Çanakkale SGK Önünde bir basın açıklaması yapan Türk Büro-Sen Çanakkale Şube Başkanı İlker Kurt, alınan düşük maaşlar karşılığında gece gündüz çalışan, SGK çalışanlarının yıprandığını ve haklarını alamadıklarını dile getirerek sorunlar giderilene kadar sendika olarak haklarını aramaya devam edeceklerini belirttiler.
Çanakkale Sosyal Güvenlik Kurumu önünde bir araya gelen Türk Büro-Sen  Üyeleri ve SGK çalışanları haklarını bir kez daha haykırdılar. Türk Büro-Sen Çanakkale Şube Başkanı İlker Kurt yaptığı basın açıklamasında, çalışanların yaşadığı dorunlar Değinerek  “Bildiğiniz üzere 2.250.000 vatandaşımızı ilgilendiren, kamuoyunda EYT olarak bilinen emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili Kanun TBMM’den geçerek kanunlaşmış, uygulamada kadrosu 38.000 olmasına rağmen fiilen 23.000 personel ile rutin iş yükü kamu ortalamasının üzerinde olan SGK çalışanlarıyla 2.250.000 vatandaşımıza 1-2 ayda aylık bağlanması istenmektedir.  Yıllık ortalama aylık bağlama kapasitesi 400.000 olan Kurumda olması gereken personelin yaklaşık %50 eksiğiyle hizmet veren kurumda 6 yıllık işin 1-2 ayda yapılması istenilmektedir. Böyle bir iş yükünün, hiçbir karşılığı olmadan SGK çalışanlarından istenmesi,  beklenmesi Dünyanın her yerinde angaryadır. Angarya da Anayasamıza göre suçtur” dedi.
SGK Çalışanları İçin Çalışmalarımız Devam Ediyor
Türk Büro-Sen Çanakkale Şube Başkanı İlker Kurt, sendika olarak SGK çalışanlarının haklarını alabilmeleri için özveri ile çalışmalara devam ettiklerini belirttiği açıklamasının devamında “Sendikamız Türk Büro Sen bu kadar ağır iş yüküne karşın SGK çalışanları için ‘666 sayılı KHK ile kaldırılan ikramiyelerin yeniden müktesep hak olarak düzenlenmesi, Kurum İçi Uzmanlık hakkı verilmesi, Sosyal Güvenlik Hizmetleri Sınıfı oluşturulması ve buna bağlı Sosyal Güvenlik Tazminatı ödenmesi, 666 sayılı KHK ile kaldırılan fazla mesai ücretlerinin tekrar ödenmesi’ hususları Sayın Bakanımıza hazırladığımız rapor ile sunulmuştur.  Sendikamız Türk Büro Sen kurulduğu günden bu güne, ‘bizim ilkemiz önce ülkemiz’ diyen, sorumlu sendikacılığı kendine yol ve yöntem olarak belirlemiş Türkiye sevdalılarının meydana getirdiği bir sivil toplum kuruluşudur. Ancak, Sendikamız ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ ülküsüne de sıkı sıkıya inanmış bir sendikadır. Bu nedenle, SGK çalışanlarının kendilerine yüklenen iş yükünün karşılığı dahi olmayan 3 ayda bir yapılması öngörülen ödemeye ilişkin yasal düzenlemenin ivedilikle TBMM’den geçmesini, Ayrıca yukarıda belirtmiş olduğumuz diğer taleplerimizin karşılık bulması için Türk Büro Sen olarak her platformda çalışmalarımız özveri ile devam etmektedir” dedi.  
SGK Çalışanlarını Düştükleri Durumdan Kurtaracak Sendika Türk Büro Sen
Türk Büro Sen Çanakkale Şube Başkanı İlker Kurt, imzalanan düşük bütçeli sözleşmeleri hatırlatarak, SGK Çalışanlarını kurtaracak tek sendikanın Türk Büro Sen  olduğunu belirterek “Bugün SGK çalışanlarının özlük haklarının bu durumda olmasının sorumlusu 12 senedir Toplu Sözleşme masasında memurların ve SGK çalışanlarının haklarını aramayan yetkili etkisiz sendikadır. SGK çalışanlarını içinde bulundukları düşük ücret ve maaşlardan kurtaracak yer toplu sözleşme masasıdır. Bugün ‘pireye kızıp yorgan yakma’ zamanı değildir. Gün yetkiye en yakın sendika Türk Büro Sen’e destek verme Türk Büro Sen’i yetkili kılma zamanıdır. SGK çalışanlarının bugün de yarın da yanında olacak olan ve SGK çalışanları düştükleri durumdan kurtaracak olan Türk Büro Sen’dir.  SGK çalışanlarının mağduriyetlerinin ivedilikle giderilmesi amacıyla, haklı ve ısrarlı taleplerimizin takipçisi olacağımızı ve somut adım atılmasına yönelik görüşmelerimizin devam edeceğiz” dedi.
Bu Zor Süreçte SGK Personeli Gece Gündüz Çalışıyor
Yaşanan depremler ve EYT’lilerin mağduriyetlerini gidermek için SGK Çalışanlarının gece gündüz hatta hafta sonları bile çalıştığını dile getiren Türk Büro-Sen Çanakkale Şube Başkanı İlker Kurt “Bilindiği üzere 2019 yılında pandemiyle başlayan Deprem ve Sel felaketleri ile etkileri halen devam eden kötü günlerimiz oldu. Acımız halen derin ve taze.  Bu kötü günlerimiz de Memurlarımız vatandaşlarımıza en iyi şekilde hizmet verebilmek için can la başla çalıştılar.  Bu kurumlardan sadece biri olan İŞKUR Pandemi Sürecinde Türkiye Geneli yaklaşık 8 Milyon vatandaşımıza her ay Nakit Ücret, Kısa Çalışma ve İşsizlik Ödemesi gerçekleştirmek için sabahlara kadar gerek kurumdan gerekse iş yerinden çalıştırlar. Sağlık çalışanlarımızda canla başla hayatlarını riske ederek sahada yer aldılar. Bu günse SGK çalışanlarımız bu acı günlerimizde bir nebzede olsun insanlarımıza destek olabilmek için gece-gündüz ve hafta sonu da dâhil olmak üzere çalışıyorlar.   Herkesin maddi ve manevi olarak etkilendiği bu süreçte memurumuz ekonomik olarak sorunlar yaşamaya başladığına dikkat çekmek istiyorum. Hatta Kamu Hizmetine ilk defa başlayacak olan memurlarımız haklarından feragat etmekte göreve başlayamamaktadır.  Bir yıl önce 600gr peynir fiyatı 30tl ilen bugün 100tl civarına ulaşmıştır. En düşük memur maaşı 11bin civarında olduğunu ve mesaiye kalınca yenilen yemek ücreti bile mesai ücretini karşılamadığını düşünürsek aslında istenilen iyileştirmeler, refah ve huzur içinde yaşamak için değil ihtiyaçlarımızı giderebilmek içindir. Vatandaşlarımız dan kimi zaman EYT’yi aldınız, Uzmanlık Kadrolarını Aldınız, 3600’ü Aldınız Memur daha ne istiyor?  gibi sorular geliyor. Kısaca açıklamak gerekirse EYT bir hak kazanımı değil mağduriyetin giderilmesi olayıdır. 3600 ise sadece emekli olan ve emekli olabilecek memurlarımıza katkı sağlayacaktır. Uzmanlık kadroları ise sadece belli kurumlara verilmiştir. Özetle tüm memurlarımız bu düzenlemelerden faydalanamamıştır” dedi.
 
Burcu Erdal