Tabanda dillendi, Koronavirüs dedikodusu gibi, yayıldı da yayıldı.

Tabanda dillendi, Koronavirüs dedikodusu gibi, yayıldı da yayıldı.
“SEÇİMİN GALİBİ, HALİYLE  İL GENEL BAŞKANI..”
Bu ifadeyi, son iki gündür hayli işitti kulaklarım. Dahası da var denilenlerin. Şahsen, çok tanıdığın olması, çok bilgilenmeye de ayrı bir neden.
İyi ki çok tanıdığım var. Çok söz, çok gelişme işitiyorum bu sayede.
“BİR DİYETİ OLMALI..!” şeklinde bir başlık mesela.
Ardından da; “Ya da, farklı bir sözcük mü kullanmalı..? Bir ödülü olmalı..!” diye özetlenen o önemli konu.
Bilmece misali ve şifreli sözlerle bahsettiğim konu, günlerdir kafa yorulan,”kimin sayesinde kazanıldı bu seçim?” sorusuna da yanıt aranan, CHP İl Kongresi üzerine.
Ne yalan söyleyeyim, edilen bir söz, kullanılan itham yüklü sinkaflı bir ifade ardından, sonuca etki olacak adımı atan bir isim olduğunu duymuştum. Sonra tesadüf bu ya, seçimin kazanılmasına etkisi olduğunu tahmin ettiğim usta politikacı ile sohbet etmez miyiz telefonda.
Kısaydı dedikleri. Net’ ti lakin..
Bendeniz de ; ‘leb demeden leblebiyi’ anlayan olunca, gülüştük geçtik, Bazı detaylar üzerine.
Yani, uzatmadık sohbeti. Çünkü Evveliyata ilişkin,  bildiklerimle örtüşüyordu detaylı değilse de, özetle misal verilen ‘hani o’ örneği..
Dile gelenler, giriş gelişme ve sonucu belli bir hamleyi gayet netleştiriyordu. Kısacası, usta politikacıdan da bu beklenirdi.
Ortadaydı yani Fark..  Fark’ı sağlayana gelince, “Yeter ki, ardında sağlam duran ekibin olsun. İki, üç fark etmez, yeter ki kare tam olsun.. Yani dört..” diyordu ve anlaşılıyordu nedene ilişkin,  başlıca sonuç..
Gelelim, galibiyetin mimarı için tahminlere. Siyaset kamuoyu, günlerdir kafa patlattığı sonuca neden isime, belki de pek yakıştırıyordu yeni bir görevi. Yani İl Genel başkanlığını..
Yeni başkan nasıl seçilir, nasıl bir yöntem izlenir? Ya da böyle bir olasılık var mı, hiç araştırmadım!”
Gayet Fransız kaldığım bir seçim şekli çünkü, İl genel’ in Başkanlık seçimi..
Belli bir süre sonra, başkan seçilecek demek ki, bu yakıştırma geldi tabandan..
Seçimin galibi olarak ismi geçen, CHP’ nin evvel zamanda Merkez ilçe ve İl başkanlık görevini  de yürütmüş önder bir abi.  Yani Nejat Önder..
İl Genel başkanı olarak, seçim kazanan ekibin, İl Genel meclis üyelerinden, Nejat başkanı, İl Genel başkanı seçmesini isteyeceği şeklinde tahminlere gelince. Neden olmasın..? Yakışmaz mı Önder abiye..?
Tahminden öte, seçim kazandıran taktiği uygulaması nedeniyle, “Hak ediyor böyle bir görevi” denilerek geçenler. Tabanda oluşan beklentiye, seçim kazanan yönetim ne der, o’nu ebetteki ben bilemem.
Lakin, düşünülen bir ödül ise, bence mantıklı bir ödül. Diyet denilecek ise, güzel bir diyet..
Ya sonrası..? O’ nu da, Mevcut başkan düşünsün. Sayın Göğüsgeren..
Daha önce birkaç kez bahsetmiştim zorlukları seven bir isim diye zikrettiğim Başkan Sadık Göğüsgeren isminden. Bari bu günde şöyle bahsedeyim; “Buyurun işte göğüs gerilecek bir beklenti hali size..” diye..
Bu arada, bir dönem şu serzenişlerde olmuştu siyaset kamuoyunda; “İl Genel’ in Meclis başkanı Çanakkale merkezden olmalı. İlçeden her gün şehri gelinir, şehrin sorunları nasıl takip edilir?” gibi sorular eşliğinde.
Sanırım, bu söylemlerden olacak, bildiğim kadarı ile mevcut başkan ikametini Çanakkale’ ye taşıdı. 
İl Genel Meclisi Başkanlığı kaç yıl yapılır normalde, vallahi bi haberim..!
Lakin, bir ya da iki yılda bir ise değişim,  bence yetsin ve değişsin. Kısacası olsun bir değişim.
Taze kan yeni heyecan, belki daha da bir faydalı olur şehre. Ne dersiniz..?
Üstelik, Nejat başkan misliyle gelir meselelerin üzerinden. Hani bana sorsalar, ‘net böyle derim, bilesiniz..’

BU ARADA, YİNE Mİ ÜÇ MAYMUN..
“Duydum ki, unutmuşsun gözlerimin rengini..’ diyeceğimi sanmayın, bilmezlikten, bilmemezlikten gelinen anlatımı özetleyen attığım başlıktan, söz eder iken.
Örneğini, defaten özel gün ve haftalarda gözlediğim bir tavrı, yeniden sergilemiş bir temsilci abiden bahsedeceğim.
Sanki, “bilmiyordum, duymamıştım,  görmemiştim” demek için, bir toplantıya katılmamış kendileri. Siyaset bu ya, vardır bir bildiği.
Mesele, yeni gemi alımı için borçlanma yetkisi bekleyen bir şirketin, söz sahipleri arasında yer alan ve tek  farklı siyasetçi söz sahibinin,  katılmadığını işittiğim o toplantıya, niçin gitmemiş olabileceğini  ve başlıca nedenini düşündüm. Üzerime sanki çok vazife..!
Yorumum mu..? Yorumum kısa ve özdü.  “Kurnazlık. Büyük kurnazlık, büyük siyaset” diye idi özetle.
İstenilen borçluluk yetkisi, şayet verilir ve verildikten sonra, olası yapılacak eleştiriler için; “Bilmiyordum, haberim yok tu.. Aaaa, öyle miy miş?” demek için miydi acaba bu katılımsızlık..?