.


Adına aldanıp ta, içinde üzüm yetişip, üzümünden de, pekmez,  şıra, sirke ve de şarap üretilecek sanmayın.
 
Bu bağ, insanoğlu ve toprak ana için yaşam demek.
 
Kısacası; bu ‘bağ’ hem insana, hem de toprağa hayat verecek.
 
Adı Yassıbağ… Yani; Yassıbağ yaşam ve can demek…
 
Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın, Çanakkale’de sulanmadık arazi bırakmama hedefini belki de duymayanlar vardır diye bu gün; Yassıbağ’ dan bahsederek, Bayramiç ilçesinde hummalı şekliyle süren projeyi anlatayım istedim. 
 
Mevsim kurak geçtiğinde, hepimizin duyduğu sıkça söylenir bir söz var; ‘Barajlar tam takır…’ şekliyle. Devamı da edilen sözün ekinde, bir de; ‘Kuru bakır…’
 
Baraj ve barajlar, yaşamak için olmazsa olmaz su rezervi,  kaynağı demek.
 
Şehrimize, bir sigara içimi mesafedeki Atikhisar  Çanakkale için ne anlam taşıyor ise, Bayramiç ve yöresinde,  özellikle çiftçilerin dilinden, gündeminden düşmeyen Yassıbağ’ da o denli önemli bir isim.
 
Toprak ana, su yok ise bereketini pek gösteremez malum. Bahsettiğim Bakanlığın hedefi ise toprak ana’ yı susuz bırakmamak.
 
İşte bu proje yaşam için  iki kez anlam taşıyor. Hem toprak ananın su ile buluşup bereketini paylaşması, hem de bu sayede çiftçinin var olabilmesi.
 
Çanakkale’de ki faaliyetlerini hız kesmeden sürdürdüğünü duyaran  Orman ve Su İşleri Bakanlığı, inşa ettiği tesislerle, şehirde sulanmayan zirai arazi bırakmama hedefini dün yine tekrarladı.
 
Ben gibi, bir çok meslektaşımın e-posta adresine, konu ile ilgili ulaşan bilgi notunu, içinde bir bağ geçtiğinden, ayrıca merakla okumaya başladığım doğrudur.
 
Her ne kadar son yıllarda, bağcılık kayıplara karıştıysa da, Yassıbağ toprak anayı her adim su ile buluşturmayı amaçladığından, belki de bu aralar pek de revaçta görülmeyen bağcılık da yeniden
Yaşam bulur.
 
Üzün ve ürünleri hayatımızın pek çok safhasında gerek duyduklarımızdan olduğundan, ciddi anlamda bağ takıntım oluşunu, ben normal karşılıyorum. Karşılamayanlar için ise, elbete bir sözüm olmaz.
 
İyisi mi ben döneyim, toprak anayı su’ suz bırakmayacak Yassıbağ’a…
 
Bakanlığa bağlı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen Bayramiç Yassıbağ Barajı’nda aralıksız devam eden çalışmaları anlatan bilgi notuna.
 
Bayramiç’ te bir dev yükseliyor. Toprak ana’dan göğe doğru.
Temelden 40,8 metre yüksekliğe sahip olacak barajın inşaatında, şu ana kadar yüzde 94 fiziki gerçekleşme sağlanmış. Neredeyse bitti bitecek.
Kısacası, bu yıl içinde tamamlanması planlanan baraj ile 5 bin 180 dekar zirai arazinin suya kavuşturulması hedefleniyor. Su hayattır gerçeği ile konuyu düşünecek olursak, önemini en iyi yöre halkı, köylü çiftçi daha iyi biliyor.
 
Bu denli, hedefi ve amacı anlam yüklü proje için, toplamda 19 Milyon TL Harcama gerçekleşecekmiş. Eski para ile bahsedip, kafa karıştırmamak adına, miktarın sıfırlar atılmadan önceki halini merak edenler, internet üzerinden bir araştırma yapabilirler. Şahsen merak etmediğimden, ben eski rakamı telaffuz etmedim.
 
Eskileri hatırlamak istememe neden konulardan biri olduğundan, hayli takıntılı olduğum bağ meselesi, o’nu da tekrar hatırlayıp, söz etmeyeceğim diyorum da,ş olmuyor be agacım.
 
Eskiden sıra sıra traktörler beklerdi, şehrin çıkışına doğru. Rekolte üzerinden haber yapar, bereketi ile üreticisinin yüzünü güldüren bağcılık için haberler yazardık.
 
Arada bir de, bağdan çıkanların, traktörlerle taşındığı tesise uğrar, üretime ilişkin bilgi alırdık. Üretim derken, üzüm’den üretilen ürünlerden bahsediyorum.
 
Her ziyaret ardından da, ilgili kurumun müdürü, ben ve ben gibi meslektaşlarımı eli boş göndermezlerdi. Yeni sezonun yeni ürünlerinden tadımlık alırdık, birkaç şişe. Hey gidi hey Bahsettiğim, eşi benzeri olmayan Truva kanyağı.
 
O tesise bağlardan ürettiklerini çeken köylü, geçimini sağlardı kısacası. Zahmetliydi yaptıkları üretim de, üreticinin keyfi çoğu kez yerindeydi. Şimdi öyle mi ya…?
 
Neyse ben eskiye dönmeyeyim. Günümüze döneyim. Toprak ana’ ya can ve hayat katacak Yassıbağ’a…
 
Ülkenin birçok yerinde baraj ve gölet inşaatlarının aralıksız sürdüğünü belirten Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’ nun Bayramiç projesine ilişkin sözlerini de barındırıyordu, e-posta adresime ulaşan bilgi notu.
 
Sayın bakan diyordu ki; “Ülke genelinde olduğu gibi, Çanakkale’de de şantiyelerimiz büyük bir hızla çalışmalarına devam ediyor.
Yüzde 94 fiziki gerçekleşme sağlanan Yassıbağ Barajı için 19 milyon TL tutarında harcama yapacağız. 5.180 dekar zirai araziye su temin edecek olan tesis ile ülke ekonomisine yılda 6 milyon TL katkıda bulunacağız.”
 
Toprak ana su’ yu görür ise şöyle bol bulamaç. Bereketini de sunar artık. Haydi hayırlısı….
Bakar, duyar ve yahut görürüz, eskiden olduğu gibi, yöremizde ekilen biçilen ürün yelpazesindeki hayli artışı.  Nasipse…
 
Aklıma düşürmeyeyim diyorum lakin, çıkması da mümkün değil. Eskiden var olan, bu gün ise maalesef yok Çanakkale değerlerini.
 
Şu internet de olmasa, eskiden var olanların fotoğraflarına bakıp hasret gideremeyecektik.
Mesela, Çan-ka gazozlarını. Ne içerdim yaz aylarında. Kara gazoz ayrı, beyaz ve sarı gazoz apayrıydı.
 
Hey gidi hey. Nerede kaldın be eski tat’ lar. Özledik vesselam….