Birçok meslektaşım gibi, yine Bayram yaptık dün..!!! Ne bayram ama

Birçok meslektaşım gibi, yine Bayram yaptık dün..!!! Ne bayram ama?
 
Bayramlar hep güzel olacak, keyifli geçecek  değil ya.. Kimi bayramlar düşündürecek de..
Konuk yazar diye bahsettiğim bir meslektaşım, yani Mehmet Uzel. Dün yine, döktürdü anlayacağınız.
 
Soru üzerine soru.. Ben patron değilim. Patronların sorunu ayrı.. Bir çalışan olarak da, benim sorunlarım da haliyle ap ayrı..
 
Lakin, dün dile gelen, altı da çizilen sorular…  Yanıtı, hakikaten merak edilen türden di diyebilirim özetle.
 
Dün bayramdı. Kutlamalar aldık, gerek kısa mesaj, gerek sosyalden.. Hatta hatta whatsApp ‘ dan.. . Kuru kuru tebrikler.. Güzeldi hoştu. Anılmak ve hatırlanmak elbet güzel şey..
 
Konuk azar diye, bu arlar sık sık bahsettiğim mesleki büyüğüm Kayserili gazeteci ağabeyim Mehmet Uzel, “GERÇEKTEN GAZETELER HÜR, BASIN ÖZGÜR MÜ?” sorusunu ardından, başlıyordu yazmaya..
 
Düşündükleriydi elbet yazdıkları.
 
Kim bilir, bu şekilde düşünen kaç meslektaşım var.. O da çok ayrı bir konu..
 
Döneyim ben gazeteci Uzel’ in kaleme aldıklarına:
“ Bugün 24 Temmuz Gazeteciler günü Basın Bayramı “ diye gliyordu ilk ifade. Ardından da, veryansın türünden sözler.
 
Nasıl mı? Aynen şöyle; “Bu meslekte olmayanların öne çıktığı gün..1908 de Gazeteler hürdür,basın özgürdür..
 
Gazeteciler bugün bayramı kutluyor..Sizce gerçekten gazeteler hür, basın özgür mü? Dalga geçmeyin bence basın ne hür,ne özgür..İlk sansür gazetede başlar..Sonra dışarıda şimdi kalkıp da sansürün nereden geldiğini uzun uzun anlatmanın gereği yok..
 
Şöyle bakıyorum..Adam vatanına hiyanet ediyor..
Gazeteci diye anılıyor..Televizyonlarda  lanse ediliyor utanmadan boy gösteriyor..
Bu gidişle  ne gün kalacak ne de bayram..
 
Biz kendi elimizle basın özgürlüğünü ayaklar altına aldık..Ülkenin Cumhurbaşkanı na,Bakanına saldırmak küfretmek basın özgürlüğü..Var mı dünyada böyle Türkiye gibi gazetecilik..devlete küfretmek,devletin sırlarını deşifre etmek önüne gelene hakaret mi gazetecilik ?”
 
Vallahi, bayıldım ben bu soruya. Sahi var mı dünyada bir başka örnek?  Özgürlük sahi, küfür edebilmek ve hesap verememek mi?
 
Neyse, kendimce yorumlarımı kendime saklayıvereyim. Ne malazım, bir gün lazım olur. Sakla samanı, gelir elbet bir gün ihtiyaç zamanı.
 
Gazeteci Uzel; “Dünyanın başka ülkelerinden Ajanları gelmiş Türkiye de gazetecilik yapıyor.Türkiye ye saldırıyor,hakaret ediyor, sonra da Türkiye de basın özgürlüğü nerede diyorlar..?” diye bir bilindik mevzu açıyordu. Hakikaten son derece önemli bir konuydu bu..
 
Ve sonrası dedikleri;
“Beyler…Hanımefendiler burası yol geçen hanımı?
 
Bakıyorum da bugün gazeteciliğin geldiği noktaya… Sadece vah diyorum.. Maalesef günümüzde her kafası esen ben gazeteciyim diyip çıkıyor ortaya..
Elinde fotoğraf çeken telefonu olan gazeteci olup çıkı vermiş… Günümüzde hal bu…”  vurgusu
 
Hakikat vallahi. Son durum tam da bu..!
Sayın ağabeyim ne de güzel özetledi durumu. Şimdi yine döneyim, kaleme alınanlara.
 
