1981 yılının ağustos ayında geldiğimiz Çanakkale’ye ve dostlara MERHABA !..


2023’ün Çanakkale’sinde belediyenin 65 YAŞ ulaşım kartıyla dün tekrar VATANDAŞ oldum, Çanakkale’nin DOKUSU bozulmaya başlayınca, KOKUSU çıkmaya başlamış…
Kokulara bakalım mı ?

  1. Ülkemizi saran ve Çanakkale’yi de kavuran “serbest piyasa hırsızlığı ile yüzleri kızarmayan ARSIZ esnafların” kokusu…
  2. Toplu taşıma ARAÇLARINA kakışarak binen, inmesini de oturmasını da bilemeyen YAŞLI kadın kokusu…
  3. Otobüslerde çocuklarına-torunlarına MODEL olamayan bu tür kokanaların konuşmada-giyimde, davranışta bozuk olan ANA-anneanne olamayanların kokusu…
  4. Elinde SU şişesi, tuvaletlerde beceriksiz işemesi olanların kokusu…
  5.  AVM isimli yerlerde iş tutan adlı-şanlı MİGROS ve CarfurSA’ların üst ZAMLI, alıcısı GAMLI, seçimlerin GAZMANI, seçim sonrası pahalılık DERTMANI olanların kokusu…
  6. Kösedere, Taştepe, Pınarbaşı KÖYLERİNDE  35-40 derecelik sıcağın altında DOMATES tarlasında hasat yapıp da kendinden UCUZA kapatılan sebze ve zerzevatın CUMA pazarında ve AVM’lerde 20-35 ile 40-70 TL arası domates-salatalık satan hıyarcıların kokusu…
  7. Selâmlaşmanın kesildiği, belediyenin yol hizmetlerinin eskidiği, turizm adına alabildiğince ÇANAKKALE’ye yerleşenlerin GÖÇ kokusu …
  8. Çanakkale’de geçmişten gelen ÇANAKKALELİ “MEMLEKET çocuğu” olgusunun KAYP’OLUP temelde varolan ÇIKARCILARININ gittikçe yalnızlaştıklarının kokusu…
  9. Ülkemizde olduğu gibi Çanakkale’mizde de üretmeden-tüketenlerin, YENİNESİL gençlerin bedava yaşama kokusu…
  10. Çanakkale RUHUNUN bayramdan-bayrama görülen, sonradan rastlanmayan milli (ulusal) bilinçten uzaklaşma kokusu…
  11. Ülkemizde olduğu gibi Çanakkale’de de YAVŞAKLARIN, kavşak tutma yarışmasının devam etme kokusu…
  12. Yaşlanmayı, ağaran saçlarını uzatarak-arkadan toplayıp toka takarak, genç-yaşlı demeden % 80 civarındaki erkeklerin hem Türkiye’de hem Çanakkale’de hem KKTC’de sakalımsı görüntüyle erkekliklerini ispata çalışma kokusu…
  13. Genelde her şehirde rastlanan sinkaplı söylemleriyle ağızlardan gelen küfürlü lağım kokusu…
  14. Ülkemizde bazı şehirler ile KKTC’de öğrencilerin giydikleri BUSTİYER mi, VESTİYER mi olduğuna karar veremediğim, kıyafet kokusu…
  15. Çanakkale’de oturulamayan-kiracısı bile olmayan evlere, BELEDİYENİN çıkardığı yüklü miktarda ATIK SU borcunun kokusu …
 
DOKULARI BOZMAZ MI ?!... Sizler de bu kokularda farklı kokular duyabilirsiniz, ilave etmeyi unutmayınız…
Çanakkale’nin DOKUSU bozulunca, AÇLARIN-yolsuzların, HIRSIZLARIN kokusu artmayacak mı ?..
“İnsan olmak öncelik, vatandaş olmak sonralık !?..
Vatandaş Hayrettin olmak, farklılık ki ne farklılık !?..
Alıştık rahat yaşamaya ve yaşatmaya, sade vatandaşın çilesini unuttuk.
Türkiye’de Çanakkale’de vatandaş ol da gör, empati yap, vatandaşa sempatiyle bak,
Halbuki, Vatandaş Hayrettin olmak;
arabasız olmak, imkanları darlaştırmak, günde 8 ile 12 bin adım atarak, yürümek, o gün tüm işlerini  4 ile 6 km yürüyerek çözmektir...!
Vatandaş arabasız, evsiz, yersiz ve gariban...
Onun arabası var diyenler, onun arabasını sokakta görüyor, o da yakıt pahalılığından mı, havasından mı bisiklete biniyor, caddelerde ESNAFIN otopark yerlerini işgalinden, kamu yolları otoparklardan geçilmiyor…
Çanakkale hayır pilavında usta, vatandaş bedava yemede hasta !?..
Ülkemizde tuzu kurular, Çanakkale-Ankara ve İstanbul’da tuzu yaş, cebi boş, kendileri BİHOŞ, ideolojisini kaybedenler LİBOŞ  tipler olunca, vatandaş Hayrettin gözlüyor, yazmak için malzeme, konuşmak için sorun arayalım derken, pandemi tacirleri vatandaşı da Vatandaş Hayrettin’i de SOYUYOR ?? (gazetevitamin.com)
Seçim ayları, vatandaşın oyunu alma, aldıktan sonra vatanı ayırıp DAŞ yapma, oyun oynama, kendi işini bilme, başkalarına Allah versin, kendilerine geçim dilimi, bolluğu, vatanlı adama da -daş-deş-li hikâyeler…
Herkes mi duyarsız, elbette değil, insan olmanın öncelliği, vatandaş olmanın sonralığının önüne geçiyor…
İnsan olup gittiğimiz yerlerin kültürel yapısını bozmadan UYUM sağlanması, NEZAKETİN öncelikli olup ÇANAKKALE’MİZE rastgele göçün AZ olup Çanakkale’nin DOKUSUNA sahip çıkılması dileğiyle;
GERÇEK duyarlıklara MERHABA !...