.

İşçi olmak ve gününde bayramı kutlayamamak.. Gerçi, hangi işçi bayram deyip çıkıyordu ki meydanlara. Simitçi mesela; meydanı dolduranlara birer simit satıp, ekmek parasının derdindeydi 1 Mayıs’larda..
Ne sözler edildi o meydanlarda, ne atarlı çıkışlara imza attı milyonlar vakti zamanında. Bu gün ise, tarihe geçecek bir bayram.. Sosyal mesafe çerçevesinde, bence yapıldı densin diye yapılacak bir kutlama..
Olaylı geçer bildiğimiz her 1 Mayıs.. Bu gün, muhtemeldir ki biberli gaz servisi de olmayacak. Sloganlar kol kola girilip atılamayacak.. Gerçi, bu güne değin atıldı da ne oldu..?
Meydanda, bayram nedeniyle  hiçbir vakit, işinde olduğu için olamayan, hangi işçiye yaradı sloganlar sonucu erişilen kazanım..!
 Ya da şöyle mi sormalı; “Var mı sahi, hiçbir kazanım..?”  
 Tüm dünya liderlerinin dilinde bir söz var günlerdir:“Dünya artık eski dünya olmayacak..”
Korona illetinin neden olacağı söylenilen bu yeni dünya, sahi nasıl bir yenilik?
Kol kola girilemeyen bir meydan, ya da kordon mu olacak bu bahsedilen yenilik..?
Sere serpe yan yana uzanılamayan kumsallar, iç içe, eş dost, yahut sevgiliyle.. Bu mu yani yenilik..?
Mesela, yakında Ramazan bayramı, sonrasında Kurban.. Büyüklerin elini öpüp, sıralamayacağımız mı olacak bu söz konusu yenilik..?
Zaten uzunca süredir, ülkem insanının çoğunluğu bayramda tatile çıkardı, ver elini sahil beldelerine.. Hele hele 9 günlük lay lay lom larda, ara ki bulasın büyük şehirlerin sokaklarında ilaç niyetine bir insanı..!
Kopmuştuk biz örf ve adetlerden. Eski bayramları sorgular olmuştuk çoğu zamandır Milletçe. Alıştık yani biz, hem de hanidir alıştık, şimdilerde bahsedilen bu yeni  dünya düzenine,  yanlış mıyım..!
Biten pek çok şey vardı aslında, yıllardır dilimiz ermese de, bitti diye mırıldandığımız. Öyle değil mi..?
Hani olmuştu, sarmaş dolaşsız hallerimizden geçeli.. Apartman kapısını bir kez tıklamadığımız büyüklerimiz çoktu bizim, hatırladık mı sahi..!
Şimdilerde, sanki görev bildik 65 yaş üstüne; “Var mı bir ihtiyacın. Bi koşu alıp geleyim” demeyi..
Bence, Koronavaris hakikaten güzel bir yeni dünya vaat ediyor  bizlere ve de dünya insanlarına.. Unuttuğumuz, birer birer vazgeçtiğimiz değerlerin önemine vardık bence hepimiz bu sayede.
İsraf mesela, bitti gibi. Çöpte ekmek yok, fark ediyor musunuz..?
İnsanca yaklaşımlar hayli artmış gibi, ben mi yanlış görüyorum yoksa..?
 Yaşlılarımızı ayrı bir özledik, arıyoruz hatta gece gündüz.. Öyle değil mi..?
“Bir musibet, bin nasihatten iyidir..” boşa dememiş sanki Atalar, haksız mıyım..?
Dahası ne Ata sözlerimiz var bu günlerde pek bi anımsadığımız. Sonrası, kafa sallayıp yerine getirdiğimiz.  Komşu komşunun külüne muhtaçtır mesela, öyle değil mi..?
Önceleri, önceleri der iken daha şunun şurasında, geçen Mart’ ın 10’ undan evvel, bir selam vermediğimiz, apartmandaki  komşularımız.. Ve mesela, karşı komşumuz.. Pek bir sıkı fıkı olduk, en azından çöp döker iken, selamlaşıp hal hatır falan sorar olduk..
Eski komşuluklar, eski dostluklar, ne de güzel diye anlatan büyüklerimizi şimdilerde, ayrı bir anlar olduk. Yalan mı..?
Böylesi  ölümcül, böylesi görünmez bir musibet mi bekliyordu acaba tüm insanlık, eski insanlık olmak için..
Yeni dedikleri, bence eski.. Eski der iken unuttuklarımız.. İnsanlık ve vicdan en başta.. Kötü günün de yanında olabilmek bir insanın. Üstelik; tanımasan da hiç..!
Misal, düne kadar Büyük Türk Devletine, türlü laflar edenler, küçümseyenler, insan yerine koymayanlar, nasıl da muhtaçlar şu an yardım diye uzatacağımız bir maskeye..!
Büyük Türk’ ün farkına, bir kez daha vardı birileri. Yanlış mıyım..?
Burnundan düne kadar, şunu şurasında geçen 10 Mart’ ın öncesine kadar kıl aldırmayanlar, nasıl da muhtaçlar şimdi on kuruşluk bir maskeye?
 Fransa sı, Alamanya sı, İtalya sı.. Sayayım, sıralayayım mı daha;  ‘sı’ ları.. ABD’ de keseyim mi! 
Ve halen dahi, öyle böyle laflar edenler.. Ülkesinin içinde, kendine ait o büyük gücü göremeyenler..!
Daha ne gerek acaba, anlamak ve sahiplenmek için,Türk’ ün eşsiz ve de tarifsiz gücünü..Yeni bir Korona mı bekliyor acaba birileri..
Böyle düşünüyorum diye, muhtemeldir ki yine yemedik laf kalmayacak.. Hiiiç sorun yok..  Devletim büyük, ben de o büyük Devletin bir zerresiyim vesselam.. Vız gelir, tırs geçer gayrısı..
Ha bu arada, sokakta yaşayan can dostlarımıza sahip çıkan, vicdanlı, koca yürekli, büyük Türk Devletinin fertleri.. Hani son haftalarda sık dile getirdiğimiz bir söz var ya;

“SİZ DE HAK EDİYORSUNUZ, EN BABA ALKIŞLARI..”
Uzatmayacağım, yazdıkça yazasım, anlattıkça anlatacağım var.. Bu arada,. Bir küçük rica..
Apartmanımızın bahçesini yaşam alanı seçen Mırnava yeni bir yuva buldum.
Temini Belediye adresli.. Öncesinde de edinmiştik, lakin bir komşu sayesinde o yuva okus pokus..
Konuşlandırdım. Bahçe dışını işaret etti bir büyük.. Mırnav sevmez komşu.. Allah razı olsun.. İçeride olunca, sanırım düzen bozuyor..
Umarım, okus pokus etmezsiniz yine o yuvayı.. Bu kez, beton dökerek, temel atarak inşa ederim, bilginiz olsun..! Kaçak yapıya zorlamayın insanı..!
Haydin hoşça kalın…