HAYLİ ANLAMLI BU İFADE ÜZERİNE, BİR BAŞKA ÖNEMLİ KONU DÜŞTÜ AKLIMA..

HAYLİ ANLAMLI BU İFADE ÜZERİNE, BİR BAŞKA ÖNEMLİ KONU DÜŞTÜ AKLIMA..
TARİH TAM DA BU AYLARDANDI, YIL 2006
"NE OLDU O TARİHTE TESPİTİ YAPILAN  DEĞERLER...? ÖYLECE KALA KALDI MI..? DEĞİŞYİKLİK VAR MI, SÜRÜYOR MU..?"
Bu öemli meseleden bahsedeceğim bahsetmesine de, ürküyorum.. "Ya değişen bir şey yok sa rakamlarda. Ne yaparız o vakit..!"
Bu öyle üzerinden hafif şekilde  bahsederek geçilecek bir konu değil.. Araştırmalar ve sonuçları diyerek, pek yakınhda bu konuyu haberleştirecçeğiz inşallah.
Başa bela olabilecek bu mesele, son günlerin önemli başlıklarından Müsilajdan da, ölütmcül virüs Corona' dan da önemli bence.. Adı bile ürküten ve endişelendiren bir mesele.. Radyoaktif...he le bir de sızıntısı....
Güne döneyim, hatta düne.. Dün, değerler üzerine önemli ifadeler kulnanan isim sayın  Cumhurbaşkanı Erdoğan' dı.
Diyordu ki sayın Cumhurbaşaknı;  “O ulu çınarın altında büyük bir aile olarak toplanıyoruz”
Ve de ekliyordu; “Kalem ve kelam erbabı değerlerimiz sayesinde canlılığını devam ettiren köklerimizden çiçek açıyor, yaprak açıyor, serpiliyor ve hep birlikte o ulu çınarların altında büyük bir aile olarak toplanıyoruz”
Şiir gibi sözler değilmi.. ! Gelelelim neden dile geldi bu sözlere..
Başkentg ündemine göz atar iken, değerlerimiz vurgusuna dikkkat kesildim ve 2006'dan hatırımda kalan değerler düştü hemen aklıma.
Hayli üst seviyede saptanan radyoaktif değerler, radyosyon yani...
Bu konuyu aklıma düşüren sözün, yani değedrlerimiz ' in geçtiği haberi, abonesi olduğumuz İHA' nın bülteninde faürk ettim.
Başkentli meslektaşım Derya Yetim imzalı haberin girişi şu sözlerle kaleme alınmıştı:
ANKARA (İHA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kalem ve kelam erbabı değerlerimiz sayesinde canlılığını devam ettiren köklerimizden çiçek açıyor, yaprak açıyor, serpiliyor ve hep birlikte o ulu çınarların altında büyük bir aile olarak toplanıyoruz” dedi.
Sayın Cumhurbaşkanlığı Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen, Cengiz Aytmatov Uluslararası 4. ISSIK-Göl Forumu’na katılıyor,  Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ile birlikte bu etkinlikte yer alıyordu.
Haberde, İki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarını tahkim edecek her adımı cumhurbaşkanları olarak desteklemekte kararlı olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan' ın ifadeleri tam olarak yer buluyordu.
“Kardeşliğimizin ve dayanışmamızın en büyük gücü gönül, kültür ve medeniyet coğrafyamızın sancakları, bayrakları ve yol başçılarıdır.
Kalem ve kelam erbabı değerlerimiz sayesinde canlılığını devam ettiren köklerimizden çiçek açıyor, yaprak açıyor, serpiliyor ve hep birlikte o ulu çınarların altında büyük bir aile olarak toplanıyoruz.
Sahip olduğumuz medeniyet ve kültür hazinemizi işleyen yazarlarımız, şairlerimiz ve fikir adamlarımız yeniden diriliş ve yükseliş için bize yön gösteriyor, yol gösteriyor.
