.


Dost ve de kardeş ülke bildiğimiz Pakistan, nasıl biliyorsak öyle olduğunu bir kez daha gösterdi. O nedenledir ki, herkesi haberdar olduğu konuya yönelik ayrıntılar girmeyeceğim. ‘Cive’ Pasistan Barış Pınarı harekatına yönelik, dimdik yanımızda oldu diyerek özet geçeceğim.
Bu arada, coğrafyasında yaşanılan eziyete yas tuttuğumuz ve de şu sıralar mevcut tavrından ötürü lanet okuduğumuz Filistin için de söz etmeyeceğim. İçidenh, herkes gibi ediyorum sözlerimi.
Fakat, alkışlar Macaristan’a da demez isek olmaz. Nasıl da gösterdi aynı kanı taşıdığımızı Macarlar. Helal olsun… Sosyal medyadan, Macaristan Devlet Başkanı’nın çıkışını anlatır paylaşımları görmeyen kalmamıştır. Bu konu için de kendimce düşüncelerimden söz etmeyeceğim.
Üzerine basa basa, ‘Savaş yapmıyoruz, terörle mücadeledeyiz” diyerek, birilerinin Barış Pınarı’na ilişkin türlü türlü ve de karmaşık ifadelerle karşıt olduklarını göstermelerine, pek çoğumuz gibi kişisel tepki verdiğimi de dile getirmeyeceğim.
Çünkü ne desek boş.. Ne kadar terör sevici olduklarını da bilmeyen kalmayan birilerinin, kiraya verdikleri akılları, kontrat bitip işe yaramaz hale geldiğinde, zaten kendiliğinden yok olup gidecek. Hadi inşallah.. Bu temennimden dolayı, kendi kendime şöyle diyeyim; “Ağzım bal yesin…”
Olup biteni tüm çıplaklığıyla görmelerine karşın, halen terör örgütlerini nasıl savunurlar bazıları, anlamak hakikaten mümkün değil..!
Mehmetçiğin, başlarına bomba yağdırdığı, her biri aslında bebek katili de olan şerefsizlere kol kanat germek adına,  savunmaya geçmişlere ne denir, o’ nu da aslında Türk milleti gayet iyi bilir. Özetle, ‘Vatan hainleri…’ diyebiliriz. Yanlış mıyım?
Ülkenin gündemi, sınır ötesi operasyondaki Mehmetçiğimiz. Dualarımız hep onlarla. Barış Pınarı Harekatı’na ilişkin gelişmeleri de bu anlamda milletçe takip ediyoruz.
Başkent Ankara’da, konuya ilişkin edilen sözleri zaman zaman aktararak, gelişmelerin merakı içindeki herkese bir faydam olsun düşüncesiyle, rutine bağladım haber ajansı turlarını dün de gerçekleştirdim.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ ın şu sözlerine de haliyle çok dikkat kesildim. Başkent gündeminin birinci maddesi için, megakent İstanbul’ dan veriyordu mesajlarını Reis, Azerbaycan yolculuğu öncesinde.
 ‘Dik duracağız..’ vurgusunu tekrarlıyordu. Peki ya bu vurgu neden gelmişti?
Bunun denenini, Başkan Erdoğan’ ın şu ifadeleri gayet güzel anlatıyordu bunce.
Cumhurbaşkanı; “NATO Genel Sekreteri ziyaretimize geldi. Gayet güzel açıklamalar yaptı. Onun duruşu çok farklı. Üye ülkelerin bazılarının duruşu çok farklı.
Biz bu noktada dik duracağız. Özellikle teröre ve teröristlere karşı.” diyordu önce, sonrasında da;
“Bizim Kürtlerle bölgede savaşmak diye bir şey yok. Terör örgütü ile savaş olmaz, mücadele olur. Savaş devletler arasında olur.” ifadeleriyle, halen Mehmetçiğin Harekatını savaş diye tanımlayanlara, bence okkalı sözlerle veriyordu yanıtını.
Bir de paylaştığı şu bilgi vardı sayın Cumhurbaşkanından gelen; “Amerika ve Rusya ile olan görüşmeleri arkadaşlarımız sürdürüyor”
Barış Pınarı Harekatı’na ilişkin dikkat çeken sözler böyleydi. Lakin fazlası da vardı denilenlerin.
Misal; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ ın şu ifadesi;“Münbiç konusunda kararımızı verdiğimiz gibi uygulama aşamasındayız”
Reis, Türk Konseyi 7. Zirvesine katılmak üzere Azerbaycan’a gitti dün. Azerbaycan ziyareti öncesi düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtlarken ise, yine dünyanın kulak kabarttığı önemli çıkışlara imzasını attı. Kısacası, giderayak dünyaya çekti ayarı Reis…
Açtığı başlıklar vardı ardına. Bence, her biri, bir diğerinden de dikkat çeken başlıklardı açtıkları.
