Hayvan deyip geçmemek gerek, bazen insanlardan daha samimidir hisleri…

Hepimiz zaman zaman evimizde hayvan beslemiş yada deneyimini yaşamışızdır. Bende baktığın zaman kızıma kedi alana dek hayvanların evde, ofiste yada kapalı alanlarda barınabileceklerine inanmayanlardandım…
Bana göre doğası gereği bir hayvan dışarda yaşamalıydı… Ne  kadar vahşi bir yaşam olursa olsun hayvanların yeri kapalı ortamlar değildir derken çok büyük hata etmiş olduğumu anlamış oldum, zaman geçtikçe ve  pars büyümeye bizimle beraber bir birey gibi evimizde yaşamaya başlayana dek.
Kızım kırılmasın diye bu kuralımı bile hiçe sayarak yaklaşık 1 sene önce   sokakta bulmuştuk parsı  O zamanlar tahmini ilk okul üçüncü sınıfta falandı kızım…
Baştan dedim ki kedi-köpek-adı hayvan olan hiçbir canlıyı ev ortamımıza sokup beslemeyi asla düşünmeyenlerdendim… Bilemez dim ki bende bir hayvanı kendi ortamında büyütmek yada ona bir evlat gibi yaklaşıp kendi çocuğumuza doğduğu günden bugüne kadar yaptığımız gibi adı hayvan bile olsa onlara da istersek öğretmeyi başarabilirmişiz. Tam da bu deneyimi 1 senedir yaşayan bir anne olarak şimdi diyorum ki keşke en başından bu yana ön  yargılı davranmayıp kızım doğup 1 yaşına girdiği andan itibaren bir hayvan alıp onunla büyümesine izin verseymişim… Çünkü yaşamadan insan anlayamıyor bir kedi bir köpek ve her ne ise adı…. Kızım evimize aldığımız kediyle bütünleşmeye başlamıştı zaman geçtikçe. İlk zamanlar bazı korkularım olsa da zamanla pişmanlıklarıma yenilip keşke demekten de alı koyamadım kendimi. Sonra bir anne olarak kızımın o canlı ile ne kadar mutlu olduğunu hissetmeye başladığım andan bu güne kadar kaybettiğim zamana üzülmedim desem yalan söylerim… Kızım kedimize bir isim bile bulmuştu. Ona pars adını verdi kedimiz erkekti. Pars aşağı pars yukarı derken tam 1 senedir kızımla pars çok samimi iki arkadaş oldular. Kızım istediği gibi parsı yetiştirmeyi ona bazı kuralları bile kabullendirmeyi bizim tabirimizle öğretmeyi başarmış bir öğretmen olmuştu. Hani derler ya kediler nankördür diye . Bence ne kedi ne köpek nede başka bir canlı ona sevgi verip samimi davrandığınız sürece asla size nankörlük etmezmiş. Nankör olan hayvanlara bir eşya gibi davranan biz insanlarız belki de . Düşünseni ze sevgi verirseniz size sevgi ile yaklaşır her canlı. S izinle uyur sizinle uyanır aynı masada yemek yer aynı yatakta uyur size saygı duyar kısacası. Çünkü her hayvan biz insanlara göre daha kuvvetli oluyormuş hisleri, onları sevenlere sevecen yaklaşır, sevmeyenlerede tıpkı sevgisiz insanların yaptığı gibi canilik ederlermiş. Dilerim hayvanlar konusunda yargılı olan herkez birgün o canlıyı hayatına dahil etmeyi başarır çünkü her canlı sevildiği mutlu olduğu ortamda mutlu olur ve sadık kalır…..