Müjde kimin hoşuna gitmez ki..? Hele ki, yaşamak ve yaşatmak için ise müjde, ne büyük keyif..

Müjde kimin hoşuna gitmez ki..? Hele ki, yaşamak ve yaşatmak için ise müjde, ne büyük keyif..
 
Ne müjdesi diye mırıldanmayın. Birazcık sabır. Aktaracağım edindiğim o bilgileri..
Balıkçı için, küçük işletme için.. Dahası Çanakkale için..
 
Siyaset adamı olmak bence zor iş. Ne gecen var ne gündüzün..!
 
Aslında, bizim meslek gibi. Kazaya git, seçime git. Yangına git. Maça git. Gemi oturmuş git, gemi yüzmüş git. 
 
7 gün 24 saat, hep ayakta olmak. Siyasetçilerin bir kısmı da böyle. Misal; AK Partili Bülent Turan.
 
Tanıdığım bitmek tükenmek bilmez enerjiye sahip isimlerden. Ne gece ne gündüz ayırımı yapıyor gözlemlediğim kadarı ile.
 
Sosyal medya hesabından paylaştığı son bilgilere, ayrı bir dikkat kesildim. Hep eleştirilen,  hatta muhalefet gibi, zaman zaman vatandaşların; ‘tarımı bitirdiler..’ şeklindeki ifadelerine yanıt sunar gibiydi aktardıkları.
 
“Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında 62 Adet Projeye %50 Hibe..” diye atıyordu başlığı sayın vekil.
 
Partililerinin Atom karınca lakabıyla andığı sayın vekil Turan,  hakikaten şaşa kaldığım bir enerji yüklü..
 
Çanakkale’ ye yatırım için uğraşını uzun süredir gözlemliyorum. Başkaları becerse, anlata anlata bitiremez. Anlatmak, yapılanı duyurmak için de ayrı bir telaşa kapılır ki, vekil Turan bunu yapmıyor, yatırımı sağlıyor, geçiyor.
 
Diyeceksiniz ki, ne de yağladın.. Yok vallahi, gözlemlerimi paylaşıyorum. 
 
Hatıra düşünleri, o milyar dolarlık yatırımların şehre gelmesinde bir başkasının bir parça katkısı olsa, anlata anlata, anlattıra anlattıra bitiremez.  Vekil Turan’ da bu noktada hiç gayret yok.
 
İşin ilginç tarafı, birlikte yürüdüğü kadroların da bunları anlatma gibi bir derdi, çabaları olduğunu da hiç hissetmedim.
 
Sanki uzaydan geliyor bunca yatırım.. Sanki çok normal..
 
Kendimce yorumlarım üzerine, yine şöyle düşünülecek kesin: “Ne de yağladın..”
 
Yok vallahi, İşim olmaz yağcılıkla, lakin görüleni, yapılanı da anlatmak gerek arada..
 
Partisinin Gurup başkan vekili de olan Turan; “Kırsal Kalkınma Destekleri 13.Etap kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda Çanakkale’de 62 adet projeye %50 hibe sağlanacak.” diyordu.
 
Sonrada detaylıca aktarıyordu o hibe konusunu.
 
“Çanakkale’miz ülkemizin tarım ihtiyacını karşılayan önemli bir kent.” diyor,  “Bir çok markaya ev sahipliği yapan, tarım ve sanayinin buluştuğu nadir şehirlerden.” vurgusu da yapıyordu.
 
Bu noktada kısa bir değerlendirmem olacak, izninizle..
Biz halen, küçük nüfusumuz ve yaşam alanlarımız gibi, tarım alanlarımızın da farkına varmamaya devam edelim. İşin doğrusu bence gerçekten başka..
 
Misal, dillere destan Kösedere Domatesimiz, Ezine peynirimiz. Bayramiç helvamız.. Dahası diğer markalarımız.. 
 
İşte bu başkalığa ilişkindi tam da altını çizdikleri vekil Turan’ ın. Diyordu ki; “Kırsal kalkınma projelerinin amacı kırsal alanda gelir düzeyinin yükseltilmesi, tarımsal üretim ve tarıma dayalı sanayi entegrasyonunun sağlanması, tarımsal pazarlama altyapısının geliştirilmesi, gıda güvenliğinin güçlendirilmesi, kırsal alanda alternatif gelir kaynaklarının oluşturulması, tarımsal faaliyetler için geliştirilen yeni teknolojilerin üreticiler tarafından kullanımının yaygınlaştırılması.”
 
Yani bu noktada, bu sözleri ile hibe’nin önemine işaret ediyordu kendileri..
 
Toplam 62 adet projeye 6 Milyon TL’ye yakın hibe sağlanacağına işaret eder iken..
 
Sonrasında; “Çanakkale’miz 1915 Çanakkale Köprüsü’nün ve Gıda OSB’nin tamamlanmasıyla beraber, hızlı sevkiyat imkanına ve Avrupa standartlarında bir tesise kavuşacak.
 
Tüm devam eden yatırımların tamamlanmasıyla beraber Çanakkale’miz turizmden sağlığa, eğitimden tarıma bir çok alanda cazibe merkezi olacak.” İfadeleri ile, bence bir baba müjdeden bahsediyordu.
 
Biraz da, yol arkadaşları böyle anlatsalar, Çanakkale ne durumda, neyi hedefliyor’ u, kamuoyunun tartışma konuları nasıl da kaliteleşecek. Haksız mıyım..?
 
Böyle diyorum diye, acaba  yine yağdanlık mıyım..?