Aslında soru hep yanıt aranan bir soruydu. Gündemden hiç çıkmayan deprem üzerine, uzmanlar kadar en etkili ve yetkili isimlerin dehep söylediği bir söz bulunuyor..

Lakin!!!.Öyle le bir adresten bahisle edildi ki söz, gel de korkma, ürkme..
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, geçtiğmiz günlerde, İstanbul'da beklenen olası depreme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Sayın Bakan Özhaseki, "7 ve üzeri depremde 600 bin daire yerle yeksan olur.
600 bin konut İstanbul'da yıkılacaksa her sokakta 2 bina yıkılsa her şey durur.
İstanbul böyle olursa kocaman hapishaneye döner" ifadelerini kullandı.
Ulus olarak yasa boğulduğumuz, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından gözler hep fay hatlarında.
Bu fay hatları üzerindeki diğer illere ve olası İstanbul depremine haliyle dikkat kesiliyoruz.
Ülkenin neresinde yaşanırsa yaşansın, hep akla gelen ilk adres İstanbul oluyor. Pek çok ülkenin nüfusu kadar bir mega kent çünkü orası.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, "İstanbul için özetle 5,8 milyon bağımsız birim var.
Bunun 1,5 milyonu riskli. 4'te 1'i riskli. İlk etapta yıkılabilecek olan yapı ne kadar 600 bin civarında.” Diyerek, çok önemsenmesi greken rakamlardan söz etti önce.
KOCAMAN BİR HAPİSHANEYE DÖNER!?!..
Satır arası ettiği bu söz, bu benzetmesi çok dikkat çekiciydi.
Çünkü greçek bu.. Aslında, bana göre sayın Bakan oldukça iyimser konuşmuş..
Dip dibe, öyle çok yapı var ki koca şehirde,yıkılmayanı, yıkalan bina yıkacak türden bu bitişiklik..
Bakanın dediği gibi, “7 ve üzeri depremde 600 bin daire yerle yeksan olur. 600 bin konut İstanbul'da yıkılacaksa her sokakta 2 bina yıkılsa her şey durur. İstanbul böyle olursa kocaman hapishaneye döner"
ŞU OLU VERSE KEŞKE; ‘YERİNDE DÖNÜŞÜM’
Bakan Özhaseki bir TV kanalına konuştu geçtiğimiz günlerde. Sözleri, gündem uldu haliyle..
Bu arada, altını çizdiği şu konu da çok önemliydi bencede..  
Sayın Bakan Özhasaki; "Yerinde Dönüşüm'e 146 bin 376 başvuru oldu.
125 bin kişi konut yapmak için müracaat etmiş. 21 bin kişi ticari dükkan yapmak için müracaat etmiş.” diyerek, resmi rakamları sundu.
Arndından da; “Bunu kolaylaştırıcı o kadar çok tedbir aldık ki. Müteahhitle anlaşacak vatandaşlara sözleşmeler veriyoruz.
Özel çalışma yaptıramayacak vatandaşlara TİP projeler veriyoruz.
Yapı denetim masrafından da muaf tuttuk.
Kendisi yerinde dönüştürmek istediğinde harç, pul onları da almıyoruz.
Vatandaş evini yapmak isteyecek, sözleşmeyi yapacak, biz ona 500 bin lira hibe, 500 bin lirayı da kredi olarak düşünüyoruz.” dedi.
Keşke diyorum; BU ÇALIŞMA TÜM YURDU KAPSAYIVERSE..Öyle ya: deprem kuşağındaki illerden biriyiz bizde..
Çanakkale’de de dönüşüm şart bence.. Çoğu buni, fi tarihinin teknolojisi ile yapılymıyş. Yarısı betonarme, hatta yığma üzeri beton arme..
Sayın Bakan İstanbul için sözlerinde; “Yap-satçı arkadaşlar var, 9-10 bin liraya metrekaresini mal ediyorlar.
Rezerv alanlara yapılanlar daha pahalıya mal oluyor. Oraya yol lazım, elektrik, su, doğal gaz, kanalizasyon hatları çekmek lazım. Okul, cami, sağlık ocağı lazım."
HE BRAVO… “FAY HATLARI YEŞİL ALAN OLACAK" dedi çünkü sayın bakan..
Sanki, Çanakkale’ yi de tariff eden sözleri vardı birde sayın bakanın. İstanbul için konuşur iken.
“Binaların büyük çoğunluğu 1970-80'li yıllarda o günkü teknik ve şartlara göre yapılmış.
Birçoğu 7 şiddetindeki depreme uygun tasarlanmamış.
Az bir kısmı da dere yatağı ya da sıvılaşma olan yerlere yapılmış.
Fay hatlarının geçtiği yerlere yapı yapılamayacak. Dere yataklarının olduğu yerlerde de bina yapılmayacak.
Sıvılaşma olan yerlerde de yapı yasağı var. Bunların dışındaki her yere yapı yapılabilir.
Fay hatları yeşil alan olarak kalacak. Mevzuattan taviz vermeyeceğiz.
Vatandaş kendi evini yapmak istediğinde önünü açacağız, denetleyeceğiz, herhangi bir şekilde sıkıntı olmayacak.
Müteahhit yarıda bırakıp giderse TOKİ marifetiyle biz yapacağız.” Ifadeleri ile, almkışı çok hat etti bence sayın bakan..
Darısı, tüm yurdun başına inşallah..Kim ister ki; musalla taşı gibi evlerde yaşamayı!?!...Deağil mi amma???