İl Başkanlığı yaptığı yılları hatırlıyorum da, ne keskin sözler ederdi sayın Tez…

İl Başkanlığı yaptığı yılları hatırlıyorum da, ne keskin sözler ederdi sayın Tez…
 
Gündemin öne çıkan başlıklarına, partisini bağlayan kısımlara, ‘Tez vakit’ noktayı atar ifadelerini hatırlıyorum da, adı gibiydi yani sayın Tez..
 
Hukukçu kimliği bir yana, sert mizacı ve tavrı ile, çarpıcı türden siyasetçi kimlikti aynı zamanda(TABİ Kİ BANA GÖRE..)
 
Bahsettiğim isim Av. Erhan Tez. CHP’ nin dönemine damga vuran il Başkanı.. 
 
Önceki günlerde, bir çıkışı geldi sosyal medyadan.. Aslında, bu çıkışını konu etmeye korkuyorum. Çünkü, bu aralar sosyal medya paylaşımlarını kullanıyoruz diye, birileri kalkıyor ’davacı olacağım’ diyor.. Gerçi, bu tavrı sayın Tez’den beklemem ya, neyse…
 
Başkan Tez; “CHP YE SIZAN İKİ PRAVAKATÖR” vurgusu yapıyordu paylaşımında. Sonrası dedikleri, hayli sert ve kurşundan da ağır sözlerdi bana göre.
 
Bir yerel gazetemizin haberinden bahisle, diyordu ki;
                                                                                                                               
“Çıkan bir haber herhalde, Başta CHP Genel Başkan Yardımcısı  Sayın   Muharrem Erkeği, Sayın Belediye Başkanlarımızı, Belediye  Meclisi, İl Genel Meclis Üyelerimizi, İlçe Başkanlarımızı ve netice olarak, Çanakkale Cumhuriyet  Halk Partili tüm vatandaşlarımızın  derin tepkisine sebep olmuştur.”
 Sonrada, bombardıman kıvamında ifadeler geliyordu sayın Tez’ den..
 
Tez yüreklidir. Bildiğini, doğru gördüğünü savunur bir isimdir sayın Tez. Adının bir diğer anlamı da, adı üzerinde işte ‘Tez’… Tez’ in anlamını açıp, kimseye karşı ukalalık yapmak istemem.
 
Geleyim, sayın Tez’ in sonrası sözlerine. Şöyle başlıyordu cümle;
 
“Sözde CHP delegesi olduğu belirtilen , Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof Cumhur Aslanın, Sosyal Medya Paylaşımları ve Gazetedeki  ifadeleriyle ‘CHP  NİN İKTİDAR OLMAMASI’ gerektiği,”Atatürkü ve Nutku”  “din” midir  diye sorguladığı, Atatürk düşüncesini ve onun muhteşem eseri “ Nutku” Metafizik İnanç  Olarak değerlendirdiği, bu zavallı profesör acaba ne zaman  CHP’ li olmuşta böyle derin,boyunu aşan felsefeler yapmaya kalkışmış..” şeklindeki soru ile..
 
Ardından,   hayli net bir ifade: “Mademki  sözüm ona profesörsün,  CHP Çatısı altına girmeden önce, neden CHP yi  iyice anlamadan, incelemeden, araştırmadan, soruşturmadan  koşa koşa CHPli oluverdin.” diye bir başka dikkat çekici sorusu.
 
Dahası da vardı ifadelerinin. Sert ve hayli net..
 
Misal şu sözleri; “CHP nin Ruhunu, İnancını, Sevgisini, Vatan severliğini, Laikliğini,Milliyetçiliğini, Devrimciliğini, Sosyal Devlet Anlayışını ve Bağımsızlık benim karakterimdir  diyen yüz Yılların  Lideri Atatürk tarafından kurulan, CHP sine, dün girip de, bu gün Kaçmak Niye?….
 
Sen Kimsin Hoca efendi ?  Bilimsel Faaliyetin Yok.
Başarıların ve Tanınırlığın yok.
Duyuruların yok..Sen  Fetto döneminin çakma hocalarından mısın? yoksa….. “
 
Ardı ardına, çarpıcı sorularla gelen bu paylaşıma, hayli yorum da geliyordu. Yorumların çoğu, karşı tarafı savunsa da, bazıları da sayın Tez gibi düşünenlerin ifadeleri idi.
 
