meydan çeker tavrındaydı.
Giderli bu sözler, adrese teslim anlatımla MHP il başkanından gele dursun, Yegane silah olarak gösterdiği ve bir zırh olarak tanımladığı Dua’ya olan güvenini dile getirirken, her şeyin de aslında yalan olduğunu belirtmesi, yanlış okumadıysam verilmek istenen mesajın hayli açık olmasıyla, iddiaları ve önü sürdüğü değerlendirmesinin püf noktaları kadar dikkat çekici olmamış mı?
MHP Kurmayının, bir silah ve zırh gibi tanımladığı ‘Dua’ vurgusu, sadece kem gözlerden, hedef hali gelinen durumlarda değil, bu aralar sıkça duyacağımız başka konularda da gündemde olacak gibi.
Misal; Malumunuz üzere havalar kurak, barajlar tam takır, toprak ana ise kavrulur durumda.
Zeytinler dalında büyüyemedi. Bu yıl umudunu zeytinciliğe bağlayan milyonlarca kişi de kara kara düşünür durumda.
Tam da bu nedenle, yani yağmur olmayışından ötürü, eller açılıyor göklere, Yağmur Duası için…
Dualar bazen bizi koruyan en ilahi güvencedir. Bazen de umutsuzluğa kapıldığımızda can simidi. Hele hele kurak yıllarda sığındığımız tek limandır.  
Hep başımız sıkışınca sığındığımız yaradandan, bazı hallerde sığındığımız gibi, Yağmur yoksa da Dualara başvurup isteriz rahmeti.
Bildik görüntüler olmayan görseli ile bir habere dikkat sekildim dün. Bildiğim kadarı ile kuraklık yaşanan bölgede ve bir tarlada yapılırdı yağmur duası.
Bu kez  bir fark var. İHA muhabiri gazeteci kardeşim Utku’ nun imzası ile servis edilen haberde nereden gördüysem gördüm o ayrıntıyı. Köylüler biraz kolayına mı kaçmış ne? Camii de yapmışlar Yağmur duasını.
Adres Gelibolu İlçesi mekan ise Gazi Süleyman Paşa Camii.
Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ve yeterli yağışın olmaması nedeniyle Gazi Süleyman Paşa Camii’nde yağmur duası yapmış Gelibolulular.
Mevsim şartlarında görünmesi beklenen yağmur yağışlarının olmaması ve toprağın kurak kalmasından dolayı yaradandan yağış istemiş halk.
Din görevlileri Mehmet Mutlu ve Hasan Yılmaz’ın okuduğu mevlid-i şerif ve Kur’an-ı Kerim’den sonra, İlçe Vaizi Osman Doğan'ın yaptığı yağmur duasına katılmış ilçe halkı.
Bir çok gelenek görenek gibi, Yağmur duası halinde de bir değişiklik gözlediğim bu hale gelince, çok mu kolayına kaçıyoruz bazı şeylerin pek bilemedim.
Gelenek görenek derken, değişmeyen ikram olmuş elbet. Bir çok kez okutulan mevlit-i şerif sonrasında hayır için dağıtılan ikramların sorumluluğunu ilçe Ziraat Odası Başkanlığı üstlenmiş.
İnşallah kabul olur da edilen dualar, toprak ana başta olmak üzere, kimsecikler susuz kalmaz.
Sosyal medya turunu fazla kaçırdığımdan olsa gerek, (öyle ya, birkaç gün erişimde sıkıntı yaşadık) bir paylaşıya ilgi duymamak elde değildi.
Hafta sonu detaylarından birini sizlerle de paylaşmak istedim. İşsizlere bir müjde gibi de algılanabilir bir durum aktarılıyordu dikkat kesildiğim o paylaşıda. 
Yetersiz erkek nüfusu nedeniyle zor günler yaşadığı ileri sürülen  İzlanda, sorunun çözümü için ülkede yaşayan göçmenlere, İzlandalı kadınlarla evlenmeleri durumunda aylık 5000 dolar ödeyecekmiş…
York anasını. Göçmenler yaşadı o halde…
“Dünyanın en yaşanılası, refah düzeyi en yüksek ülkelerinden biri olan İzlanda, yetersiz erkek nüfusu nedeniyle zor günler yaşıyor.” Anlatımı ile paylaşılan o bölümü sizler için tertipliyor ve aktarıyorum.
“Güzellikleriyle dillere destan olan İzlandalı kadınlar, ülkede erkek nüfusunun yetersiz olması nedeniyle evlenecek erkek bulamıyorlar.” Anlatımıyla süren  ve sonrasında da;
“İzlanda hükumeti ise çözüm için ülkede yaşayan erkek göçmenlere göz dikmiş durumda. İzlandalı kadınlarla evlenecek olan erkek göçmenlere aylık 5000$ ödeme yapacak!” kesin hükmü ile sonlanan metin, ilgi ve dikkat çekmeyecek gibi değil.  Değil mi?
Bu paylaşı haber metninde, ülkede yaşayan göçmenler için bu teklifin geçerli olduğunu söylemekte fayda var. Çünkü,
İzlandalı kadınlara dünyanın her yerinden teklif yağmış.
Bir çok kadın da sosyal medya hesabını kapatmak durumunda kalmış.
İzlanda hükümeti, kaş yapayım derken göz çıkarmış olacak ki, sosyal medyada zorunlu bir kesinti durumu yaşatmış diye de duydum…
Bu gün çok mu konuştuk ne?
Allah kimseyi bu İzlanda’nın düştüğü duruma düşürmesin İnşallah…