Birlikte bir yolculuk, aslında hepimizin çıktığı.. Kimi yarı yolda kalıyor, vaz geçiyor sanki birlikte seyahatten, kimi direniyor.. Sona kadar birlikteyiz dercesine...

Çoğumuz şanlı bu anlamda, bereber çıkılan yolda beraberce seyahat sürüyor.
Yol hali yorucu oluyor elbet..Kimi dayanamıyor yorgun düşüyor, kimi daha da farklı bir nedenden, birlikte yola çıktılan trenden iniveiyor.
Bir anlatımda, yolcular, yola çıkılan tren ve orada yaşanılanlar için, tam da şöyle bir cümle kuruluyordu.
“Doğarken bindiğimiz trende anne ve babamızla tanıştık. O zamanlar onların hep bizimle seyahat edeceklerini sanıyorduk."
Ne kadar da doğru değil mi..!
Herbirimizin benzer bir yaşadığı var bu anlamda.
Dahası bir de acı veren ayrıntı.. Yolculukta bizleri yalnız bırakanlar için;  "istasyonun birinde onlar trenden ineceklerdi ve bizi yolculuğumuzda yalnız bırakacaklardı." şeklinde bir ifade ile olay oldukça özleniyordu.
Özetlenilenler, genelde çaresizliği de anlatır. Çaresizlik halidir aslında geneldre özetlenen..
Doğuştan başlıyor aslında insanoğlunda, bir şekilde lagfı eveeleyip geveleyip  bahsettiğim bu çaresizlik..  
Hayat, bir yolculuk.. Bazen dolu dizgin akıyor zaman, bazen bizimle birlikte yolculuğa katılanların, ara verişleri, bizden sonsuza dek ayrılmaları yüzünden, kopuyor kızılca  kıyamet.
Hani denmiştir ya: 'Zaman her şeyin ilacı..'  Vallahi o biraz muamma.. Sevdiğini, biriciğini, herşeyini kaybettiğinde, ilaç milaç ne fayda..
Yaşam devam eder her halde.. Hatta, trene başkaları da biner. Kimi zaman eş olur bu yolcunun adı, kimi zaman çocuk..
Dahası, kardeşlerimiz,arkadaşlar, dostum dediklerimiz, trenin yolcuları arasında olabileceklerdendir.
'O tren kaçtı..!' sözü, çok edilendir.. Kimi için tren kaçmış; kimisi ise, treni kaçrımıştır..
Yolculuk bazen toplamda 80 yıl, bazen daha baharında, 15'in de biter mesela..
Bu durumda, trenden inenler demişizdir.
İnişin nedenini, niçinini sorgulamaktan ziyade, kestirip atmışızdır asıl olan gerçeği..
Yolculuğun bir bölümü için, 'kader' , bir bölümü için, 'kısmet', bir bölümü için, 'ecel gelmiş baş ağırısı bahane ..' demekle de yetinmişizdir..
Yaşamın zor yolculuğu içinde, dönüşü olmayacak yola çıkanların, geride bıraktığı boşluk asla dolmayacaktır ayrıca..
Ve biz insanoğlu, ne yazık ki;  yolculuğu yarıda kesenler arasından kimilerinin eksikliğinin farkında bile olmayacağız. Hissetmeyeciğiz bile, bu eksikliği.
Doğanın bir kanunu mudur nedir, eksikliği o kadar farkedilmezlar olmuştur hep hayatta.
Oysa ki, giden her canın, ardından bıraktığı, yeri asla dolmayacak bir boşluk vardır.
Trene ömrü boyunca binmemişlere, tren yolculuğundan söz etmenin bir anlamı var mıdır, onu da bilemiyorum ya, neyse..
Sonçta, bir tren işte.. Vagonları var, o vagonları çeken lokomotifi..
Çeken de aynı yolda, çekilen de.. Yolcuların bir kısmı belki son durağa ulaşmak için binmemiştir ki zaten trene..
Mutluluktan gülmez ki her zaman insan.. Bazen, snir krizi geçirmiştir, kahkahaların asıl nedeni de budur aslında.
Kader ve keder, vagonları dolduranların yolculuk nedenidir bazen.. Bazen de, hayaller, beklentiler.. Sayayım mı daha.
Umut dolu yürekler, hedefe odaklanmış bedenler.. Herkesin yolculuğu hoş ola..