Okuduğum satırlar, soru ekli ilk satırlar ile geliyordu.. merak ettim, bu da ne ki?

Soru şu; 'Kadın Peygamber mi? Kahin mi?'
Bu satırlar karşısında verdiğim tepki; "Kadın peygamber olmadı hiç.. Bu da ne ki..!"
Sonrası uzunca bir anlatım..  Ve, dikkat kesilerek okudğum o cümle; "MÖ. 7 yüzyılda Yunan dünyasında yazım sanatının en erken örnekleri ortaya çıkmaya başlar.
Örnekler arasında en dikkat çeken metinler ise Sibyll kehanetleridir.
Kehanetler Yunan, Roma ve Anadolu coğrafyasında siyaset alanını temelden etkileyecek bilgilere sahiptir.
Hatta kökeni Çatalhöyük Ana Tanrıça'dan başlayıp Kibele kültünün gelişimini etkileyecek kadar..."
Ne garip değil mi, Anadolu coğrafyasında yer bulan medeneyitler ve onların yaşamlarına aktarır izlerle dolu ören yerleri..
Anadolu baştkan başa, tam bir medeniyet beşiği der iken uzmanlar, boşa etmemişler bu tartışmasız tespiti.
Merak içinde okuduğum bir sosyal medya paşlaşımında geçiyordu aktardıklarım..
Bahsedilen kaynak dile geliyor ve şöyle deniliyordu özetle; "Sibyl Kitapları Magna Graecia olarak adlandırılan Güney İtalya’nın en eski ve önemli  Yunan koloni kenti Cumae’dan gelir.
Anlatılara göre yaşlı bir kadın tarafından Kral Tarquinius Superbus’a satılmak istenir. Kral kitaplar için istediği ücreti alamayınca kitapların üçünü yakmış ve geriye kalan altı kitap için aynı ücreti talep etmiştir."
Bazen tarihi kitaplar anlatıyor, bazen de ören yerlerinde ulaşılan buluntular ile tarih tahmin ediliyor.
Kadın üzerine dile gelen, kaleme alınan, kısacası  kikaplaşan eserler, kadın kadar zarif olabiliyor.. Bu durumda da, ilgi ayrı bir artıyor  tarihe..
Yakın tarih tamam da, Milattan Önceden bahsedilir iken, tarih adeta hayal alemine dönüşüyor.. Yaşamın en güzelidir aslında, hayal edebilmek.. Kalın sağlıcakla..