Buyurun yeni bir tartışma konu daha; ‘Kayıp altınlar…’

Buyurun yeni bir tartışma konu daha; ‘Kayıp altınlar…’
Aslında işittiklerimin detayları var.. Lakin,ne me lazım, bana ne ki..
Detaylıca söz edip, belki de dedikodudan ibaret bir takım lakırdılar zincirine, ben de mi yeni eklemeler  yapayım.. Hiç işim olmaz..
Yok efendim, 2 bin 500 Çeyrek altın kayıpmış, halbu ki onlar kasadaymış, falan filan..
Bir müracaat olmuş da mı, kayıp oldukları ortaya çıkmış mesela.. Yok sa, kasayı açmış birileri de mi, görememişler bahsi geçen 2 bin 500 çeyreği..
O kadar Altın, Şehir merkezindeki kuyumcular da da çıkmayabilir bir anda.. Bence öyle yani..
Neyse, denileler çok.. Şimdilik iddialar, dilden dile..Yakında ayyuka çıkar ise mesele, ”Ben demiştim..” derim artık…
Siyaset yeni yıl ile birlikte, yeni yeni atışmalar getirdi birden.. CHP ve İttifak ortağı İYİ Parti arasında geçen ifadeler..
Detaylar gazetelerin manşetlerinde.. Hatırlatmayacağım dile gelenleri.. Ne öyle o, temcit pilavı misali…!!!
Yaptırım talebi de geliverdi, edilen çok öfkelendiren söz üzerine.. İyi de, nasıl bir yaptırım ve kime..
Beni göreve getiren birine, benim e yaptırımım olabilir mesela… Şaka şaka, öyle bir niyetim de yok yani…
Dedikodular çok bu ara.. Yeni yıl sanıyorum ki, daha çok dedikodu ve lakırdılar ile geçecek gibi..
Virüs gitsin de hayatımızdan, varsın gelsin lakırdı ve dedikodu, değil mi ama..!!!
Bu aralar, yeni görev bekleyenler de çok.. Öyle hissediyorum.. Sürpriz bir isimden söz etmek isterdim fakat, bende kalsın şimdilik..
Sonra demiştim dememek için, rumuz vereyim mi caba…
 Aaaa vallahi darılım diyenler A desin.. Yok verme, sır kalsın diyenler, Y desin…
Oku bakayım….
Oku dedikçe inat ettim gençliğimde.. Şimdi yazıyorum, yine de okumuyorum.. Sonra bazı harfler haliyle yanlış yunluş çıkıyor.. Eleştiriliyorum elbette.. Yanlış yazmışsın A yok, efendim Y yok.. Yok efendim, arada bağlaç da yok.. Yahu yok sa yok.. Gidiverin boşverin…
Kar geliyor diyorlar bir de..Tıpkı, Aşılar konusunda yalan dolan bilgiler gibi, kafamızı karıştırıyorlar… Yahu bu sosyal medya pek  bi garip.. Yazanlar, yazdıklarına da inanıveriyorlar mesela.. Sonra da, yandı gülüm keten helva.. 
Bakın helva demiş iken yine aklıma geldi.. Şu kar yağacak meselesi ne..?
Yağsın söz, kar helvaları benden.. İncir pekmezi ve tabak tabak kar.. Nasıl ama…
Kuraklık kapıda, kar gerek kar.. Yağmur ile olacak gibi edğil.. Peki ya, bu durumda kar duasına mı çıksak bir de..!!!
Kim sevmez ki kar’ı.. Kar temizliktir, paklıktır.. Beyaz örtüdür nihayetinde.. Ekinlere, beslenip boy atmaları için son derece de gereklidir.. Her ne kadar bazen esaret gibi görülse de kar, bence pek bir güzelliktir..
Güzel olan her şey güzeldir, öyle değil mi..
Bana bir güzellik yap, lafının içinde geçen güzellik, yapıldığı anda bek güzeldir de, sonrasında insanın yüzüne vuruldu mu, hadi buyur, yine yandı gülüm keten helva..
Yapılan iyilik, yni istenen bana bir güzellik yap, sonrasında suratına vuruluyor ise, insanlık ölmüştür.. Misal.. Hadi vermeyeyim, şimdi misal misal…
Umarım, geçmişte çok dile gelen;”Böyle gider ise sadece fotoğrafını görürüz gelecekte..” denilerek  nesli tükenen türler üzerine kurulan korkutucu cümle, Kar için de denmez artık ileriki günlerde.. Bu kar yağacak mı, yağmayacak mı…
Şöyle güne not düşeyim.. kocaman bir kardan adam bırakayım sayfanın ortasına..
Dileyin, dua edin, belki de gelir beklenen kar.. Gelmez ise vay halimize.. Atikhisar’ı bir an önce doldurma dilğiyle, bence şimdiden başlayalım duaya.. Allah kabul etsin…