.
Reis’ in sözleri çok sertti. Okkalı ifadelerin hedefindekiler, bu dakikadan sonra ne yapacaklar, merak etmemek elde değil.
AK Parti’nin Kızılcahamam kampına ilişkin detaylarını, haber ajanslarının bültenlerinden takip ettim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ ın sözleri, açtığı her bir başlık çok dikkat çekiciydi.
AK Parti’nin Kızılcahamam’da yapılan 28. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışında;
“Ne dışarıdan ülkemize yönelen ekonomik ve siyasi saldırılar ne de içeride ekilmek istenen fitne tohumları bizi gerçek gündemimizden kopartamayacaktır” vurgusu yapan sayın Cumhurbaşkanı’nın;
“Bu tür safralardan kurtulduğumuz için rahat olalım” şeklindeki sözü eminim ki ben dahil herkeste merak uyandırdı. Öyle ya; Kim ki bu safralar…?
Başkent gündemini anlatır pek çok haberde, ilk olarak spotlara göz atar ve sonrasında merak uyandıran denilenleri anlamak için, dikkatlice okurum kaleme alınan haberi. Bahsedeceğim bu haberde olduğu gibi.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın ‘safra’ diye tanımladıkları öyle merak uyandırdı ki bende, öğrendiklerimden bu nedenle bahsetmeden edemeyeceğim.
“Her seçimde oyların azaldığı, çoğaldığı yerler olabilir. Önemli olan milletimizin toplamda bize ne dediğidir” şeklinde gelen bir ifadesi de vardı Reis’ in, Kızılcahamam kampının kapanış konuşmasında vurguladığı.
Açılan başlıkları tek tek dile getireceğim de, ben halen ‘safra’ tanımı alanlardayım.
“Eksiklerimizi tamamlayarak, hatalarımızı düzelterek, gücümüzü artırarak bu uzun ve ince yolda mücadele etmeyi sürdüreceğiz” sözü, AK Parti teşkilatlarına geliyordu. Ne var ki öncesinde, sayın Cumhurbaşkanının direk tarifi, yani safralar için dedikleri.
Seçimden hemen sonra, AK Parti Grup başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Av. Bülent Turan’ ın seçim bölgesinde yaptığı konuşmasında işaret ettiği bazı isimler, sayın Cumhurbaşkanı’nın şu dedikleri sonrasında, her neden ise birden gözümde canlandı.
Dilerseniz önce, Reis’ in dedikleri diyeyim. Sayın Cumhurbaşkanı; “Bazı isimler aday gösterilmediği için istifa edip kimisi bağımsız kimisi başka partiden aday oldu.
Seçimi de kazanmıştır, kazanabilir. Bundan sonra onlar kendi dertlerine baksınlar. Biz bu tür safralardan kurtulduğumuz için rahat olalım” diyordu.
Çanakkale’de cesaret gösterip başka siyasi oluşumlara transfer yapan isimler olmadı belki, fakat daha fenası oldu diye biliyorum. Duyduğum ve gözlemlediğim kadarıyla, ‘Dava adamıyım…’ diyerek her fırsatta sosyal medyadan mesaj verenler, Davanın Çukurunu kazmak gibi bir eylemin kahramanı oluverdiler.
Sayın Turan’ ın dediği gibi, “Gündüz AK Partili, gece ise AKP’ liler…” meğer bir Çanakkale’de yokmuş.
Kendimce diyebileceğim, denilenler üzerine zihnimde oluşan yorumlardan kaçınıp, Başkent gündeminden söz edecek olursam, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ ın , Kızılcahamam’ da yapılan 28. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışındaki şu konuşması da hayli dikkat çekiciydi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel başkanı sayın Edoğan; “Ne dışarıdan ülkemize yönelen ekonomik ve siyasi saldırılar ne de içeride ekilmek istenen fitne tohumları bizi gerçek gündemimizden kopartamayacaktır.
