" 6500 imza toplandığı belirtiliyor. Bu imzalar içinde kaç Jeoloji Mühendisi, Kaç Jeofizik Mühendisi, Kaç Maden Mühendisi ve Kaç Çevre Mühendisi, Kaç Kimya Mühendisi var? ....
Ben, Yabancı maden şirketi ülkemi soyuyorsa, onu durdurmak için imza veririm." dedi.
İSTEMEYENLER, GİZLİ AJANDASI OLANLAR OLABİLİR Mİ?
Perinçek hoca, Türkiye'nin Uranyum zenginliğine dikkat çekti. Önce; "Zengin uranyum yatakları olduğu bilinen ülkemizde, uranyumun çıkarılıp ekonomiye kazandırılmasını kim istemeyebilir? İstemeyenler Türkiye üzerinde gizli ajandası olan yabancı ülkeler olabilir mi?" dedi ve hayli  net sordu;
"Milli şirketin görevini yapmasına engel olmak,
Milli bir davranış olabilir mi?"
Çevre koruma gerekçesiyle Çanakalelilerin yanlış yönlendirildiğini savunan Perinçek hoca;
 "Uranyum sondajlarına çalışmalarına  karşı  yapılan  EYLEM tümüyle gereksiz ve yanilgi yaratan bir eylemdir.
Araştırmayı yapan firma Milli şirketimiz MTA (Maden Tetkik Arama Enstitüsü) olup görevini yapmaktadır.
MTA araştırmasını yapar, raporunu hazırlar, zamanı gelince işletilmesini sağlamak için alt yapıyı oluşturur." vurgusu da yaptı.
Milli şirketin görevini yapmasına engel olmanın, Milli bir davranış olamayacağını savunan Perinçek;  Çanakkale'de Uranyum Arama Faaliyetlerine karşı başlatılan imza kampanyasına, Bilimsel gerekçeler nedeni ile karşı çıktığının altını çizeri ken, açtığı 11 başlık altında Çanakkale kamuoyunu yaptığı sosyal medya paylaşımı ile de bilgilendirdi.
-----------------------------
URANYUM  KARŞITI İMZA KAPMANYASINA TEPKİ
"ÇEVRE BAHANESİ İLE, YANLIŞ YANILGI.."
-----------------------------
Bilimsel olarak nedenlerini açıkladı, Uranyum karşıtı imza kapmanyasına tepk gösterdi. Yapılanın, Çecre bahanesi ile, yanlış yanılgı yaratmak olduğunu söyledi.
Çevreci kişiliği ile de tanınan, ÇOMÜ' den emekli Jeoloji Profesörü Doğan Perinçek,  'Milli' diye isimlendirdiği  tespitte bulundu.
Sosyal medya hesabından yaptoğı paylaşım ile Çanakkale kamuoyunu, yaratılmak istenen yanlış yanılgıya karşın bilgilendiren Prof. Dr. Perinçek;
BU FOTOĞRAFLAR, YANLIŞIN BELGESİ...
"Paylaştığım fotoğraflara bakıp, paylaşımımı YANLIŞ değerlendirmeyin.
Fotoğraflar ve fotoğraflara ekli başlıklar, yanlış bir eylemin belgesidir."
Deprem kuşağındaki Çanakkale ve yakınlarında  meydana gelen her hangi bir deprem sonrasında, Çanakkalelilerin yaptoğı değerlendirmelerine kulak kesildiği isim, Çanakkalelilerin deyimiyle;  'Deprem dede' Prof. Dr. Perinçek,  Uranyum Arama Faaliyetlerine karşı başlatılan imza kampanyasına adeta ateş püskürdü.
"Uranyum sondajlarına, süren çalışmalara  karşı  yapılan  EYLEM tümüyle gereksiz ve yanilgi yaratan bir eylemdir." diye çıkıştı.
Bilimsel olarak, karşı çıkışın nedenlerini, açtığı 11 başlık altında kamuoyu ile paylaşan Prof. Dr. Perinçek;
"ÇALIŞMAYI SÜRDÜREN ŞİRKET,  MİLLİ BİR ŞİRKETTİR.
'İmza kampanyası eylemi, gereksizdir, yanılgı yaratan bir eylemdir' şeklindeki tepkimin nedenleri var..  Bu eylem NEDEN'mi  gereksizdir?!...
