Genel olarak hepimiz sorunsuz ve huzurlu hayatanı peşindeyizdir.

 Takıntılı Olmak…
Genel olarak hepimiz sorunsuz ve huzurlu hayatanı peşindeyizdir.  Ancak bu hayatı isteyerek almak için bedenen ve beyinen çok mücadele etmek gerektiğinide hepimiz biliriz . Yaşananlar yada yaşadıklarımız hepimizin beyninin bir köşelerinde döner durur bazen olumlu baz en olumsuz anılar beyinimizi esir aldığı z aman takıntı denen hastalığın içinde buluruz kendimizi istemeden. Sahi takıntılı olmak hepimizin merak ettiği ancak ya bende takıntılı isem cevabından korktuğu için kimsenin kabullenmek istemediği bir terimdir bu takıntılı olmak.. Diğer adı ile sürekli aynı düşünceyi beyide çevirip durmak kısacası uzmanlara göre ise ruminasyon denen illet hadi buyrun biraz araştırdıklarıma bakalım neymiş bu takıntının diğer anlamını taşıyan ruminasyon ve nedenleri?
Aynı düşünceyi sürekli, durmadan düşünmek ve bu döngüden çıkamayıp kendini gittikçe daha sıkışmış hissetmenin bir adı var. Buna ruminasyon deniyor.
 Aynı konu üzerinde sürekli düşünme alışkanlığı, depresyonu uzatıp şiddetlendirmesi ve duyguları işleme becerinize müdahale etmesi açısından zihin sağlığı için oldukça tehlikeli. Bu bitmeyen tekrar kendinizi izole hissetmenize ve hatta çevrenizdeki insanları kendinizden uzaklaştırmanıza sebep olabilir.
İnsanlar, birçok nedenle aynı konu üzerine uzun uzadıya düşünebiliyor. Amerikan Psikologlar Derneğine göre, bu durumun en yaygın sebepleri şunlarmış:
- Sürekli düşünerek hayatınızın ya da bir sorununuzun içyüzünü anlayacağınıza inanmak
- Duygusal ya da fiziksel travma geçmişi
- Kontrol dışı süregelen stres kaynakları ile karşı karşıya olmak
Hiç Düşündünüz mü ? Peki bu zihnimizde dönüp duran saplantılı düşünceleri durdurmak için neler yapabiliriz?
1. Dikkatinizi dağıtın
Düşüncelere dalmaya başladığınızı fark ettiğinizde, dikkatinizi dağıtacak bir şeyler bulmak, zihninizdeki döngüyü kırar. Çevrenize bakın, hızlıca yapacak başka bir şey bulun ve tereddüt etmeyin. Örneğin; bir yakınınızı arayın, ev işleri yapın, film izleyin, resim yapın, kitap okuyun, yürüyüşe çıkın.
 2. Harekete geçme planı yapın
Aynı negatif düşünceyi sürekli tekrarlamaktansa, bu düşünceye hitaben harekete geçmek için bir eylem planı oluşturun. Kafanızda her bir adımı ana hatlarıyla belirleyin ya da bunları bir kâğıda yazın. Mümkün olduğunca spesifik olun ve beklentilerinizde gerçekçilikten uzaklaşmayın.
3. Harekete geçin
Eylem planınızı oluşturduktan sonra, küçük bir adım atın. Saplantı haline getirdiğiniz sorunu çözmek için zihniniz rahatlayana dek yavaşça ve kademeli olarak adım adım ilerleyin.
4. Düşüncelerinizi sorgulayın
Genelde büyük bir hata yaptığımızda ya da sorumluluk hissettiğimiz travmatik bir olaydan sonra aynı düşünceye takılıp kalırız. Rahatsız edici bir düşünce üzerine sürekli kafa yormaya başladığınızda, bu tekrarlayan düşüncenizi bir perspektifin içerisine yerleştirmeye çalışın. Bu düşüncenin çok da sıkıntılı olmadığını düşünmeye başlamak, saplantının yumuşamasını sağlayabilir; çünkü yaptığınızın ne kadar mantıksız olduğunu kavramaya başlarsınız.
