“Tercihimiz, tüm siyasi partilerin bu sürecin içinde yer almasıdır”

90’ lardan buyana  hep işittiğimiz, 80 Anayasasına ilişkin serzenişlerdi.. Çok siyasetçi bu konuda laf etti durdu yıllardır.. Peki ya şimdi..?
Şimdi bir yeni ve hayli kararlı adım, Yeni Anayasa’ ya, Sivil Anayasa’ ya  ilişkin atıldı..
Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Şu veya bu sebeple, kimi siyasi partiler kendini sürecin dışında tutsa bile, biz milletimizin tüm kesimleriyle oturup konuşarak, yeni anayasa çalışmalarının içinde olmalarını mutlaka temin edeceğiz” ifadeleri eşliğinde konuştu Başkent’te..,
“Yakında kamuoyuyla paylaşacağımız İnsan Hakları Eylem Planımızda, diğer başlıkların yanı sıra yeni anayasa meselesiyle ilgili de özet bir çerçeve ortaya koyacağız” sözlerini de etti hayli net şekilde.
Bir önemli başlık daha diyeceğim ve ekleyeceğim Reis’ in dediği şekli ile;  
 “Gelin, hep birlikte yeni Anayasa konusundaki tekliflerimizi yıl içinde hazırlayalım ve tartışmaya başlayalım.
Hiç kimseyi ve hiçbir kesimi dışarıda bırakmadan, vizyoner bir bakış açısıyla, hüsnü niyetle, yapıcı bir yaklaşımla bunları milletimizle paylaşalım”
Bu kader net idi denilen.. “Gelin birlikte… “ vurgusu eşliğinde.
Dahası da vardı sözlerin, mesela şunun gibi;
 “Biz Cumhur İttifakı olarak yeni anayasa çalışmalarına en yapıcı katkıyı sunmakta kararlıyız. Nihai karar elbette milletimizin olacaktır” 
Müjdelere kilitlenmiştik önceki gün.. Ve birçoğumuz TV ekranları karşısında denilenleri dinledik pür dikkat.. Peki  ya, detaylar;
Başkent haber turunda, abonesi olduğumuz İHA’ dan dönen haberde yakaladım detayları.. Aktarayım istedim..
Ankaralı meslektaşlarım, İlker Turak - Derya Yetim - Hülya Keklik kaleme alıyordu Reis’ in sözlerini.
Haber metninin ilk paragrafı diyeyim ve paylaşayım sizler ile;
-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tercihimiz, tüm siyasi partilerin bu sürecin içinde yer almasıdır. Bunun için sonuna kadar samimi bir gayret göstereceğiz. Ancak, şu veya bu sebeple, kimi siyasi partiler kendini sürecin dışında tutsa bile, biz milletimizin tüm kesimleriyle oturup konuşarak, yeni anayasa çalışmalarının içinde olmalarını mutlaka temin edeceğiz” dedi.
Evet, önemli mesele için denilenler böyle kaleme alınıyordu bahsetitğim haberde.
Sonrasın ile devam edeyim şimdi de; “-Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) grup toplantısında konuştu.” denilerek aktarılan ayrıntılı ifadeler diyeyim yani..
 Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin açıklamada bulunan sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milli iradenin gücünü yansıtacak yeni anayasanın, Cumhuriyetin 100’üncü yılı için belirlenen hedefleri taçlandıracağına inandığını net şekilde dile getiriyordu.
Sonra da, Türkiye’nin, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu noktaya bir anda gelmediğinin ortada olduğuna dikkat çekiyordu ve ekliyordu Reis;
 “Tek parti dönemi faşizminin ardından, önce 1960 darbesinin, ardından 1980 darbesinin gölgesinde hazırlanan anayasaların yol açtığı sorunların ülkemize ağır maliyetleri olmuştur.
Vesayeti ve bürokratik oligarşiyi besleyen, darbelere çanak tutan, milli iradenin etkisini sınırlayan bu anayasaların ruhuna sinen çarpıklık, tüm değişikliklere rağmen giderilememiştir.
Milletimizin desteğiyle sağlanan uzun süreli iktidar dönemleri bile bu sıkıntıları çözmeye yetmemiştir. Hatırlarsanız, iktidarımızın ilk dönemlerinde vesayetin kanlı cinayet oyunlarından vesayet kurumlarının ve medyanın küstah meydan okumalarına kadar nice demokrasi ayıbıyla karşı karşıya kalmıştık.