İl Başkanlığı yıllarını hatırladığım, keskin cümleleri halen hafızamda yer tutan sayın Tez, paylaşımın geri kalın kısmında, verip veriştiriyordu özetle..
 
Şöyle diyordu bir cümlesinde; “Sen Kimin, kimlerin  “AJANISIN HOCA”….
“Fettöcü Rektör Laçin’in” İstihbarat elamanı mıydın?  Yok sa. 
Seni  tanımıyoruz.Ne zaman CHP ye girdin?,ne gibi çalışmalar yaptın?
Neler ürettin?,Hangi köye gittin de köylünün, Hangi işçi sendikalarıyla görüştün de  işçinin, Emeklinin, işsizin,Üniversitelinin dertlerini dinledin de , CHP Genel Merkezine Raporlar yazdın.
 
Hiçbirini yapmadığını biliyorum, çünkü sen CHP ye  bir ajan olarak girdin ve Fetöcü Rektör Laçin’in Üniversite yıllarındaki  gözde elemanı idin.…
CHP uşakların, yalakaların, partisi değildir. Deşifre oldun . Deşifre olman dolayısıyla istifa ediyorsun, Kaçıyorsun, parti disiplin suçu işledin, zaten kovulacaksın…”
 
Zehir zemberek ifadeler, net ve sert sözlerin dahası da vardı paylaşımda geçen.
 
Ve daha da dikkat çekeni, sayın Tez’ in iddiasına göre, ikinci isme yönelikti ifadeler..
 
İddiasına konu ikinci isme yükleniyordu eski Başkan ve şöyle diyordu;
 
“Gelelim Sana CHP İL Başkanı Metin Ümit Oral efendi …!”
 
Bir yerel gazetemizin yayımladığı haberin doğruluğuna inandığını savunup, başlıyordu  demeye..
 
“Gazetenin Yazdığına göre, Bu  kendini bilmez hoca efendinin sözlerine onay vermişsiniz.
En kısa zamanda CHP İL BAŞKANLIĞINDAN İSTİFA EDİNİZ.” Şeklinde çağrıda bulunmaya..
 
CHP’ nin eski kurmayı sayın Tez, mevcut başkana seslenir iken;
 
“Siz, Bay Metin Ümit Ural Efendi, Çanakkale CHP İl Başkanlığı Koltuğu Atatürk'ün koltuğudur.
Bu Koltuğu korumak, ona layık olmak, onu temsil etmek sizin,  onurunuz  olmalıydı.
 
Meğer siz CHP  li değilmişsiniz. Hangi amaçlarla partiye sızdığınızı bilen yok, Ama hırslı olduğunuzu, İzmir CHP örgütüne girip Belediyeden güzel işler aldığınızı öğrendik. Çanakkale’ ye döndüğünüzde  Yenice İlçesinden İl Genel Meclis Üyeliğine , daha sonra Milletvekiliğine ve daha sonrada  Çanakkale İl Başkanlığına adaylığınızı koydunuz. 
 
Kısa bir süreçte hem yerel hem Genel Seçimlere aday olmanıza rağmen seçimleri kaybettiniz ama İl Başkanlığı Seçiminde Güçlü ve Gizli bir el sizi İl Başkanı olmanıza yardımcı olduğu söyleniyor.
Ancak burada Hoca efendinin hakkını yemeyelim, tüm gücüyle arkanda olduğunu ifade ediyorlar. Yoksa onun bu yardımseverliğinin diyetini mi ödüyorsun….
Siz,   artık CHP liler için bir provokatörsünüz.   Artık onların yüzlerine  bakamayacak durumdasınız.
En kısa zamanda il Meclisini toplayarak, Bunun hesabını verdikten sonra istifa ediniz.
Aksi takdirde  Yüzlerce  CHP li, Yüksek Disiplin Kuruluna Başvuru için Ankara  yolunda olacaklarını  ifade edeyim.” vurgusu da yapıyordu.
 
Siyasetin nabzı hayli yükseldi son günlerde. Net ifadeler, sert sözler ve iddialar. Yaşındığı gözlenen bu merak uyandıran Süreç daha da sertleşir mi bilmek mümkün değil elbet.
Bekleyip, görmek gerek...