 5. Hayata dair hedeflerinizi yeniden düzenleyin
Mükemmeliyetçilik ve gerçek dışı hedefler, ruminasyona sebep olabilir. Kendinize gerçekçi olmayan hedefler belirlerseniz, amacınıza neden ve nasıl ulaşamadığınıza ya da ulaşmak için neleri yanlış yaptığınıza odaklanabilirsiniz. Başarabileceğiniz daha gerçekçi hedefler belirlemek, davranışlarınız üzerinde aşırı düşünme riskinizi azaltacaktır.

6. Özgüveninizi artırın
Birçok özgüven kaynağına sahip olmak, ruh halinizin iyi olması ve düşüncelere takılıp kalma riskinizin azalması açısından önemlidir. Hayatta kendinizle gururlanmanızı sağlayan kadar çok özgüven kaynağınız olursa, yetersizlik olarak gördüğünüz özelliklerinizi saplantı haline getirme olasılığınız da o denli düşer.
7. Meditasyon yapmayı deneyin
Meditasyon, duygusal açıdan sakinleşme adına zihni temizlemeye odaklandığından, bir düşünceyi saplantı haline getirme ihtimalini azaltır. Kendinizi zihninizde tekrarlayan düşünceler silsilesi ile bulduğunuzda, sessiz bir alan arayın. Oturun, derince nefes alın ve yalnızca nefesinize odaklanın.
8. An'a dönün
Kendinizi yine aynı düşünceye takılmış hissediyorsanız, sadece o an içinde bulunduğunuz durumu değerlendirin. Nerede ve günün hangi saatinde olduğunuzu, çevrenizde kimlerin olduğunu ve sırtınızın, belinizin, kollarınızın, çenenizin nasıl hissettiği ile ilgilenin. Beden duyumlarına dikkat vermek aklınızın tuzaklarına kapılıp gitmeyi engeller.
9. Bir arkadaşınızla konuşun
Düşüncelere takılıp kalmak, kendinizi izole hissetmenize sebep olabilir. Dışarıdan bakış açısı sunabilecek bir arkadaşınızla düşünceleriniz üzerinde konuşmak, döngüyü kırabilmenize yardımcı olur.
Ancak sizinle birlikte düşüncelere dalacak değil, size farklı bir bakış açısı sunabilecek bir arkadaş seçtiğinizden emin olun.
10. Terapi deneyin
Düşünceleriniz hayatınızı ele geçiriyorsa eğer, profesyonel yardım aramayı deneyebilirsiniz. Bir terapist, neden düşünceleri saplantı haline getirdiğinizi saptamada ve bu sorunlara kökünden müdahale etmede yardımcınız olabilir.
Hayat tarzında değişimler Yapın
Tekrarlayan negatif düşüncelerinize son vermeye kararlıysanız eğer, hayatınıza bunu yapmanıza yardımcı olacak basit değişimler getirebilirsiniz. Örneğin:
Sorunlarınızı çözmede proaktif olun: Önce hayatınızdaki problemleri tespit edin, sonra da bunları çözmeye dair harekete geçin. Adım adım.
Kendi beklentilerinizi oluşturun: Negatif düşünceler, öz değerimizi sorgularken son derece sıkıntılı olabilir. Başarılarınız için kendinizi övün, hatalarınız için affedin. Kendinize bakarak ve yapmakta iyi olduğunuz ve hoşunuza giden şeyleri yaparak, sürekli özgüveninizi yükseltecek şekilde hareket edin.
Bir destek sistemi yaratın: Bir şeyler kötü gittiğinde ya da yalnızca kötü bir gün geçirdiğinizde yanınızda arkadaşlarınızın, aile üyelerinizin ve hatta bir terapistin olması, oldukça önemlidir. Bu özel kişiler, düşüncelere takıldığınızda dikkatinizin dağılmasını sağlayacaklardır.