ADINI UTANMADAN…
Adını utanmadan cumhuriyet mitingleri koydukları gösterilerle, savcısından rektörüne kadar kendini devletin ve milletin üstünde gören nice kibir abidesinin saldırılarına şahit olduk.
Demokrasiye ve milli iradeye alenen kast eden faşist zihniyetle yol yürümekten çekinmeyenlerin, siyaset kurumuna ve yüce Meclise nasıl ayar verme yarışına girdiklerini unutmadık.” Hatırlaması yapıyordu hayli çarpıcı şekilde..
Reis ayrıca; “Partimize kapatma davası açıldığında, buna karşı omurgalı bir duruş sergilemek yerine dava dosyasına belge üretme peşine düşenleri de elbette unutmadık”  vurgusunda bulunuyordu..
SINIRSIZ İŞGAL GİRİŞİMİ…
Türkiye’nin son 7-8 yılda sınırlarının içinden ve dışından sayısız yeni işgal girişimiyle karşı karşıya kaldığına dikkat çektiği sözleri de bence çok dikkat çekici idi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ ın..
Bu konuda, tam da şöyle diyordu Reis;  “Terörün, teröristin, sinsiliğin, alçaklığın, riyakârlığın her türlüsünü yaşadık. Hamdolsun, bu ihanetlerin hepsi aziz milletimizin sinesine çarparak paramparça oldu.
Bir yandan istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkarken, diğer yandan sürekli sorun üreten yönetim sistemimizi de rehabilite etmek için çalıştık, çırpındık. Sonunda, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından, Cumhur İttifakı olarak ülkemizi yeni bir yönetim sistemine kavuşturmayı başardık”
 Sürekli yeni reformlarla sistemi iyileştirme çabasında olmalarına rağmen, darbe anayasasının ruhundan kaynaklanan anaforların bir türlü bitmek bilmediğini vurguluyordu Reis..
Bu noktada ettiği sözleri de bence hayli açıktı, sertti de aynı zamanda.. Diyordu ki;
 “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini çalışırken karşımıza hep anayasa meselesinin çıktığını gördük. Daha sonraki uyum çalışmalarında da aynı durumla karşılaştık.
Adalet Bakanlığımızca hazırlanan Yargı Reformu Strateji Belgesi hazırlıklarında da buna şahit olduk. Cumhurbaşkanlığı Yardımcımız tarafından yeni yönetim sisteminin birinci yılının ardından yapılan kapsamlı analiz çalışmalarında da bununla yüzleştik. Yakında kamuoyuyla paylaşacağımız İnsan Hakları Eylem Planı hazırlıklarında da bunu gördük. Elbette Meclis’te yürütülen pek çok çalışmada da bu gerçek hep karşımıza çıktı. Attığımız her adımda meselenin, eklektik yöntemlerle, yamalarla, restorasyonlarla çözülemeyeceği gerçeğiyle bir kez daha karşılaştık. Bilindiği gibi, geçmişte aynı tespitler ve ihtiyaçlarla Meclis’te yeni bir anayasa çalışması başlatmıştık. Meclis çoğunluğu bizim partimizde olmasına rağmen, tüm partilerden eşit sayıda üyenin katılımıyla bir komisyon kurarak, yeni anayasa için ilk adımı atmıştık. Bu samimi adımımız, CHP’nin işi sürekli yokuşa sürmesi ve nihayet masayı devirmesiyle akamete uğramıştı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiş aşamasında tekrar bu hususu değerlendirmeye aldık. Ancak, darbe girişiminin şokunu henüz üzerinden atamamış bir Türkiye ikliminin buna uygun olmadığını gördüğümüz için, konuyu gündeme getirmedik.”
ŞARTLAR UYGUN…
"Yeni anayasayı hazırlamak için şartlar uygun" diyerek devam ediyordu Reis. Ve ekliyordu net şekilde;
 Bugün artık, hem vesayetin gücünü kırmış, hem darbe niyetlilerine mesajını açıkça vermiş, hem uluslararası alanda özgürce hareket etme iradesini ortaya koymuş bir Türkiye var hatırlatması yaparak..
Böyle idi Yeni Anayasa için denilenler.. Bakıp göreceğiz,   kimler katkı sunacak, kimler karşı duracak…!
Aktaracaklarım bu kadar.Aslında dahası da varda, uzatmayayım.. Hoşça kalın.. Sağlıkla kalın..