BU EYLEM YAPICI DEĞİL, SEKTER BİR DAVRANIŞ...
1- Araştırmayı yapan firma Milli şirketimiz MTA (Maden Tetkik Arama Enstitüsü) olup görevini yapmaktadır.
MTA araştırmasını yapar, raporunu hazırlar, zamanı gelince işletilmesini sağlamak için alt yapıyı oluşturur.
Milli şirketin görevini yapmasına engel olmak, milli bir davranış olabilir mi?
2- Eylem bu nedenle yapıcı değil sekter bir davranıştır." ifadesini kulandı.
İSTEMEYENLER, GİZLİ AJANDASI OLANLAR OLABİLİR Mİ..?
Madde madde açtığı başlıkları sıralayan Perincek hoca şöyle devam etti;
"3- Zengin uranyum yatakları olduğu bilinen ülkemizde, uranyumun çıkarılıp ekonomiye kazandırılmasını kim istemeyebilir?
İstemeyenler Türkiye üzerinde gizli ajandası olan yabancı ülkeler olabilir mi?
4- Türkiye Uranyum maden yataklarını araştırır ve ülke ekonomisine kazandırırsa bundan kim mağdur olabilir.  Mağdur olacak halkımız değil yabancı ülkelerdir. Halkımız mağdur maskesi ile yorum yapmak, samimi bir davranış değildir.
5- Uranyum sondajı yaparken çevreye zarar verilirse bunu eleştiririz. Fakat konuyu bilmeden 'karotlar açıkta bırakılmış' demek bir eleştiri nedeni olamaz.
Fotoğraflarda görüldüğü gibi sondaj sırasında kullanılan çamur ve suyun zemini kirletmemesi için gerekli tedbir alınmış mebran kullanılarak çamur havuzu oluşturulmuştur.
6- Bu eylemi sürdürenler için de konuyu bilen kaç tane jeoloji mühendisi, kaç tane Jeofizik mühendisi, kaç tane maden mühendisi vardır.
 Bu disiplinler olmadan eylemin tutarlılığı ne kadar olabilir.
7- Çevre Doğayı korumak her vatandaşın görevidir. Fakat Çevreciyim deyip milli şirketimizin (MTA) çalışmasını engellemek kanımca doğru bir tavır değildir."
Madenlerin değerlendirmesi konusunda en büyük sorunun,  değiştirilen Maden Yasası olduğunu  ileri sürenPerinçek hoca;
"Maden yasası Osmanlı döneminin kapitülasyonlarından farklı değildir. Eğer gerçekten samimi iseniz MADEN YASASININ DEĞİŞTİRİLMESİ İÇİN, MİLLİ MADEN YASASINA DÖNÜLMESİ İÇİN imza toplayın.
Yapmamız gereken yapmanız gereken budur. MTA çalışmalarına karşı çıkmak doğru bir davranış değildir.
9- Yabancı şirketlerin ve onların yerli taşeronlarının yapması ile tek tek mücadele etmek yerine sorunu hepten çözmek için Maden Yasasını değiştirelim. Bunun için imza toplayalım." şeklinde bir ifade kullandı.
Prof. Dr. Perincek, şöyle devam etti; "  6500 imza toplandığı belirtiliyor. Bu imzalar içinde kaç Jeoloji Mühendisi, Kaç Jeofizik Mühendisi, Kaç Maden Mühendisi ve Kaç Çevre Mühendisi, Kaç Kimya Mühendisi var? ....
Yabancı maden şirketi ülkemi soyuyorsa onu durdurmak için imza veririm.
Yerli yada yabancı çevreyi kirletiyorsa doğaya zarar veriyorsa onu durdurmak için imza veririm.
Altın işleten firma bir damla da olsa doğaya siyanür saçıyorsa onu cezalandırmak için imza veririm.
Kim olursa olsun, ormanımı yok ediyorsa onu durdurmak için imza veririm.
Fakat, görevi ülke madenlerini araştırmak olan, bunun için sondaj yapan, kazı yapan özetle görevini yapan Milli kuruluşumuz MTA'yı durdurmak için asla ve asla  imza vermem.
Verenleri de kaç kişi olurlarsa olsunlar tasvip etmem."
Erdem Sürek