.

Her fırsatta dile getirdiğim gerçek; “İlk’ler kenti Çanakkale…”
Binlerce yıl öncesinden başlayan ilk’lerine, 100 yıl öncesinde, Çanakkale cephesinde de eklenenler olunca, ilk’leriyle adından söz ettiren bu kutlu coğrafyanın kitabı bile yazıldı biliyorsunuz.
Kim yazdı..? Emekli öğretmen ve Çanakkale tutkunu, Yerel Tarih Araştırmacısı Ahmet Kaşıkçı.
Hem mitolojiden, hem de günümüz çağından bahisle, öyle çoklar ki yaşanmış ilk’ lerimiz,  yaz yaz bitmiyor.
Siyaseten de ilk’leri bence konuşulmalı Çanakkale’nin.
Misal, verdiği kişisel iftarlarında, 36’tı yı bulan bir isim, Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı ve eski Başbakan yardımcılarından, Çanakkaleli siyasetçimiz Av. Mustafa Cumhur Ersümer.
Dile kolay. Tam 36’ncı iftarını düzenledi. Hem de kişisel hesabından. Bir geleneğe dönüşen iftarlarını ayrıca yazmak, dile getirmek gerek. Bu da benim eksiğim. Aslın da, hep zihnimde… Öyle ya, ilk iftar yılı doğan bir çocuk, günümüzde 36 yaşına gelmiş. Belki de, iki çocuk sahibi bir anne,  ya da üç çocuk babası bir hemşehri…
Hazır aklıma düşmüş iken, bu konuya da bir gün mutlaka değineceğim. Unutursam biri hatırlatsın.
Fakat…. Önce, 19 Mayıs günü, çok da anlamlı bir günde verilen iftar diyeceğim. Yani, bir siyasetçi’ nin daha yaşattığı ilk.
Çok dikkatimi çekti. San ki, küskünlükler vardı da, aradıklarım yoktu masalarda. Davetliler arasında gözlerim, göremediklerimi aradı durdu.
İktidar partili bir siyasetçinin, doğduğu ve de doyduğu toprakta, kazancını köylüsüyle paylaşıp oruç açtığı sofraları dolaştı gözlerim.  Ne var ki yoklardı aradıklarım.
Sadece il başkanı ve eşi… Bir de, geçmiş dönemde il yönetimlerinde görev almış, eski kurtlar… Birkaç isim yani. Peki ya diğerleri…?
Vallahi yoklardı. Belki de, daha da önemli bir davetteydiler.
Önceden yapılmış bir programdan ötürü, bu davete iştirak edemediler. Kim bilir…?
Peki ya; bir başka cephede öyle mi…? Misal, CHP..
Süreç içinde, siyaseten rekabetin pik yaptığı bu siyasi partide, her ne olursa olsun, şartlar neyi gerektiriyorsa değil, şartlar gerektirsin kardeşim dercesine birliktelik var, ve de ben bile gözleyebiliyorum. Üstelik, sanki inadına der gibi.
Nereden geldim yahu, şimdi yine siyasete…? Lakin diyeyim; Nasıl gelmeyeyim ki..?
Kanlı bıçaklı olsalar da, iki elleri kanda da olsa, CHP’ de siyaset hep bir farklı. San ki, ne olursa olsun birliktelik fotoğrafı vermek üzerine bir siyaset anlayışı var CHP’ de. 
 Diyeceksiniz ki;”Net konuş. Karma karışık yazma…” Haklısınız. Vallahi ben de usandım bu halimden.
Ne var ki korkularım olduğundan böyleyim. Benim dilimin kemiği bazen var da konuşurken kendimi stop’ laya biliyorum  Yazarken ise güvenemiyorum kendime. Sınırımı aşarım diye korkuyorum.
Bu aralar kan şekerimi hayli düşürdüğümden, bir deneyeyim bari… Net olmayı yani..
36’ncı iftarını düzenleyen sayın Ersümer’ den bahsettim ya güne başlar iken, bir de ilk iftar buluşmasını, doğduğu ve de doyduğu toprakta düzenleyen oldu iktidar kanadında dedim ya;
İşte bu ilk buluşmayı gerçekleştiren AK Partili genç siyasetçi Şener Akçay’ ın davetine, kimlerin neden katılamadığını hayli merak ettiğimden, soru vereyim istedim.
İl Başkanı Av. Gültekin Yıldız ve saygıdeğer eşleri yanı sıra, Üst düzey kurmaylardan kimseyi göremedim.
Bildiğim kadarı ile, ilk’ kez bireysel bir iftar düzenleyen isim di, İl Genel’ in genç üyesi Şener Akçay. Öncesinde, hiçbir İl Genel meclis üyesinin böyle bir programı düzenlediğini hatırlamıyorum. Kiisel olarak yani, kendi ceplerinden. Var ise şayet, hatırlatıverin lütfen.
Bana göre olduğu gibi, çoğumuza göre de çok anlamlı bir günde, Milli Mücadele’nin start’ ının verildiği, kurtuluşa uzanan yol için yakılan meşalenin, yani;  19 Mayıs Samsun’a çıkışın 100. Yılın da,  üstelik, mübarek Ramazan’ ın ortasında düzenlenmiş bir iftar. (Zamanı, bence muhteşem olmuş..)
CHP’ de olsa, o masalar davetlileri almazlardı. Kalabaklı ‘ da öyle mi ya…?
İktidar kanadında, böylesi programlara katılımın az oluşuna dikkat kesilmeyeyim de, nereye dikkat kesileyim..?
Dedim ya, dilimin kemiğı çoğu seferinde oluyor, lakin yazarken kendime güvenim yok. Sorularımı ters anlayan da çıkıyor, hiiiç üzerine alınmayan da..
Gayem kıyas yapmak değil. lakin, CHP’ de bilinen onca siyaseten muhalif kalınmaya rağmen göze çarpan birliktelik, hiç mi başkalarını kıskandırmaz…?
Seçimler öncesi, aday adaylığı sürecinde, adeta kılıçları çektikleri bilinen CHP’ nin kurmayları, hafta sonu gerçekleşen tohum-takas gününde, öylesine mutluydular ki, takas masasında, hadi gel de görme..?
Diyeceğim, önereceğim hiçbir şey yok ayrıca. Ne haddime… Üzerime vazife mi..? Değil elbet..
Değil de, gazetecilik işte, görüyorum, demeden de edemiyorum.
Ayrıca da; Ettiysem bir sürçü lisan af ola…