Günümüzde, anlamı bilinmeden, yerine getirilmeden  taşınan isimler öyle çok ki, bu duruma tanıklık edenlerin dilinden, haliyle  her seferinde ayn tepki..

Amacım, tepkilerden söz etmek değil elbet.. Taşınılan ismin gereğini yerine getirebilmenin önemine, dilim döndüğünce dikkat çekebilmek..
Birine yaranabilme adına, günümüzde birilerinin adını., dünyaya gelmiş en değerlilerine verenler de var bu arada. Sözaün ona, hayranlık duyduğu kişiye olan sevgisini göstermek, sorarsan bunun adı..
Bunun adı, aslında başka bir şey ya, neyseee.....
Çoğumuz, rahmete göçmüş büyüklerinin adını verir çocuklarına.. Misa beni ikinci adım.. 'ARİF'
Arif kim? babamın babası, benim göremediğim dedem.. Dedem,  ben doğmadan önce  rahmete kavuşmuş.. Bu vesile ile, bir ke daha rahmetle anıyorum dedemi..
Arif olan anlar, bahsedeceklerimi.. Kimse kusura bakmasın da, böyle demek geldi şu an içimden..
Anlamını bile bile konulan isimler ve bu geleneği sürdürmek de güzel bir şey canım..Ona  diyecek sözüm asla olamaz.. 
İsim önemli.. Anlamı kadar, yeni nesillerde o anlamlı adları yaşatmak da önemli..
Rastladığım bir paylaşımda, "OĞUZ İSMİ NEREDEN GELMİŞTİR ? " sorusuna yanıt veriliyordu.. Pek hoşuma giiti, hem yöneltilen soru, hem de yanıtı.
İsim önemli der iken, ben tam da buundan bahsediyorum işte..
Bu arada, Oğuz ismini secerim..Anlamından ötürü de ayrı ca bir severim..
Gevlelen sorunun yanıtına..  Oğuz adı üzerinde çeşitli açıklamalar yapılmış ise de;”kabileler” anlamına geldiği anlaşılmıştır, bilimsel yönden de..
Öyle çok yazıt var ki, bunun ispatı olara gösterilecek..
Misal; ”ok+u+z”olduğu kabul edilmektedi. Arekoloji tarihinin otorite isimleri de bu konuda hem fikirler..
Gelelem bu açıklamanın adresine.. Bu açıklama Türk tarihinin en derin yerlerinden 21. yüzyıla kadar uyan ya da tam yerine oturan bir tanımlama olarak çıkıyor karşımıza.
Basettiğim paylaşımda, konuya ilişkin şöyle bir anlatım geçiyordu. Bu arada, her biri ayrı ayrı açılan baylıklar da denilebilir..
9 Işık kavramının da aslında başlangıcı gibiydi bu başlıklar..
Merak etdenler için, söz edeyim ayrı ayrı olsa da, aslında bir bütün olan bu başlıklardan..
Başlayayım o zaman.. İlk başlık;
-Moğolistan’ın Tola Irmağı civarinda yaşayanlara dokuz boydan oluştukları için Dokuz Oğuz deniyordu.
-Yine Ötüken’e göre batıda bulunan üç boy,  Üç  Oğuz olarak adlandırılmıştır.
-Boy sayısı ile adlandırılmaları tamamen bozkır yaşam biçimi ile ilgilidir.
-Güney Kazakistan’da  İli Irmağı’nın batısında yaşayanlar ise On Ok olarak adlandırıldı.
Dahası da vardı, başlangıçtan söz edilip süren alatımların.. Misal, şu bölüm
"Batı Gök Türk Devleti yıkılıp hanedandan gelen beyler Çin’e sığınınca başsız kalan boylar kendi aralarında teşkilatlandı. "
Buyurun işte, teşkilatlanışın ilk başlangıç noktası da biz Türklerde..
Tarihe altın harflerle geçtik derken. boşa dememişiz biz bu sözü..
Gğuz  üzerine söz ediliyor sa, ara veririm işe güce.. İşte, sözü edilen Oğuz için, bahsettiğim paylaşımda geçen bir başka cümle;
" Her bir boya ok verilerek yeniden yaşayacakları yerler belirlendi.
Bunlara daha sonra Türkler anlamına gelen Türgiş (Türkiş) dendi.
756’dan sonra ise sadece Oğuzlar olarak anılmaya başladılar.
İşte, daha sonra Oğuz  Yabgu Devleti var.
Zaten Selçuklu, Osmanlı devletlerini kuracak olanlar bunlardır.
Kısacası  Oğuz adı Türk kökenli boyları tanımlayan bir kavramdır."
Bu denli anlamı büyük ismi, hadi  gel de sevme şimdi kardeşim..
Boşu boşuna değil bendeki Oğuz sevgisi.. Hep var olsun Oğuz..