Nerede şimdi öylesi düşünenler.. Merkez sağ'ın gerçek demokratları...

Nerede şimdi öylesi düşünenler.. Merkez sağ'ın gerçek demokratları...
Aması, Fakatı, Yani' si olmayanlar.. Doğru bildiğinin ardına düşüp gereğini de yapanlar.. misyon meselesi aslında demokratlık..
Misal, Demirel misyonu...!
Gün geçmiyor ki, ismi anılmasın.. Söylediği bir söz, lakin  nesilden nesile ulaşan bir söz.. Söyleyen isim halen bir efsane.. Muhtemeldir ki, gelecek yüzyılar da da adı hep anılacak..
'Baba..'
Böyle bağırırdı seçmen, seçim meydanlarında.. 'Baba..'
Demirel' e gönül vermiş biri sim..  Baba demokrat üstelik.. Amasız, Fakatsız, Yani' siz.. Hey gidi hey, rahmetli Faruk amca..
Yaşım gereği, 83' ü de hatırlıyorum.. Mesleğe ilk başladığım yılların öncesinde tanışıklığmız vardı rahmetli Faruk amca ile.. Haftanın en az bir günü, Kilitbahir motor iskelesinde, Boğaz Gülü, Deniz Gülü, İlknur, İlknur-1, kısacası Sabır' lı   günlerde,  motor bekleyenlerdendi o vakit.. Sonra, gazetecileğe Muhabir oarak  başladım.. Yıl, 90' lar.
Rahmetli, dönemin iktidarı Doğru Yol Partisi'nin, Çanakkale il başkanlığını yapıyor... Maksadım,  o yıllardan bahsetmek değil şimdi.. 
Babasının izinde olduğu kesinlikle kesin, oğlu ÇTSO, yani Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Selçuk Semizoğlu'nun paylaştığı bir anı.. Siyasete dair tarihi bir belge.
Merhum Faruk amcanın, kendisi gibi dik, eğilmez türden evladı Selçuk başkan, 83 yılına ait bir braşür ve seçim beyannamesini paylaşıyor sosyal medyadan. Denilenlerin altında imzası bulunan rahmetli Faruk amca.
Seçmenin dilindeki ismi ile Horoz Partisi'nden Çanakkale Belediye Başkan adayı olduğu tarihte, bu güne de sorun olan, sorunlar üzerine sözler etmiş rahmetlik..
Ayrı bir çevre bilinci de var.. Kapraman ecdadın, Düşmana geçilmez kıldığı Boğaz kirlenmesin diye, mezbaha için düşündükleri.. Şimdi, nerede böyle düşünenler.. 
Boğaza akacak hayvan kanı ve kesim kalıntılarının vereceği zararı düşünmek.. Hem de o yıllarda.. Öyle ya, gelecek , bir gün oldu geldi bile..
Durum ortada, müsilaj mı demeli son belaya, onu şu an es geçeyim. Nedenleri belli. dahası atıklar ve atanlar.
Rahmetli Faruk amca, 83 yılı beyannamesinde daha nelere dikat çekmiş..
 Misal, Sarıçay... Sarıçay üzerine planları hayata geçmiş olsa idi, belki de günün en lüks yat limanı olacaktı civarında.. Olmamış, olamamış.. neden belli, Faruk amca seçilememiş..
Peki ya, o günlerde seçim kazananlar.. Bu düşüncelere sahip çıksalar idi, bu gün biz nelere kafa yoruyor olurduk. Daha çağdaş daha kapsamlı hizmetleri konuşuyor olmaz mıydık..!
Halen bir şans var aslında.. O yıllarda dile gelenleri, bu yıllarda hayata geçirmek..Çanakkale’yi de bu sayede uçurmak..
Hizmet makamına her daim ulaşılır olmak mesela.. Çat kapı.. 
Bu proje, birkaç zamandır hayatta aslında.. Düşünün, bu düşünce ta 83’ de hasıl olmuş.. Geleceği görmek, geleceğe iz bırakmak bu olsa gerek.
Hani, makam odalarının kapıları sökülüp, vatandaş çat kapı makama ulaşsın projesini hayata geçiren belediyeler tanıdık ya geçen yıllarda. Halen dahi sürdürenler de yok değil. Rahmetli Faruk amca, bunu ta 83’ de programına almış.. Geleceğe iz düşmüş o yıllarda.. Yalan yok; Bu tavrı, beni daha da bir etkiledi.. 
Hele bir sözü var ki, beyannamesinin sonunda, akıl alacak gibi değil, ne güzel ne net bir çağrı öyle o.
Demiş ki rahmetli; “Belediyeyi iş adamı kafasıyla yöneteceğim. Sembolik 1 lira maaşla Çanakkalelilere hizmet etmek için göreve gelmek istiyor, oylarınızı düşünerek kullanmanızı bekliyorum” 
Düşünen insanın hali başka oluyor tabii.. İstiyor ki, herkes düşünsün.. Düşünmek gibi var mı yahu..
Bir kez daha, Rahmetle anıyorum seni Faruk amca.. Siz gibi düşünenler, siz gibi görenler, siz gibi sevenler, dahası, siz gibiler yok denecek kadar azaldı.
Dik duranlara, eğilmeyenlere gelince: bir olmadı iki elin parmak sayısı kadar, ya kaldı , ya kalmadı..
83’ den günümüze miras türünden mektubunuzu okudum.. Ne yalan söyleyeyim, o günlerden bu günlerin sorunlarına çözüm aramış ve bulmuşsunuz ya, keşke sizler gibi düşünülse idi de, o sorunlar çoktan çözüm bulsa idi.. 
Cennet köşe Çanakkale’nin adı, güzellikleri ve sorunsuz hali ile anılsa idi.. Keşkelerimiz, keşke başka şeylere dair olsa idi.. Olmamış, olama mış..Bunda da vardır bir hayır..       
40 yıl kadar önce kaleme alınmışlar, o günlerde dile getirilenler, bu günlerde geçerli, pek şaşırtmayan ifadeler eşliğinde de denilebilir. Şahsen, bana pek yabancı gelmedi. Neden mi..? Gelin birlikte göz atalım, 83 yılında ,seçim beyannamesine girmiş şu cümleye,.
Rahmetli Faruk amca, aynen şu ifadeyi kullanmış; 
“İşçinin, esnafın, tüccarın, sanayicinin dertlerini, işim gereği en iyi bilenlerdenim. Bu nedenle, dertlerin çözümünü de biliyor ve sîzlere hizmet için göreve talip oluyorum.”
Dahası da vardı kaleme aldıklarının. Örneğin şöyle başlayan bir kısım; 
“Çanakkale yıllarca süren partizan çekişmeler sonucu ihmal edilmiş…” ve dahası.
Hatta, şu anlatımı; ”Makam sahibi olmak için değil, hizmet etmek için. Çanakkale’nin sorunlarına çözüm getirmek için. Çanakkalelilere faydalı olabilmek için Belediye Başkanlığına adaylığımı koymuş bulunuyorum.”
Tarih 1983, aday olunan Parti Horoz Partisi…Keşke, bari bir dönem de başkan sen olsaydın be Faruk amaa..

Açıklama yok.