7Ülkeler ve biz pandemiyi kırdık diye haberler, haber-programlar yaparken, ortaya yeni bir kavram ve söylem çıkıyor mu derseniz?  bizden bu soruya EVETTT diye bir cevap herkese gitsin…

7Ülkeler ve biz pandemiyi kırdık diye haberler, haber-programlar yaparken, ortaya yeni bir kavram ve söylem çıkıyor mu derseniz?  bizden bu soruya EVETTT diye bir cevap herkese gitsin…
Bu söylem, PARA-PANDEMİST !?...
Türkiye’de ve KKTC’de yaygınlaştılar… Bunlar ne yapar ? ZAM yapar, ZAM yapar, ZAMZAM olur… Bunların  tüm bakışları HALKIN- ÖĞRENCİNİN cebinde…
DÖVİZLER bunların kılıfı, üretilmeyen, tüketilen mallar, bunların kılıfı,... Haramdır diye cüzdana girmeyi reddeden  PARA, bu haramilerin CÜZDANI büyütme, insanı ötekileştirme de bunların kılıfı… Yokluk var, tokluk yok demek yine bunların kılıfı !?... Bu kılıfları üreten ŞER odakları sizlerin kılıfı yırtılacak, KILIĞINIZ bile tartışılacak, kılık-kıyafetiniz bile kalmayacak…Çünkü, dizmek fiilinden gelen DÜZENİNİZ bile  bozulacak…
Öğrenciler gelmedi diye dertlenen, kalan sizler, öğrencilerin geldiğini görünce, şımardınız… Hiç mi utanmıyorsunuz, kıt-kanat geçinen babaların parasını 25-27 TL çorba satarak, tüm maliyeti 10 TL olmayan yemekleri 45-55 TL satarak (yarısı ottan salata-yarısı üç kuruşluk makarna-patates) öğrenciden almak-çalmak… Yöneticilerimiz uyuyor mu desem, hepsinin GÖZÜ açık !?... Hadi söyleyin bakalım; insanlık bunun neresinde, İslâmlık (varsa) bunun neresinde…?
Ev kiraları , EMLÂK fıyatları da ayrı dert !... 1+1 EVLER neden çoğaltılıyor, kimlere niçin hizmet ediliyor...?!  TÜRK AİLE BİRLİĞİ neden 1+1 göre ayarlanıp küçültülüyor ?!... Siyasiler, bunları farketmiyor mu?!.. KÜRESELLEŞELİM derken CÜCELEŞİLMİYOR mu ?...
YALAMA-yutkunma-YEME fiilinin peşinde KOŞAN pandemi kılıfcıları  PARA-PANDEMİSTLER ne zaman bitecek, kim bitirecek ?..
İnsanlar neden bozuldu desem, hemen İNSAN var mı ki diye sorabilirsiniz,  zaten tüm derdimiz de bu değil mi? İnsanı bulsak, her şey düzelecek… Peki, bunları KİM bu hale getirdi ?..  Duygusuz-vurgusuz anlayıştan,  türedi zengin tipi anne-babadan, hoşgörüyü fazla kılan aileden ne olacaktı ki ?!..
Bu insanları, İNSANSIZLIĞA götüren yollara bir bakalım mı?!..
Teknoloji şımarıklığı. Hasetlik. Para hırsı. Zekâsızlık. Fazla mal sahibi olma, Eziklik duygusu, Kazanmadan harcama- hava atma- havayla ezme, lüks yerlerde gezme kendini zengin hissettirme. Önce sen yerine hep BEN olma. Vatanı garibanlara savundurtma, kendisini kaymağa lâyık görme… Halkı seviyormuş gösterme, halkı ve Hâkk’ı kullanma. Haram-helâl kavramını kendine göre uydurma, Hem sistemden yararlanma hem sistemi suçlama, sistemin içinde İSTEM çoğaltma.
Kendini akıllı, karşısındakini aptal yerine koyarak, kendi aptallığını tescil ettirme (onaylatma)…Korku yaratarak, yarattığı korkudan KORKMA !..
Mirasyedi olma, üretmeden-tüketme ve kendini ORGANİK kılma.
Tüm yaptıklarından utanmadan, pişkin pişkin SIRITMA, arsızlığını pekiştirme !..
Bu ne hırs, bu ne inat, bu ne çıkar, bu ne kıskançlık, bu ne tuhaflık, bu ne yetersizlik…!? Yukarıda maddeleştirmeden yaptığımız  tespitler içinde boğulup gitme, hem kendini hem etrafını MUTSUZ ve UMUTSUZ kılma…
Bizler bu insan tipini NASIL eğiteceğiz, bunlara hangi ders müfredatını uygulayacağız; hangi eğitimciler, nasıl bir EĞİTİM yönetimini ETKİNLEŞTİRECEKLER, bunlara kim model teşkil edecek, yürekli-bilekli, hoşgörüsü ÇOK, yalakalığı AZ, yavşaklığı olmayan, kavşakları tutmayan Ademler-Havvalar var mı? varsa HAYDİBAŞINA !?... (gazetevitamin.com/yazarlar:20.07.220)                                                                               
“ Hayata başladığımız andan, aklımızın erdiği 13-14 yaşlarımızdan itibaren duyduğumuz, evlerimizde babalarımız tarafından çok kullanılan, ezileni hiç düşünmeden ortaya çıkan, satıcının yüzünü güldürürken, alıcının yüzünü buruşturarak düşündüren, TEK HECELİ, üç harfli söylenmesi kolay, hazmedilmesi zor kelime ZAMMMM !?..
Etrafımız tek heceli -iki-üç harfli- kelimelerle mi kuşatıldı…!?
Her yönetimde sıkıntı yaratan, üretim olmayınca, can simidi haline gelen tek kelime ZAM…Zam gelince arkasından gelen kelime GAM oluyor, bir de bakıyorsun, kelimelerde ritmik öğeler baş gösteriyor, al sana kafiye TAM !?..
Tüketiciye EL-CEP yaktıran, yoksulu GAMLANDIRAN zam !?.. Geçmişteki tüm iktidarların baş belâsı olan kelime  ZAM !  Bu kelime telâffuz edilince vatandaş titriyor, duvar yazıları devreye giriyor, ama ödeme güçlüğü olmayanlar için, NE GAM !? 
Edebiyat anlayışımızdaki  mizah, ritmik kelimelerle buluşunca, vatandaş bir müddet sonra  ZAM-I, gam-la-n-ma fiili içinde içkiyle bütünleştiriyor, olduğu yerde sızıyor, ayağa   kalktığında her şeyi unutuyor; hayat yeniden başlıyor, ama evdekilerin israfından BABA,  ara ara çocukları haşlıyor…
 
Bu ZAM işi toptancılardan başlayıp perakendecilere yansıyan, PARA SENDE anlayışıyla  alıcıya laf  bırakmayan, yaşamasını zorlaştıran bir bakış açısı yüklüyor…” (gazetevitamin.com/yazarlar)
Bu PARA-PANDEMİSTLERİ  tanıtmak-yazmak bizden, bu hainleri karşı tavır almak sizden olsun !...
Girne’den  TR ve KKTC pahalılığına KELÂM, yazımızı okuyup da anlayanlara SELÂM olsun, SEVGİYLE kalın !...

                                                                              14. 11. 2021
                                                                              Dr. Hayrettin Parlakyıldız
                                                                              Kıbrıs İLİM Üniversitesi
                                                                  E-posta; hparlakyildiz@mynet.com