.


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ ın açık sözlülüğüne, dünya milletleri de gayet iyi alıştı. Evirmeden ve de çevirmeden net ifadelerle mesaj vermede yeni örnek olacak çıkışa imza atan sayın Cumhurbaşkanı, gündemin de konusu bir mesele için;
“Bize silah ambargosu uygulayanlar, Ruanda’da eli kanlı katillere silah yardımı yaptı” diyerek, ne de okkalı bir çıkışa imza attı..
Dahası da vardı altını çizdiklerinin. Dünyanın kulak verdiği sözlerinin devamından bahsedeceğim de, önce özet geçeyim denilenleri. 3. Afrika Ülkeleri Dini Liderler Zirvesi’nde konuştu Reis. Sözleri dediğim gibi net ve hayli anlaşılırdı.
 Mega kent’ten geldi bu önemli çıkış. Detayları da, haber ajansları turunda iken gördüm ve derleyeyim istedim. Dikkatle okuduğum haberi, İstanbul’ da görev yapan İHA muhabiri Oğuzcan Yazar almıştı kaleme.
Habere, sayın Cumhurbaşkanı’nın şu çıkışı ile giriliyordu. “Batı dünyası Ruanda’da 3 ay boyunca 800 bin insanın vahşice öldürülmesini seyretmiştir. Barış Pınarı Harekatı'ndan dolayı bugün bize silah ambargosu uygulayanlar, o günlerde eli kanlı katillere silah yardımı yaptı”
Bu denli netti, birilerinin ambargo kararına karşı denilenler. Açık ve de oldukça net..
Dünya da işitti bu sözleri. Belki de yine duymazlıktan gelecek ya birileri, hadi neyse.
Hafta sonunda, Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleşti 3. Afrika Ülkeleri Dini Liderler Zirvesi. Bu önemli buluşmada edilen sözlere, muhtemeldir ki bizler gibi, tüm dünya milletleri bir şekilde kulak kesildi.
 Zirvenin İslam aleminin sıkıntılarına çözüm yolları üreteceğine inandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ ın; “Bizim gibi ülkeyi yönetme mesuliyeti taşıyan liderler için bu toplantılar ufuk açıcıdır.” Vurgusuyla başladığı sözleri, sonrasında daha bir anlamlı geliyordu.
Neden mi böyle diyorum, işte size neden. Şöyle diyordu Reis; “Afrika dostu Afrika sevdalısı bir siyasetçiyim.
Başbakanlığım ve Cumhurbaşkanlığım döneminde 27 Afrika ülkesini ziyaret ettim. 2005 senesini ülkemizde Afrika Yılı ilan ederek ilişkilerimiz yepyeni bir anlayışla ele aldık. Çabalarımız neticesinde Türkiye Afrika ilişkilerini hayal edilemeyecek bir noktaya getirdik. Kıtada göreve geldiğimizde 12 olan büyükelçilik sayımızı 42'ye çıkardık. Dünyanın gözünü kapattığı olaylarda, 2011 yılında eşimle beraber Somali'yi ziyaret eden ilk lider oldum”
Sahi, sözüm ona insan hakları savunucusu diğer liderler, niye Fransız kalırlar hep insanlık dramına. Kimedir o halde, insan hakları..?
DÜNYAYA ŞAMAR KIVAMINDA TESPİT…
 Hep konuşulan, hem tartışılan ve hep hep hep suçlama malzemesi gibi bildiğimiz bir konu için de edilen sözleri vardı Başkan Erdoğan’ ın.
“Bizim binlerce yıllık tarihimizde sömürgecilik yoktur” çıkışı, birilerinin yüzüne, şamar kıvamında edilmiş bence..
Sayın Cumhurbaşkanı’nın;  “Bugün bize hak, hukuk, özgürlük dersi verenlerin geçmişinde ya katliam ya işgal ya da sömürgecilik lekesi var” ifadesi, Bence son yılların en okkalı çıkışı olmuş.
 “Bir batılı devlet adamının ibretlik sözünü paylaşmak istiyorum: Bir damla petrol bir damla kandan daha kıymetlidir.” Diyerek önemli çıkışı öncesinde konuya giren ve ardından;
 “Yaklaşık 100 yıl önce Churchill'in avam kamarasında söylediği bu cümle tarihi bir itiraf olarak halen geçerlidir.” diyen sayın Cumhurbaşkanı, sömürgecilere ne de güzel seslenmiş.
Sözler şöyle gelmiş özetle; “Aradan yüzyıllar da geçse beyaz adamın Afrika'ya, Orta Doğu'ya yönelik bakış açısı değişmiyor. Batılıların beyaz ırkın üstünlüğüne yönelik bakışında hiçbir azalma olmuyor. Bittiği iddia edilen sömürgecilik, yeni biçimler alarak devam ediyor. Batılıların kibrinde hiçbir eksilme olmuyor. Kıtanın onca zenginliğine rağmen hala açıkla mücadele etmesinin sebebi Neokolonyalizm'dir. Bizim binlerce yıllık tarihimizde sömürgecilik yoktur. Kendimizi ne kadar önemsiyorsak, Afrikalı kardeşlerimizin haklarını da o kadar önemsiyoruz.
Sömürmenin değil, karşılıklı saygı ve adalet ortamında Afrika'yla ilişkilerimizi yürütmenin çabasındayız. Bizler de gittiğimiz yerlerde adı Mustafa, Ahmet, Abdullah olan ancak İslam'la bağını koparmış pek çok insana ne yazık ki rastlıyoruz. Bu tabloda büyük güçlerce yürütülen misyonerlik faaliyetlerinin çok ciddi etkisi vardır.
DEAŞ, Boko Haram, FETÖ gibi terör örgütleri de bu sürece katkı sunuyorlar. Yaşanan her menfur hadisenin ardından hemen 'İslami terör' yaftasını öne çıkartıyor. Kelime anlamı olarak barış olan İslam’a terörü yüklemek en büyük hakarettir. İslam güneşinin balçıkla sıvanamayacağına tüm kalbimizle iman ediyoruz. Emperyalistlerin bizi Şii-Sünni, Arap-Farisi, siyah-beyaz diye bölmesine müsaade etmeyeceğiz. Biz birbirimizi ırklarımız için değil, Allah için seveceğiz."
Böylesine net ti ifadeler ve de tarihsel gerçeklerle dile getirilenler.
Ne demiş atalarımız; Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.. Sanırım, bundandır Türk’e olan öfke, Türk’e olan hazımsızlık.
Neyse, şimdi fazlaca laflar edip, dünya liderlerinden şahsıma yönelik hakaret davası açılmasına neden olmayayım.  Herkese iyi haftalar. Bekle bizi dünya, yine ders vermeye geliyoruz… 104 yıl öncenin Ruh’u, Çanakkale ruhu şahlandı bir kere…