TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesi ile, bence çok da önemli bir noktaya parmak basmış sayın vekil.


 
TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesi ile, bence çok da önemli bir noktaya parmak basmış sayın vekil.
 
Bu güne değin verilen onlarca soru önergesini okurken, bu denli dikkat kesilmediğimin olduğu doğrudur.
CHP’ li Çanakkale Milletvekili Av. Muharrem Erkek, oldukça hassas olduğu kadar, bir o kadar da titizlikle hazırlanmış olacak ki,  yanıtı hayli zor sorular çıkarmış.
 
Peki sorular kime mi? Elbette, bu önemli konunun bence de birinci derece sorumlusuna. Yani, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı sayın Mehmet Müezzinoğlu’ na.
 
Yanıtı yazılı istendiğinden, muhtemeldir ki gelecek cevap tarihe geçecek bir kaynak da olacak. Öyle ya, söz uçar yazı kalır.
 
CHP’ li sayınv ekil Av. Erkek, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) Kötü Şartlardaki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Önlemleri Hakkında,  182 sayılı sözleşmesinin, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından 2001 yılında kabul edildiğini hatırlatarak giriyordu konuya.
 
Bahsi geçen sözleşmede, en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliğinin 18 yaş altındaki tüm çocuklar için yasaklanması ve ortadan kaldırılmasına yönelik ivedi ve etkin önlemlerin alınmasına ilişkin hükümler taşıdığına da değinip, ardından belli ki hayli araştırma yapılmış ve de titizlikle hazırlanmış sorular sıralanıyordu.
 
Soruları öncesinde, TBMM Başkanlığına sunulan soru önergesinin içeriğinden söz edelim.
 
Sayın vekil Av Erkek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çalışma Genel Müdürlüğü Çalışan Çocuklar Bölümü’ nün en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliğine ve özellikle kız çocukların durumuna önem vererek çocuk işçiliğinin tamamıyla yok edilmesini hedefleyen;
 
 “Zamana Bağlı Politika ve Program Çerçevesi” adlı bir program geliştirdiğine dikkat çekiyor…
 
 Yani ‘yiğidi öldür, hakkını ver’ e geliyordu.
 
Sonrasında da, Program bağlamında, “Çocuk İşçiliğine Karşı Toplumsal İşbirliği projesi”, “Mevsimlik gezici ve geçici tarım işlerindeki en kötü biçimdeki çocuk işçiliğinin eğitim yoluyla sona erdirilmesi projesi”, “Sokakta çalışan çocukların eğitime yönlendirilmesi projesi” gibi çalışmalar yapıldığını anımsatıp, neticede sorulara geliyordu.
 
Nasıl mı?
 
Aynen şöyle;
 
CHP ‘ nin kurmayı,  TBMM Anayasa komisyonu üyesi de olan Milletvekili Av. Erkek; ‘ Bu bağlamda:’ diyerek devam ediyordu.
 
 
“Çanakkale ilimizde ve Türkiye genelinde (iller ayrı ayrı belirtilmek üzere) kayıtlı “çocuk işçi” statüsünde yer alan kişi sayısı kaçtır?”
 
İlk soru buydu. Bence, bu sorunun yanıtını vermek dahi, hayli yazışma gerektirecek bir durum.
 
Malum,; Ülkemizde bürokratik yazışmaların ne kadar zaman aldığı bilinen bir gerçek.
 
Ben laf ebeliği yapmadan, fazla da yoruma kaçmadan devam edeyim.
 
Edeyim ki, bir de haddime düşmeyen yorumlarla başıma da iş çıkarmayayım. Değil mi?
 
İkinci soru gelmiş. Denilmiş ki;
 
“Bunlar hangi sektörlerde çalıştırılmaktadır? Çocuk işçiler içerisinde başta Suriye olmak üzere yabancı uyruklu çocuklar var mıdır?
 
Varsa sayıları kaçtır ve hangi sektörlerde çalıştırılmaktadır?”
 
Alın bir zor çalışma gerektirecek durum daha. Sayın  vekil, zor olduğu kadar, yanıtı aşamasında da yapılacak zor bir çalışma gerektiren konulara girmiş. Bence, bu konuda hazırlanacak çalışmaları kaleme alacak, ilgililer, kulaklarınızı çok çınlatacak.
 
Benden söylemesi…
 
‘Yukarıda bahsi geçen projelerden’ diyerek, Çanakkale ‘ de Türkiye genelinde (iller ayrı ayrı belirtilmek üzere) kaç çocuk yararlandırılmıştır?’ da diye bir soru geliyordu ayrıca…
 
Sonra da; “Bunlar haricinde Bakanlığınızca yürütülen projeler var mıdır?
 
Varsa hangi aşamadadır?
 
Bitirilenlerden elde edilen sonuçlar nelerdir?” diye soruyordu sayın vekil.
 
Ben olsam, ‘gazete mi çıkaracaksınız?’  Diye sorarak,  ilk yanıtı verirdim.
 
İnsanı ilgilendiren, trajı yüksek bir gazetede sosyal bir özel haber yapmaya hazırlansam, ancak bu kadar detaylı sorular hazırlardım.
 
Sayın vekil Erkek, Allahtan gazeteci falan olmamış.  Tozunu attıracakmış sahanın.
 
Gel de bu denli kapsamlı yanıt gerektirecek sorulara yanıt ver.
 
Ben de iyi ki bakan falan olmamışım.
 
Çocuk işçisi en az il sanırım bizizdir. Öyle ya, sanayi yok, işletme yok.  Var olduğuna bildiğim, onlarca fabrika ve küçük ölçüde sanayi kuruluşu da kapandı gitti.
 
Ben mi çok yaşlıyım. Yok sa, yıllar mı ezdi geçti. Ezdi geçti derken, kapanan fabrıkalardan bahsettim. Yanlış anlamayınız.
 
 Geçenlerde şöyle bir saydık da, Şehir kabristanlığının karşı sırasından itibaren, Cezaevi,  Jandarma Er Eğitim alayı yakınlarından, Müze kavşağını takiben, şehir çıkışına dek, sonrasında da Kepez  beldesine doğru ondan fazlaydı sanırım var olduğunu bildiğimiz, sonra da kapanıp gidenleri.
 
Benim yaş ilerlemiş oldukça. Ne de olsa 46 oldum. Dile kolay. Hm de söylenmesi sıkıntılı bir sayı...