Büyük şairimiz Yahya Kemal, Türkçe için ‘ses bayrağımız’ diyor.
Cengiz Aytmatov, işte bu bayrağı Türkistan coğrafyasının kutup yıldızı olarak tüm dünyada parıldayan, kalpleri buluşturan, gönülleri kuşatan bir sancak haline getiren değerlerimizin başında geliyor.
Bu öyle bir sancak ki, üzerimizdeki asırlık küllerden silkinip yeniden ayağa kalkmamızı, hep birlikte yükselmemizi sağlıyor” şeklindeki sözleri, bence hayli anlam yüklü ide Reis' in...
En önemli değerlerimiz,   köklerimiz de gizli..
Değerler hepimizi gururlandırır, bazen de değer diye isimlendirilen verilerdir ki, ürertir dile gelen rakamlar insanın içini..
Diyeceksiniz ki, nereden nereye bağladın konuyu.. Haklısınız elbet böyle düşünmekte.
Çoğu kez, sol elimle, sağ kulağımı, şöyle kolumu ensemden dolaştırarak göstermeyi elbette ki iyi başarmışımdır.
Bence önemli olan konuları daha da açmak için, böylesi yöntemler bence fayda getiriyor.. Çünk0ü: Daha bir merak uyandırıyor sözü edilenler.
Bahsedeceğimi belirttiğim ancak uzun uzun anlatılması gereken, 2006' da ölçümü yapılan radyasyon...
Başkentte vurgusu yapılır iken ifadede geçen değerlerimiz ‘den, 2006 da tespiti yapılan radyasyon değerlerine nasıl geldiğimi merak edenler olabilir.
Bazen , bağlantıyı kurabilmek önemli.. Hayli yüksek çıkan o değerlerin önemine tam da tespiti yapıldığı ayda dikkat çekmek için, arşivde kalan bilgileri anımsatan bir ifade işittiğimden, yazayım dedim şimdilerde ne düzeyde olduğunu bilemediğim değerleri anımsatayım istedim.
Başkent’teki habere döneyim, yakın süre içinde, değerleri hangi boyutta kalmış radyasyon meselesini haberleştireceğiz nasıl olsa pek yakında..
Dünden gelen sözler .. Kökleri çok eski tarihlere dayanan Kırgızların dünya edebiyatına kazandırdığı eşi olmayan iki mücevher olduğunu,  bunlardan ilkinin kendi alanında dünyanın en uzun metni olma özelliğine sahip Manas Destanı ve destanın kahramanı Manas olduğunu,  ikinci mücevherin ise Cengiz Aytmatov olduğunu kaydetmesi, bence pek ilgi çekici ide Reis’ in..
Sayın Cumhurbaşkanı şöyle diylordu özetle; “Merhum Aytmatov, eserleri ile dünya edebiyatının en önemli kalemleri arasındaki yerini alırken, yaptığı hizmetlerle de Kırgızların günümüzdeki milli kahramanı haline gelmiştir. Aytmatov, yazdığı birbirinden değerli eserleri ile dünya çapında bir yazar olarak edebiyat tarihindeki yerini alırken, bizatihi kendi hayat hikayesiyle de uzun uzun üzerinde durulmayı hak eden bir şahsiyettir.
Neredeyse her yaygın dile çevrilen, on milyonlarca baskısı yapılan eserleri ile Aytmatov, doğduğu ve yaşadığı toprakları, bozkırı, dağları, gölleri, nehirleri ile Kırgız kültürünü tüm insanlığa tanıtmıştır. Manas’ın karargahının bulunduğu Talas Vadisi’ndeki Şeker köyünde dünyaya gelen Aytmatov’u tüm dünyanın ve en başta bizim ortak değerimiz olarak görüyoruz. “
Aklımdan şu an bir türlü çıkaramadığım, Değer’leri ne durumda merak ediyorum,  yakın vakit içinde bahsedeceğimiz Radyasyon’un..
Ürküten bu isim üzerine, veriler ne, ne durumdayız acaba..?