Bu fitne tohumlarını ekenlere asla fırsat vermeyiniz. Sizlere gelenler, kapınızı çalanlara; 'bizim yapacak çok işimiz var' deyin.
Bunların nereden nereye nasıl geldiklerini hepiniz iyi biliyorsunuz. Çok fazla vakit kaybetmeye bizim zamanımız yok. Onlarla kaybedilecek vakit haramdır. “ vurgusuyla, muhtemel ki içinde safra barındırmayan teşkilatlara ses veriyordu.
Reis’ in dikkat çeken bir ifadesi de tam olarak şöyle geliyordu; “Kimin ne yaptığına, bize hangi tuzakları kurduğuna değil, kendimizin ne yaptığına, neyi başardığına bakarak yürüdüğümüzde aşamayacağımız engel yoktur. Başkalarını konuşmayacağız, başkalarının bizi konuşacağı icraatlar ortaya koyacağız. “
Her seçimde oyların azaldığı ya da çoğaldığı yerler olabileceğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı; “Önemli olan milletimizin toplamda bize ne dediğidir.” Vurgusu yapıp, ardından da;
15 Büyükşehir Belediye Başkanı ile yaptığı görüşmelerden söz ediyor ve şöyle diyordu; “Karşımıza nelerle geldiler, ne gibi neticeler aldık şimdi onları görüyoruz. Demek ki çalışınca, azmedince, bu tür fitne, fesat unsurlarına kulak asmadıkça oluyor. Daha iyi olacak”
Bazı isimlerin AK Parti’den aday gösterilmediği için istifa edip kimisinin bağımsız kimisinin ise başka partiden aday olduğuna dikkat çekerek ‘safra’ tanımı yapan sayın Cumhurbaşkanının sözlerinden bahsettim ya. Dahası sözleri de hayli dikkatimi çekti.
Reis; “Hiçbir dünyevi çıkar veya kazanç ömrünü hak ve halk yolunda çalışarak geçirmenin karşılığı olamaz. Cumhurbaşkanı olarak şahsımdan en küçük belde belediye başkanına kadar bu salonda bulunan her bir arkadaşımın yegane gayesi Hakka ve halka hizmettir. Öyle olmak zorundadır. Bu hasbi hizmet anlayışına sarıldığımız müddetçe milletimiz de bize sahip çıkacaktır.” diyordu.
“İşi başka taraflara götürmeye kalkarsak kendimizi tıpkı bizden önceki nice partiler gibi tarihin tozlu rafları arasında buluruz.” vurgusu ise Reis’ in açtığı dikkat çeken bir başka başlıktı bana göre.
Ayrıca, şu sözleri de bence çok dikkat çekiciydi Reis’ in;
“Üzerimize düşen görevleri yeter ki layıkıyla yerine getirelim, gerisini milletimiz kendiliğinden halleder. Ramazan’dan sonra ziyaretleri yaparken diğer taraftan da burada yaptığımız toplantının bir benzerini önce teşkilatımızla, daha sonra kadın kollarımızla ve gençlik kollarımızla bu şekilde gerçekleştireceğiz.
Bundan sonraki süreç kendi içerimizde hem bir eğitim sınama bununla birlikte geleceğe hazırlanma süreci olacaktır”
Kızılcahamam’ da denilenler ve öne çıkan başlıklar, kısacası böyleydi.
Diyeceksiniz ki; ‘Ya Çanakkale…?’
Bu ihtimal soru üzerinden, 31 Mart seçimleri öncesi eleştirildiğini işittiğim, Gençlik ve Kadın kolları Başkanları, bence Reis’ in “Üzerimize düşen görevleri yeter ki layıkıyla yerine getirelim, gerisini milletimiz kendiliğinden halleder.” İfadesini iyici ezber etmeliler.
Çünkü, Kızılcahamam kampından bahisle; “Benzerini önce teşkilatımızla, daha sonra kadın kollarımızla ve gençlik kollarımızla bu şekilde gerçekleştireceğiz.” dedi sayın Cumhurbaşkanı. Benden hatırlatması…