Tanırdım kendisini.. Gazeteci isen şayet, tanımalısın da..

Mesaimizi harcadığımız pek çok vakada, mutlaka yolumuz birleşir Polis memuruyla..
Sokaktayız çoğu zaman, selamlaşırız da.. Olay olacak deil ya hep.. Normal yaşamda sürüayor bir yandan.
Sorsanız şimdi, "kaç polis tanrıyorsun..?"
Hafızayı zorlasam biraz, inanın vereceğim sayı binleri geçer!..
Polislik zor iş.. Uğraştığın kişiler, öyle normal türden olmuyor ne yazık ki..
Hele ki, trafik polisi isen, durum daha da vahim..
"Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" sorusu ile öyle çok karşılaşır ki trafikçi.. Hadi gel de uğraş şimdi..
Mesleki zorluklara, bir de kişisel yaşamın zorları eklendimi di, Polis ne yapsın..!!! 
Etten kemikten her biri..Duyguları var.. kapleri bizimki gibi..
Vicdan ve dahası.. Duyguları var en başta..
Daraldrı mı  kendi problemleri ile, yine hiç bir şey yok gibi, mesaisinde olamlı bir Polis..
Ösel hayat, bağlamaz mesleği.. Tıpkı bizde ki gibi..
Önemli bir gündür, ailenle yaşaman gerek. İş çıkar, olay olur, vukat yaşanır, gitmek durumundasın.. İster sen gitme...!!!
Zordur bazı meslekler.. Zordur da, bu iş zor da diyemezsin üssüne..
Kim bilir ne derdi var, çekip gidenlerin..Çareyi gitmekte bulanların...
Kim diyor ki, 'Bu sebep mi dir çekip gitmeye...'
Ben böyle diyenlere; "Sebep senin için ne olmalı...! Acabaaa..!!!!" diye haykırıyorum...
Giden gitti.. Bir can aramızdan ayrıldı.. Rabbim rahmeteni esirgemesin.. taksiratını af etsin inşaallah..
Daha neler geliyor içimden de, susuyorum.. Susmalıyım çünkü.. Asla laf söyletmeyeecğim DEVLETİME, dolaylı da olsa HAYIFLANMAK OLMAZ ÇÜNKÜ..
BİR ACI HABER ALDIK, ÖNCEKİ GÜNÜN AKŞAM ÜZERİ..
BU OLAYDAN YAKLAŞIK 9 SZAAT ÖNCE KALEME ALINAN BİR PAYLAŞIMA RASTLAMIŞTIM SOSYAL MEDYADA.. İçimden bu konudan söz etmek geçmedi o an.. Etmedim de zaten..
Fakat ne oldu ise, sonrasında oldu.. Acı haberi gelen memur arkadaşı tanırdım.. Tekrardan rahmet diliyorum..
Peki ya, bahsettiğim acı haberden 9 saat önce gelen o paylaşımda , ne tür ifdaler yer buluyordu..
Emekli bir memur..Onu da tanırım.. İşittikleri karşısında, alınan acı haberler sonucunda belki de yazdı bunları..
Bundan sonrasını yorumlamayacağım.. Yazılanlardan söz edeceğim..
Canım Ülkemin bir kıymetli köşesinde yaşanrmışlıktan söz ederek, içinden geçenrleri kaleme alan emekli memurun  İlk cümlesi;
 "Evet bir POLİS meslektaşımız daha canına kıydı. Son bir kaç yıldır 10 larca örneği var. intiharların araştırılması için komisyon kurulması için meclise gelen teklifler hep reddedildi ve intiharlar giderek artıyor..." şeklinde idi.
Sonrasında; " Neden  altında yatan sebepler araştırılarak çözüm bulmak yerine kaza denilerek geçiştiriliyor?" suhali geliyordu, emekli polis memuru arkadaşın..
Ve içinden geçenleri kaleme alıyordu.. "Bu gencecik insanlara yazık değilmi? hiç bir meslektaşımız psikolojik sorunlar yaşasa dahi mesleğinden olurum korkusu ile psikolojik destek almıyor, alamıyor." diye ekliyordu.
Bu sözleri ile sonlandırıyordu paylaşımını. Diyordu ki;
"Buda diğerleri gibi bir kaç gün sonra unutulup gidecek, başındaki amirlerde vicdan azabı duymak yerine, ki amirliği sadece çalıştırmak olarak gördükleri için ama bunun vebalini taşıdığını görmezden gelerek evinde mutlu mesut yaşayacak, ama bu insan bu sıkıntıları yaşarken bu reddeye gelene kadar hiçmi bir belirti vermedi, hiç mi yüzü asılmadı hiç mi boynu eğilmedi.. ama sizler sadece koltuk sevdasında olduğunuz için göremezsiniz, teşkilat gerek maddi anlamda, gerek çalışma şartlarıyla ve daha birçok sorunlarla zor günler yaşıyo.
Lütfen teşkilata sahip çıkın, yoksa bu intiharlar bitmez çoğalır çoğalıyor da,
Mekanın cennet olsun kardeşim sanada sahip çıkamadık dertlerine derman olamadık."
Helalleşiyordu bir giden ile adeta .. Hoca sorar ya meftanın başında, biz de deriz ya: HELAL OLSUN... İşte, namazına katılamadığı cenazenin ardından, helallik istiyordu  bence emekli meslektaşı..
İki kelam laf edeceğim şimdi.. Ruh halim bir tuhaf.. Kimse de üzerine alınmasın ayrıca..İçim yandı, işittiğim haber ile.. Mekanın cennet olsun, iyi insan..