Öyle alıştık ki ‘yok artık’ demeye, bunun da çok nedenleri var elbette..

Öyle alıştık ki ‘yok artık’ demeye, bunun da çok nedenleri var elbette..
En yakın örneği, şunun şurasında bir kaç yıl önce Bozcaada açıklarında yaşanmıştı.
Almanya bandralı iki gemi.. İkisi de aynı armature abğlı üstelik.. Öyle bir çarpışmışlardı ki, tam bordodan, yüksüz olan, çarptığı yüklü geminin güvertesine adeta oturmuştu.
Denizde ‘haç’ şeklini oluşturmuştu bu kazada ortaya çıkan görüntü..
Hatırlıyorum da, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü görevlileri, gece yarısı olay yerine çok kısa sürede ulaşmış ve kameraları da kayda girmişti.
Birebir izlemiştim o görüntüleri. Görüntüler kadar, kayda geçen ve işitilen ses de çok ürkütmüştü beni.
Gecenin sessizliğini, iki geminin çıkardıığı çatırdı sesi bozuyordu adeta.. KEK botu, kazazede gemilerin etrafında seyir ediyor, bu esnada da gemiler kayda geçiyordu.
İddia ediyorum, böylesi bir kaza binde bir yaşanır...
İki gemi de aynı armatöre bağlı olacak.. Üstelik koca denizde kazaya karışacak.. hadi karıştılar, biri diğerinin üzerine, denizcilik tabiri ile 9 oturak şekilde olacak.
Böyle ilgniç kazaları aklıma getirir payşlaşımı görnüce sosyal medyada, o tarihi anımsadım birden.
O tarih der iken, Şahin otomobil ile koca uçağın çarpışmasını.. Üstelik de uçar iken değil, kara yolunda ilerler iken.
Haberi aradım, sosyal medyada yapılan paylaşımın ardından.. Yazı verdim google amcaya, pat çıkardı ilginç haberi karşıma.
Atılan bir Tweet değil, paylaşılan da öz çekim hiç değil.. O yıllarda, bilmiyorduk henüz selfiyi melfiyi..
Özet ile yaşanılan şu idi; 96 yılı Ağustos’unda…
1996 yılının 21 Ağutosu’nda,  Kahire – İstanbul Atatürk Havalimanı seferini yapan, Mısır Hava Yollarına ait, (Egypt Air) uçağı pistten çıkmış ilerlemiş ve karayoluna çıkmıştı.
SU-AVX tescilli Boeing 707 tipi uçaktı4 kazayı yapan.. Aszlında, kazanın nedeni.. Çünkü bir Şahin otomobil ile çarpışmıştı koca uçak..
120 yolcusu ile o zamanların korkulan pistlerinden biri olan, 06-24 diye adlandırılan pistie iniş sonrası, sabıkalı bu pistte biriken su sebebi ile kaymıştı koca uçak.
Frenler tutmamıştı yani.. Duramamıştı.. Olan olmuş, ve Florya tarafından yola çıkarak bir taksiye  çarpmıştı.
Uçağın tren yoluna az bir mesafe kala durması ise, olası bir byük kazanınr da önünü kesmişti..
Düşünsenize, önce taksi ile, ardından tren ile çarpışan olarak tarihe geçecekti bu uçak.
Neyseki korkulan olmamıştı, buna ragmen 19 kişi yaralanmıştı bu kaza sırasında.
Kazanın haberin içeren Milliyet gazetesi arşivinden bahnsedip, uzun uzun anlatmak isterdim lakin, benim ilgimi daha çok çeken bu haber ile ilgili, uçak ile çarpışan taksicinin sözleri.
Uçakta 2 de Türk yolcu varmış o kaza esnasında.. Bu da küçük bir detay aslında.
Sosyal medya turunda iken rastladım şu paylaşıma..
Vurgu netti, deniliyordu ki; “Konu dışı...!!!”
Sanki, başka konumuz var, neyse.. İkinci vurgu; “Arada gülmek lazım..”
Bence de, arada herkes gülmeli.. Gülmeyi unutmamalıyız..
Gülecek konu olmasa da, ben ara sıra gülüyor taklidi yapıyorum.. Ayrı bir hobi haline geldi bende bu.
Okuduğum ve kopyala yapıştır yapıp sizlere de aktarmak istediğim hikaye şu ifadeler ile kaleme alınıyordu;
-21 Ağustos 1996 günü meydana gelen olayda, Mısır Hava Yolları'na ait Boeing 707 yolcu uçağı, İstanbul Atatürk havalimanına inerken pistten çıkıp karayoluna girdi ve yoldan geçmekte olan bir taksiye çarptı.
-Muhabir : Efendim kaza nasıl oldu?
-Taksi Şoförü : Yolda normal gidiyordum, müşteri “Uçak geliyor.!” dedi…
-Muhabir : Eee siz ne yaptınız?
-Şoför : “Uçak geliyor” denince sen ne yaparsın abla.?  Havaya baktım. Ne bileyim ben, meğer yerden geliyormuş...
Gülme de dur hadi.. Düşünsenize, böyle bir uyarı aldınız, herkes havaya bakmaz mı o an..!
Demek ki, neymiş, uçak sadece havada olmazmış.. Karada da ilerleyip, size doğru gelebilirmiş..
Ben bunu, neden mi anlattım..! Vallahi bir art niyetim yok, ilginç geldi konu, paylaşayım istedim..
Sağlıkla kalın.. Elbette ki hep hoşça kalın..