Anla ki, anlatasın… Bazen söz biter, yazı kalır ifadesini sık kullanırım.. Bunun bir nedeni, habi re yazıyor olmam olabilir. Neyse, bu günlerde sözün bittiği ‘yer’ deyim…

Anla ki, anlatasın…
Bazen söz biter, yazı kalır ifadesini sık kullanırım.. Bunun bir nedeni, habi re yazıyor olmam olabilir.
Neyse, bu günlerde sözün bittiği ‘yer’ deyim…
Sanırım, duruma özel bir anlatıma rastladım sosyal medyada.. DRikmkat kesilerek okudum.. Anlamaya çalıştım.. Anlatmak için, anlamak gerek ya...
İlgimi çeken o paylaşımda geçen ilk cümle; “Sözün bittiği nokta. Gerçek ve yaşanmış olaylar.” Diye geliyor.
Ardından da hikaye başlıyor; “Evden çıktım, beleş otobüs kartım var. (Basın mensubu.)
Lâkin ilk gelen minibüse attım kendimi. Zamana karşı yarışıyoruz ya. Paramızı verdik. 4 lira.
Yan tarafımda bir bayan ve 6-7 yaşlarında kız çocuğu.
Aralarında geçen diyalog: ‘Anne niye istediğimi almıyorsun?
Üst tarafı 15 liralık bir oyuncak...’
Anne yanıt veriyor usulca bir ses tonuyla; ‘Kızım evden çıkarken yanıma para almayı unutmuşum...’ diye.
Çocuk, uzatmıyor ve diyor ki; ‘Tamam anne . Ama lütfen bi dahaki sefere alacağımıza söz verir misin...’
Anne ne yapsın, uzatmıyor ve ediyor lafını; ‘Tamam kızım söz…’
Söz önemli.. söz vermek de öyle.. Kimimiz ne sözlerv ermişizdir, sonra unutup gitmişizdir. 
Nedeni vardır elbet, verilen sözün yerine getirilmemesinde..
Hayat bazen, bazen de hayat gibi, sözü de umursamamak..
Kimine hayat hep aynı tas aynı hamam.. Zor günlerinde sever gibi, bir dayanak buldu ya, sonra boş vermişliğin dibine döker, bir bardak kibrit suyu..
Hikayenin burası önemli.. Cebinde basın kartı ile minibüse binmiş meslektaş anlatıyor:
“Elimi cebime attım ve 100 liralığı kızın ayakları yanına bıraktım.
Bu arada yaptığımı gören yolcular sadece başlarını öne eğilmekle yetindiler."
Ben ne mi yaptım Sonrası var.. Buraya da dikkat..
“Hanım efendi galiba paranızı düşürmüşsünüz.Lütfen alır mısınız."
CEVAP: Cevap küçük kız’ dan..” Amca bu para bizim değil. Bizim böyle bir paramız olmadı ki."
Ve şoföre parayı iletti küçük kız.
Şoför mü? O nemi yaptı..?
Zaten dikiz aynasından her şeyi gördüğü için, başını bir sağ, bir sola çevirirken bana 200 vererek,
"Ağabey,  bozuk yok. Bir dahakine misli ödersin. " diyerek ve aynadan bir bakış,  ki "SENİN GİBİLER NERDE KALDI." dercesine..
Bizim; Tepe üstü,  Küçükmece de, tavuk çevirmeci var.
Eee,  Ben de,  tek tabanca  birisi olarak işin tembelliğine kaçıp.."Aydee bree  Brato. Paket za kışti.;"  Pomak olduğu için ,(Asla yanlış anlaşılmasın. Pomak  Mandıra 'yi bilenler bili.  Emekli Başkomiser Bülent. " bozuk Bulgarca diliyle anlaşıyoruz, çevirmeciyle.
Sıska, 50 yaşlarında  bir erkek  gözlerini süzerek, 10 liralık Dana ciğer,  20 liralık esastan Dana-kuzu kıyma isterim.” Demez mi..
“Dayı, 10 liralık, 20 liralık ne kaldı ki 
Param o kadar,  ne uyarsa hallediver.
Bizim kasap bana, ben ona , mesaj alındı.
Bir anda bizim kasap, "Eyyy millet bugün indirim vaaar. Yüksel Ağadan ... razı  olsun. Halen , Çerkezköylü Keto ismet' e borcum var.
Kalemi çektiğimizde hesap karışır Be , ya..!
Trakyalı olsun da, Çamurdan olsun.. Bir meslektaşım paylaştı, bahsettiğim hikayeyi.. diyorum ya, söz uçar, yazı ebedi kalır..
Söz verenlerden, bundan sonra sözünü yazılı isteyeceğim artık.. Şartlar öyle gerektiriyor..
İçten halimden kaynaklı, hep başım belada.. Arada, unutuyorum bende tabancayı helada..
Gün, kimine göre güzel, kimine göre özel..
Ben, Özel bir söz ile noktalayayım kendi günümü..
Söz özel ve benden çıkma.. Alıntı asla değil ayrıca..
“Türk, Turan’ sız, Ay, Hilal’ siz olmaz.. Yani; tam da buraya kocaman bir NOKTA!..”
Ömürlük sözler işitince, bir güzel ezber ediyorum.. Gün geliyor, tekrar ediyorum..
Bazen, noktayı erken atarsanız, virgülün önemi kalmaz ya..
Virgül, bir boşluk içerir nefes için, söz başlar, anlam bulur ifade..
Ve gelir o anda tutulamayacak sözler.. Bilirsiniz, tutulamayacağını fakat, siyaset işte.. Hayat zaten hep, siyasetten ibaret..
Suçlu arar, sözü veren.. İlan eder sonra suçluyu.. Kendi de inanmaz belki de, hayat işte..
Kime ne kadar değer verdiğin önemli.. Süre biçsen ne, biçmesen ne..
Diyorum ya, “Türk Turan’ sız, Ay Hilal’ siz olmaz..”