KELİMELER Mİ YETER ANLATMAYA… ÖVGÜYE LAYIK BİR SÖZ MÜ VARDIR ARICA..

Kuş uçumu, bir kaç bin metre uzaklıktaki Yarımada’da,  tarih yazdığı topraklarda, ayak izleri bulunyor bir ulu liderin..
Kordona çıkıp, şöyle bir karşı kıyıya baktığımda, Necmettin Halil Onan’ ın ünlü şiirinden dizeleri görürüz ya Kilitbahir sırtlarında..
Demiştir ya şair; “Dur Yolcu…! Bilmeden gelip bastığın bu toprak, bir devrin battığı yerdir..”
Nasıl anrlatılır ki, Çanakkale Aslanlara komutanlık etmiş bir isim..
Nasıl izah edilir ki; “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum..!” emri.. 
Bir satırda, anlayana bir başka anlatım mesela;
“Ordu yok dediler kurulur dedi…
Para yok dediler, bulunur dedi…
Düşman çok dediler,  yenilir dedi…
Ve dahası; dediklerinin hepsini yaptı.”
Daha neler geliyor içinden insanın. Şehitler coğrafyasında doğmuş, Vatan toprağına Milleti uğruna düşmüş ve kefensiz yatan yüzbinlerce Şehide komşuluk yaparak büyümüş bir Çanakkaleli olarak, bar bar bağırmak mesela, Yaşa Mustafa Kemal Paşa, Yaşa…
Kayseriden konuk yazarımız yazdı gönderdi dün.. Bir konudan .bahsediyordu mesleki  büyüğüm Mehmet ağabey..
Gazeteci Mehmet Uzel, Hacı baba’ nın dediklerinden, vurgulu sözlerinden de söz ediyordu dün aslında..
Önce okudum dikkatle, ne demiş diye merakla kulak kesildim Hacı baba’ ya..,
Mehmet ağabey yazıyordu denilenleri.. Hacı baba’nın dilinden işitilen ifadeleri döküyordu yazıya..
İşte başlık; HACI BABAMI GENE KIZDIRDILAR;
“İMAM EFENDİ 30 AĞUSTOS’UN ADINI ANMAK ZORUNDASIN"
Sonrasında anlatıyordu kızgınlığın nedenini , mesleki büyüğüm Mehmet ağabey..
Şunları kaleme alıyordu, ‘kısa, ne anlatılır ki bunca denilenden…’ gibi düşündüren, hayli ağır yazısında;
İşte; Uzel’ in kaleminden yazıya dökülenler;
-Gene Hacı Babamın tansiyonunu çıkardılar…"Bu hafta Cuma namazında vaaz veren imam, herkese rahmet okudu Atatürk ve gazi arkadaşlarının adını bile anmadı..
Ulan sen o mihraba çıkıp rahat rahat konuşuyorsan, Atatürk sayesinde konuşuyorsun, utanmaz herif, bu adamların arkasında namaz bile kılınmaz.. Çünkü asıllarını inkar ediyorlar” dedi..
-Hacı babam; 30 Ağustos 1922 de zaferle taçlanan Başkomutanlık Meydan Savaşı ile Anadolu işgalden kurtarılmış, milletimiz hürriyet ve bağımsızlık içinde yaşama onuruna kavuşmuştur..
Eşine rastlanmayacak bir mücadele örneği vermiş olan milletimiz içinde olduğu yokluk ve yoksulluk döneminde dahi hiç bir ülkenin Boyundurluk ve esaret altında yaşamayacağını tüm dünyaya ilan etmiştir..
İmam efendi.. Diyanet İşleri Başkanlığı’ nın 30 Ağustos Zafer Bayramı için verilen cuma hutbesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Mustafa Kemal Atatürk'ten bahsedilmemesi cami de bulunan bazı vatandaşlarca protesto edildi.. Cami cemaatinde bulunan vatandaşlar,
‘Hangi görüşte olursanız olun, Atatürk'ün ve 3O Ağustosun adını anmak zorundasınız’ diyerek mihrapta cuma hutbesinde bulunan camii imamını uyardılar..
-Benimde cuma namazını kıldığım camii’ de, vatandaşlar ‘30 Ağustos'ta elde edilen zaferin vatan topraklarının kurtuluşunda büyük bir önemi olduğunu vurguluyordu.
Diyordu ki Cuma namazındaki cemaat;  ‘19 Mayıs 1919 öncesi ülkemiz Sevr anlaşması ile parçalanmış ve yönetilmez duruma gelen ülkemizin topraklarının yeniden kazanıldığı 30 Ağustos'u çok önemli buluyoruz.
Vatan ve Toprak sevgisi bizi bugünlere getirdi. Eğer 30 Ağustos olmasaydı, bu ülkede yaşar durumda değildik.
Bir başka kültür, inanç burada hakim olacaktı. 30 Ağustos bundan önceki süreçte, ülkenin kurtuluşunda emeği olan başta Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, şehitlerimiz ve gazilerimizi rahmet ve saygıyla anmamız lazım.
Onları hiç bir zaman unutamayız. Atalarımızın o günkü mücadelesi olmasa bu ülkede olmayacaktı.
O zamanlarda, yunan ordusunun yanında bulunup, ülkemize ihanet eden manda sevdalıları vardı.
Her dönem kendi çıkarlarını düşünüp, vatanın geleceğini yok sayanlar olmuştur. Onlar ülkemizi arkadan hançerlemiştir, onları lanetliyoruz" ..
Mehmet Ağabey böyle anlatıyordu, Hacı baba’nın verdiği tepkinin nedenini,.
Sonrada, şöyle devam ediyordu;
-Camilerde okutulan cuma hutbesinde 30 Ağustos, Atatürk ve silah arkadaşlarının adının anılmaması şehrimiz de bazı camilerde protesto edildi.. Bizler inançlarımızı en üst seviyede yaşayan bir toplumuz. İnançsız insan, meyvesi olmayan kuru bir ağacın gölgesinde yaşar gibidir. Evet,  Zafer haftası içerisinde kılınan cuma namazı öncesi hiçbir hutbede, Atatürk ve silah arkadaşlarının adı geçirilmedi.,
Dün, Çanakkale.. Bilmem kaç yıldır yapılan ve dün yine tekrar edilen Maraton vardı Boğaz’ da..
Uzaktan  baktım şöyle bir karşı kıyılara.. Maratona katılanları gözlemleyecektim. Yapmadım.. Karşı kıyıya bakar iken, şükür ettim ecdada..
Duanın menzili yok elbet.. Kordonda  dikildim, bir Fatiha okuyup, Mustafa Kemal Atatürk başta, tüm Şehitlerimize ve onların cepheden gazi olup ayrılan, sonrasında ebediyete göçen silah arkadaşlarının ruhlarına hediye ettim.. Rabbim her berini haberdar eder inşallah.