.

Bir fotoğraf deyip geçmemek gerek.. Aç olunca canlı, ne korku bilir, ne de yabancı görür yaklaşanı.. Yaklaşan şefkatli bir el olunca, işte size yaşanan gerçek..
Eceabat Hayvan Sevenler Derneği üyelerinin , yarımadada yardıma muhtaç sokak canlılarına, can dostlara uzattığı elden bahsettim dün.. Akşam saatleriydi. Sosyal medyadan bir paylaşım daha geldi Ece Hayder’ den.. İnanılması güç fakat, yaban tilki besliyordu şefkatli eller.
Daha önce de bir iki kez bahsettim, Yarımadanın evcilleşmeye başlayan yaban hayatından. Üstelik aynı Tilki’ den.
Ziyaretçilerin ikramı yiyeceklerden tada tada, insanoğlunu dost bilen Gelibolulu Tilki. Bir di, şimdi iki olmuşlar.. Demek ki bir birine göre göre alışıyor, özgüveni artıyor insana Tilki’ nin..
Hele mevzu açlığı giderme ise; “Tilki evcilleşivermiş, buyurun görün işte..”
Bahsettiğim konudan söz ettim bir üstada..
Bir başlık verdi, söyledikleri ile aslında bana.. Fakat oldukça düşündüren bir başlık.. Elbette ki anlayana..
“ TİLKİLEŞİNCE İNSANLIK, TİLKİLİKTEN VAZGEÇTİ TİLKİ..!” diyordu üstadım. Düşündüm ve çözdüm şifreyi. Oldukça halkıydı üstadım bu noktada.
Ne var ki, bu başlık anlık bir yorum. Lafımız şefkatle uzanan hiçbir ele değil. Sakın ha, asla yanlış anlaşılmasın.
Yürekte başlar sevgi. İnsana, doğaya, etraftaki tüm canlıya. Mesela; ağaca, böceğe, çiçeğe.  Hat ta, akvaryumdaki bir tek balığa.
Yürekli olabilenin işidir bence sevmek. Katlanabilmektir, sevdiğini sabah akşam besleme zahmetine.
İnsan misal; sevgiye muhtaçtır, tıpkı tüm canılar gibi. Çiçek mesela, konuşursun daha bir serpilir, heybetlenir.
Hayvan sevgisi de böyle bir şey demişti büyüklerim. İnsanı seven ancak sevebilir hayvanı..
Ağzı vardır, dili de.. Lakin konuşamaz hayvan. Bakışı anlatır derdini, mızıklaması bir de..
Yine geldim o söze; “Tilkileşen insanlar oldukça, Tilki nasıl vazgeçemesin ki Tilkilikten..?” vallahi düşününce, daha neler yazasım geliyor da, sonra pek kızan çıkıyor bendenize durduk yere..
Oysa ki tek derdim gözlemleri aktarmak sizlere. Belki aynı pencereden bakamıyoruz fakat, aynı havayı teneffüs ediyoruz ve aynı geminin yolcularıyız. Batar isek misal, birlikte batacağız.
Hayat değişecek diyorlar ileride. Aslında şimdiden başladı bir değişim.
Siz görmediniz mi? Zengin de bir oldu fakirde.
Öyle ayrım kalmadı, sınıf ta.. Hele üstten üstten bakanlar.. Bende para bol havsı atanlar..
Gelinen nokta bence şu; Düşman ortak. Üstelik hepimizde korku bir.
Ne para kurtarabiliyor tehlikeden, ne de pul. Ne villalar, ne yatlar katlar. Süper otomobiller hele. Bence kalsın hepsi garajda..
Sevgi var ise yüreklerde, ki  olmayanlara da değişen koşullarda sevgi mecburi gelecek. En azından vicdanen..
Ay yahu ben ne diyordum, neler demeye başladım. Felsefik mi oldum ne..? Gerçi hiç anlamam felsefeden, İşim de değil, fıtratımda da yok..Neyse o, dümdüz.. İçimdeki dışımda.. Rabbim vermiş dünce yetimi, düşününce de ederim sözümü..
Yine mi ters köşe oldum zihnimde? Vallahi tam da yine..
Sevgi diyordum sevgi.. İnsan adı değil sadece sevgi. Yürekte var olan, canlıya dair hissedilen.
Kimimiz de şöyle der; “Yaradan dan ötürü severim ben..!”
Allah korkusu bu aralar, ölüm korkusunun önüne hazır geçmiş iken, hatırlatayım. Sevgisizlere acayip tavmış Korona..
Sevgisizleri dahi bir öldürüyormuş..  Günlerdir evde kal çağrısına, can sıkıntısını bahane edip kendini sokağa atanlar mesela.. Yahu, hiç mi sevmiyorsunuz siz ailenizi.? Çoluğunuzu, çocuğunuzu. Anne, baba, dede, amcalarınızı. Sevgisiz misiniz bu kadar? Size bulaşacak illet, sevenlerinizin canına mal olacak, bundan da mı haberiniz yok..!
Sevgiyi büyütmeliyiz içimizde. İnsana olanla başlayıp, taşırmalıyız sokağa. Şöyle ki; bir yudum su, bir lokma yiyecek olarak..
Atmadan bedenimizi sokağa, elimizle kapı önünde sunmak gerek suyu, yiyeceği, Kuşlara, Martılara. Kedi ve Köpeklere.. Yani tüm Can dostlara..
Değişen hayat koşullardan, bir başka iş edinmek kendinize, bakın bir hayli rahatlatacak can sıkıntınızı. Deneyin, olmazsa tepki verin bana..
Dilek de tutmayın bence.Dileğiniz yerine gelse, sokak yasak, bankta, parkta oturmak yasak.. Sevinci paylaşacak kiminiz olacak ki yanınızda? Sosyal mesafe şart…
“Ne dedin sen yahu..? Bir şey anlamadık ..!” diyen çıkacak ebet yazdıklarıma.. Bence, bir daha okuyun, baştan aşağıya..Olmadı, sondan yukarıya..
Değişiyor artık dünya, bence bunu anlayalım kafi..