-“Münbiç konusunda ise biz kararımızı verdiğimiz gibi uygulama aşamasındayız” dan tutunda;
- “Yabancı basının 600 havan topu karşısında kör olması anlaşılır değil” sözüne. Ve ardından da;
- “Merkel ve Johnson dezenformasyon baskını altında” vurgusuna.
Haa bu arada;- “NATO Genel Sekreteri’nin duruşu çok farklı ama bazı üye ülkelerin duruşu farklı” anlatımı, bence daha bir dikkat çekiciydi.
Gelişmeleri, abonesi olduğumuz İHA bülteninden öğrendim. İstanbul’da görev yapan meslektaşım Volkan Kayalar’ ın haberindeydi detaylar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan yolculuğu öncesinde soruları yanıtlıyordu, gazetecilerden gelen. Suriye Ordusu ile YPG-PYD’nin anlaştığı iddialarına ilişkin önce ediyordu lafını. Diyordu ki;
 “Kobani’de Rusya’nın da olumlu yaklaşımı ile sıkıntı olmayacağa benziyor. Münbiç konusunda ise biz kararımızı verdiğimiz gibi uygulama aşamasındayız”
Atatürk Havalimanı’nda edilen bu sözler, dünyanın da kulak kabarttığı türdendi kısacası.
 Reis’ e yönelen sorular arasında, en dikkat çekeni; Suriye’nin PYD,YPG ile anlaştığı iddialarıydı bence de.
 Çünkü iddiayı dile getirir sorudan da fazla, gelen yanıt bence hayli önemliydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan,
“Tabii birçok şu anda dedikodular var. Fakat özellikle büyükelçilik vasıtasıyla ve bunun yanında şu an itibariyle Kobani’de Rusya’nın da olumlu yaklaşımı ile sıkıntı olmayacağa benziyor.
Münbiç konusunda ise biz kararımızı verdiğimiz gibi uygulama aşamasındayız. Bildiğiniz gibi Amerika ile Münbiç konusunda karşılıklı mutabakatımız 90 gün içinde terör örgütleri Münbiç’i boşaltacaklardı. Fakat seneyi devirdik Münbiç boşaltılmadı.
Münbiç boşaltıldığında Türkiye olarak biz girmeyeceğiz, gerçek sahipleri Arap kardeşlerimiz girecekler” diyordu.
ABD’nin askerlerini Suriye’nin kuzeyinden çekilmesi kararını da değerlendiriyordu reis ve sözleri hayli netti.
Diyordu ki; “Yaklaşım olumlu bir yaklaşım. Bu yaklaşım şu an geçerliliğini koruyor, aksi bir gelişme yok”  
Böyleydi özetle denilenler.  Dikkat çeken bir diğer çıkış ise; “Yabancı basının 600 havan topu karşısında kör olması anlaşılır değil” şeklindeki sözlerle geliyordu bence.
Barış Pınarı Harekatı sürecinde yabancı basının manipülasyonu ilgili soruya yanıt verirken deniyordu bu sözler.  
Ve de tam olarak şöyle geliyordu Reis’ in dilinden ifadeler; “İnanıyorum ki bu manipülasyonları sizler nasıl değerlendiriyorsanız, ben de aynı şekilde değerlendiriyoruz. 600 üzerinde havan topunun atılmış olduğu bizim topraklara, bunların kör olması anlaşılır gibi değil. Bunlar tabii ilk de değil. Her zaman bunların taktiği budur.
Şu an aynı taktiği içeride ve dışarıda uyguluyorlar. Gerçekleri karartmak mümkün değil. Şu anda ortada şehitlerimiz var. Yine bu havan topları neticesinde maalesef yaralı olanlar, evlerini boşaltanlar, oralardan çekilen bunca vatandaşımız var.
Bunlar istediği kadar hedef saptırsınlar, bu gerçekleri halkımız görüyor. Biz de bunları dünyaya yazılı ve görsel medya vasıtasıyla anlatmaya gayret ediyoruz.
Onlar kendi maharetlerini sergileyecekler, sahtekarlıklarını yapacaklar, biz ise doğruyu anlatmaya devam edeceğiz”
Türk’ ün ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin her zamanki kararlılığıydı, kısacası denilenler.
 Birileri anlasa artık bu kararlığı da, gölge etmeseler artık keşke…
Bu günlük gelişmeler bu kadar. Haydin kalın sağlıcakla. Dualarımız her daim kahraman Mehmetçiğimizle..