Karada da aynı, denizde de. Sanki batıyor arkadaş. Kafalarına da sıkıyorlar, vücutlarına da.

Denizlerin süsü Kaplum babalar, yani Dünyaca bilinen adıyla Caretta ceratta’ lar. Ormanların süsü ise Karaca’ lar.
İnsanoğlundan her daim çekisi olan birkaç türden bir kaçı sadece bu canlılar.
Genç gazeteci Atakan Alkış’ ın, coğrafi güzellikleri fotoğraflamak adına yaptığı küçük gezisi sırasında denk geldiği, o büyük faciayı anlatmasına dikkat kesildim.
‘Nesli tükenmekte olan Caretta caretta' ya kurşun sıkmışlar’ derken genç Atakan, belli ki öfkesini başta türden cümlelerle de dile getirmişti.
Gözleri doluyor insanın. Kime ne zararı olur ki bir Caretta caretta’nın.
Gerçi biliyorum ben, olası zarar verenin  kim olabileceğini.i Öneklerini daha önce ya duydum, ya da birebir yapanlar anlatmıştı yıllar önce. Hani Dalyanlar kurulur. Bırakma ağları atılır denizlere.
Caretta caretta’ lar, o dalyanlara dadanır ya da bırakma ağlarına.
Balıkçı da hiç acımaz verir kurşunu. Muhtemel yine böle oldu bu facianın oluşumu.
 Görmedik, günah almayalım da, tahmin bu kısacası. Hep öyle değlimidir, tahminlerle yola çıkar ve de buluruz bir suçluyu.
Kimse kusura bakmasın ama, böylesine bir canlının ölümüne kim neden oluyor ise, elleri kırılsın diyorum.
Aynı hareketlerin hedefinde bir canlı daha var. Karaca. 
Ormanın süsü olan canlılar. Eti için namlu çevrilen çaresiz Karaca’ lar, ışık ile bile avlanıyorlar.
Birkaç kişiden duydum. Gece Domuz bekinde bekleyen Avcılarımız, lamba tutup uzaklaştırmak istedğinde bölgeden karaca’ yı, çaresiz ışık yüzüne geldiğinde dona kalıyor ve hatta yanında ışık tutarak yürüseniz, oda sizinle birlikte adım atıyormuş. Kesinlikle zararsız ve kesinlikle çok güzeller. 
O’nlara da tetik düşürenlere aynı sözü edeceğim artık. Elleriniz kırılsın… 
Gelelik Caretta caretta’ ya sıkılan o kurşuna.
Dedim ya genç gazeteci Çağatay, coğrafi güzelliklerle dolu Çanakkale’ de foto safari yaparken taık olmuş o vicdansızlığın eserine.
 Gelibolu Değirmendüzü Köyü'nün Armutlu Limanı'nda rastlamış kafasın kurşun sıkılan "Caretta c
aretta"  ya.
Bilindiği üzere bir tür su kaplumbağası dır Caretta caretta. Ve yine bilinir ki nesli tükenmek üzere.
Kafasına nişan alınıp, ensesinden vurulmuş halde bulunmuş nesli tükenen Caretta caretta.
Genç gazeteci Çağatay; “Bugün sayıları giderek azalmakta olan ve  nesli tükenme altında olduğu için koruma altında tutulan Caretta caretta türü bir su kaplumbağası Gelibolu'nun Değirmendüzü Köyü'nde bulunan Armutlu Limanı'nda geçtiğimiz Salı günü ensesine kurşun sıkılmış halde bulundu” diyerek dramı özetlese de; 
‘Biliyorum ki, içinden neler söyledi. Ne küfürler etti olayın sorumlularına’ 
Kıyıya vuran kaplumbağaya kurşunu sıkan kişi veya kişilerin kim olduğu ve olayı neden gerçekleştirdiklerinin sebebinin bilinmediğini de anlatır sözlerle yazıyordu tanık olduğu vahşeti ve ekliyordu ardından da;
“ Konu hakkında açıklama yapan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Yaşam Hakkına Saygı Topluluğu (HAYKO) Akademik Danışmanı Devrim Varol; 
"Bu bir vahşettir. Bunu yapabilecek zihniyet korkunç ve insanlığı tehdit eden sapkın bir zihniyettir" sözleri ile.
Evet bunun adı VAHŞET….
Evet bunun adı SAPKINLIK… 

HEPİMİZ İÇİN ÇEVRE…
Hazır çevremiz ve değerlerinden bahsetmişken, bir de şu adımları aktaralım.
Ağaç, yeşillik, temiz hava hepimizin sağlığı için çok önemli anlatımı ile konuşanları.
Örnek mi? Alın size örnek. Lapseki Belediye başkanı Eyüp Yılmaz.
Lapseki Belediyesi olarak, ilçeye bağlı Karaömerler köyü ‘kadın tepesi’ mevkiine bin adet fidan dikmişler.
Ellere,  kollara sağlık.
Lapseki kaymakamlığı, İlçe orman işletme şefliği ve Çevre Koruma Derneği de omuz vermiş bu girişime.
Karaömerler köyü ‘kadın tepesi’ mevkiine dikilen bin adet Toros Sediri Ağacı fidanı hepimizin nefes alması için vesselam.
Lapsekinin başkanı, eşi Hacer hanım ile birlikte dikmiş fidanı.
Verdiği mesajını da aktarayım da, farkındalığa katkımız olsun.
Şöyle demiş Başkan Yılmaz; “Ağaç, yeşillik, temiz hava hepimizin sağlığı için çok önemli”
Üstüne başka söze gerek var mı?
Çevre hepimizin. Korumak ve yaşatmakta  hepimizin görevi…