“Gazeteciyim diye ortaya çıkan ortada dolaşan o kadar insan var ki..” vurgusu yapıyordu önce sayın Uzel, sonra da başlıyordu yine anlatmaya. Tam da şöyle;
 
“Bazen ben şaşırmıyorum..Kafasına göre kendini gazeteci ünvanı  ile adlandırıp deyimi yerinde ise dayatma yoluyla gazeteci olduğunu kabullendirmenin hevesinde yoluna devam ediyor..Bu mesleği hakkı ile yapan ekmeğini gazetecilikten kazanan emektarlara en büyük haksızlık ve saygısızlık yapıyor..
 
Gazetecilik ünvanı bu kadar ucuz olmamalı..Onca yıldır sektörde emek harcayan,ter döken ve gecesini gündüzüne katarak doğru,ilkeli ve tarafsız habercilik yapmaya çalışan gerçek habercilerin emeklerini oturduğu yerden bilgisayar karşısında site haberciliği yapıyorum imajı vererek gördüğü her haberi kes,kopyala,yapıştır ve servis et mantığı ile hırsızlığı yapan ve gerçek emektarlarından çaldığı haberi kendi yapmış gibi sitesinden yayınlayan sözüm ona niceleri var…Beklentim en kısa sürede yasal uygulamaların gelmesini canı gönülden istiyorum ve bekliyorum…
Gerçek gazetecilerin haklarını gasp eden ve kendine haberciğim diyen bu kişiler…O kadar zıvana çıkmışlar ki…Mesleğin ustalarına laf bile ede biliyorlar..Evet bugün bugün Yerel basın gerçekten zor günler geçiyor..Yerel basınla ilgili Basın ilan Kurumu bir takım düzenlemeler getirdi..Ama kontrol yok..Adam ilçede gazete bayisi,bir gazetenin kadrosunda 212 den elemanı görünüyor ve gerçek çalışan gazetecinin ‘Basın Kartı’ yok ama bir bakıyorsunuz gazete bayisinin,pazarlamacının,muhasebecinin basın kartı var…Ben burada BİK e çok iş düşmekte denetleme ve kontrol yok..
Kamuoyunu bilgilendirmek adına,hızlı ve tarafsız,ilkeli ve doğru yayıncılık anlayışı ile şehrimiz de ülkemiz de ve dünyada neler olup bittiğini milletimize aktararak insanların bilgilendirmesini sağlayan gazeteciler toplumun gözü,kulağı,sesi,soluğudur..
Bu anlamda doğru ve tarafsız şekilde kamuoyu ile paylaşma emek harcayan tüm gazetecilerin Gazeteciler gününü kutluyorum..
Sahi gazeteler hür,basın özgür mü? Bence hayır..Ve en büyük sansür gazete patronları ve genel yayın yönetmenleri ile yazı işleri müdürlerinden gelir..İlk sansür gazetede başlar..Sonra dışarıda..Sansürün nereden geldiğini de burada uzun uzadıya anlatmaya gerek yok…Gelinen noktada baktığımda …2018-2019 yılı içerisinde 140 gazete kapanmış..
Bu mesleği yapan Gazeteciler ise sessizlikle; ekmeğinin ve haberinin peşine düşmüş..Dik duran..Onur ile mesleğini yapan şahsiyetli insanlardır…Türkiye de gazetecilik geriye gidiyor…
5 N 1K ilkesini bilmeden.. 5 N ve 1 K ne diyenler gazeteciliğe soyunursa vah halimize..Köpeğin adamı ısırmasını haber yapanda gazeteci olmaz..Gazeteci adamın köpeği ısırdığını bulup haber yapandır…
15 Temmuz da basının ne kadar önemli olduğu bir kaz daha ortaya çıktı..Deyim yerinde ise darbeye basın dur dedi..Ne kadar önemli bir görev..Gazeteci olmak o kadar kolay değil..Bu duygu ve düşüncelerle;basın meslek ilkeleri doğrultusunda doğru ve taraksız gazetecilik anlayışı çerçevesinde kamuoyunu aydınlatan,basın mensuplarımızın bayramı kutlu ola..” diye..
 
Vallahi, günün özeti, gelinen durumun raporu gibi yazıya dökülenler. Kızılacak biliyorum lakin, diyorum ki bendeniz; “Helal olsun bize.. Bayram mı? Deliye her gün bayram..!!!”