Başkent’te süren ve katılımcısı olduğu Çalıştay’ dan izlenimlerini, VİTAMİN için derleyen Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Parlakyıldız, ser verdi, fakat sır vermedi.


Başkent’te süren ve katılımcısı olduğu Çalıştay’ dan izlenimlerini, VİTAMİN için derleyen Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Parlakyıldız, ser verdi, fakat sır vermedi.
 
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ)  nin eski rektörlerinden, Prof. Dr. Abdurrahman Güzel başta, Türkçe’ nin ‘en’leri ile biraya gelen bilim insanları,  Kuruluşunun 30. Yılında Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dallarının, ‘Dünü, Bugünü, Yarını’ çalıştayındaydı.
 
Çanakkaleli Gazi Rektörü
 
Başken Ankara’da bilim deyince ilk akla gelen Gazi Üniversitesi’nin rektörü Prof.Dr. İbrahim Uslan’ın ev sahipliği yaptığı çalıştay Çanakkalelileri ayrı bir coşturdu. Bu tesbiti denilenler değil gözlenen samimiyet ayrıca vurguluyordu.
 
Böyle denilmiyordu. Bizde denileni değil gözlediğimizi yazmaya çalışıyoruz elbette... Hayrettin Hoca mesaj veriyordu “Gözlemler haftaya” diye... Bizde ondan çok gözlem ettik çünkü başkenti anlatan fotoğraflar eldeydi... Fotoğrafa baktık okuduk! beden dili ne diyor diye...
 
Hadi şimdi uzatmayalım lafı, bizce gözlemler diyelim....
 
Katılımcısı olduğu çalıştayda, Çanakkaleli Bilim insanı ve Gazi Üniversitesi rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan ile Şehitler coğrafyasına olan özlemi konuştuklarından söz ediyordu VİTAMİN yazarı Parlakyıldız.
 
“Doç. Dr. Duygu Uçkunç, Dr. Öğretim Üyesi Arzu Çevik,  Doç. Buse Nazlı dahil, katılımcıların dilinde hep Çanakkale vardı” diyerek özetliyordu, Başkent buluşmasında, Türkçe’nin üstadlarının çarpıcı sohbetini.
 
Yazı İşleri’ne notuydu; “Ankara Gazi’den merhaba!..” selamı.
 
Sonrasını, Çalıştaydan fotoğraf kareleri özetliyordu.
 
Gözlemlere bağlı ifadeler, izlenime yönelik değerlendirmeler sözü verdi okurlarına Parlakyıldız hoca.
Sözü aldık üzerimize ve ‘paylaşalım’ dedik anlam yüklü selamı tüm Çanakkale ile..
 
Başkent’te atan yüreklerdi, Çanakkale sevdalıları. Bir değil, binlerceydiler ayrıca.. Her biri, öz Türkçe ile yoğrulan, her birinin tek aşkı sadece ‘Türklük’ olan..
 
Ser veriliyordu da, sır verilmiyordu çalıştaydan.. “Haftaya diyordu..”  Hayrettin hoca, “Haftaya birlikteyiz..”