Kaya ıslah çalışmaları ile Türkiye’nin gündemine oturan antik bölge, bilim insanlarını da karşı karşıya getirdi.
Geçtiğimiz günlerde Jeoloji Profesörü Perinçek, ‘Olabilir’ yaklaşımı ile Islah çalışmalarının yapıldığı bölgede bir yeni Antik kalıntı olabileceğini savunmuştu.

Arkeoloji Profesörü Arslan, bu varsayıma karşı çıktı. Assos kazı heyeti başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan, hayli çarpıcı sözler ile varsayımla yanıt olacak açıklamada bulundu:
“ORTA ÖLÇEKLİ ANTİK KENTTE, İKİNCİ BİR TİYATRO OLANAKSIZ…”
Assos kazı heyeti Başkanı Prof. Dr. Arslan, özellikle Assos gibi orta ölçekli antik kentlerde ikinci bir tiyatro olma ihtimalinin imkânsız olduğunu söyledi.
“Sit alanı içerisinde yer alan bu bölge 2020 yılında Kültür Bakanlığı’na tahsis edildi” vurgusu ile söze başlayan Prof. Dr. Arslan;
“Doğan Hocamızın ilgisi ve heyecanını takdirle karşılıyoruz ama alanı olmadığı için tespitleri oldukça yanlış."

“KEŞİF İÇİN ARKEOLOG OLMAYA GEREK YOK,
BİR ÇOCUK DA, GÖZDEN KAÇANI GÖREBİLİR”
"Keşke ikinci tiyatro olsa biz de seviniriz. Keşif yapmak için arkeolog olmaya gerek yok, bir çocuk da gözden kaçmış bir noktayı keşfedebilir ama, mevcut yapının fotoğraflarını koyarak yeni bir yapıdan bizlerin haberin olmadığı algısını yaratmak doğru değildir” diye konuştu.

----------------------------------------
“BİR YENİSİ OLABİLİR” VARSAYIMINA, ÇARPICI YORUM;
“GÖZDEN KAÇANI, BİR ÇOCUK DA GÖREBİLİR”
-----------------------------------------

Kaya ıslahı çalışmalarına bağlı dümdüz edilen volkanik kayalıklar ile gündem olan Assos, bilim insanlarını da adeta karşı karşıya getirdi.
Geçtiğimiz günlerde Jeoloji Profesörü Doğan Perinçek, ‘Olabilir’ yaklaşımı ile ıslah çalışmalarının yapıldığı bölgede bir yeni antik kalıntı olabileceğini savunmuştu. Bu olasılığın mümkün olamayacağı görüşünü savunan da bir profesör oldu.

Assos kazı heyeti Başkanı Arkeoloji Profesörü Nurettin Arslan, çarpıcı sözler etti.
“ORTA ÖLÇEKLİ ANTİK KENTTE, İKİNCİ BİR TİYATRO OLANAKSIZ…”
Assos kazı heyeti Başkanı Prof. Dr. Arslan, özellikle Assos gibi orta ölçekli antik kentlerde ikinci bir tiyatro olma ihtimalinin imkânsız olduğunun altını çizdi.

VİTAMİN’ e konuşan Assos Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Arslan;
“Sit alanı içerisinde yer alan bu bölge 2020 yılında Kültür Bakanlığı’na tahsis edildi.” hatırlatması yaptı. Ardından da şöyle devam etti;
“Doğan Hocamızın ilgisi ve heyecanını takdirle karşılıyoruz ama alanı olmadığı için tespitleri oldukça yanlış"

“KEŞİF İÇİN ARKEOLOG OLMAYA GEREK YOK,
BİR ÇOCUK DA, GÖZDEN KAÇANI GÖREBİLİR”
Keşke ikinci tiyatro olsa biz de seviniriz. Keşif yapmak için arkeolog olmaya gerek yok, bir çocuk da gözden kaçmış bir noktayı keşfedebilir ama, mevcut yapının fotoğraflarını koyarak yeni bir yapıdan bizlerin haberin olmadığı algısını yaratmak doğru değildir. Bu noktada, sayın Perinçek’ in eleştirilerini acımasız buluyorum, keşke bize sorsa idi” 

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim üyesi ve aynı zamanda Assos Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan,  geçtiğimiz günlerde Jeoloji Profesörü Perinçek’in  “Assos antik kenti yakınında kaderine terkedilmiş, ahırlar arasında kalmış ikinci bir tiyatro,  ya da Odeon varlığı olabilir” iddiasına ilişkin, adeta yanıt olacak sözler etti.

Prof. Dr.  Arslan,  özellikle Assos gibi orta ölçekli antik kentlerde ikinci bir tiyatro olma ihtimalinin imkânsız olduğunu vurgulayarak, “Sit alanı içerisinde yer alan bu bölge 2020 yılında Kültür Bakanlığı’na tahsis edildi.  Doğan Hocamızın ilgisi ve heyecanını takdirle karşılıyoruz ama alanı olmadığı için tespitleri oldukça yanlış. Keşke ikinci tiyatro olsa biz de seviniriz. Keşif yapmak için arkeolog olmaya gerek yok bir çocuk da gözden kaçmış bir noktayı keşfedebilir ama mevcut yapının fotoğraflarını koyarak yeni bir yapıdan bizlerin haberin olmadığı algısını yaratmak doğru değildir, eleştirileri acımasız buluyorum, keşke bize sorsa idi” şeklindeki görüşünü dile getirdi.

Türkiye’ nin en bilinen ve en çok ilgi gören tatil beldesinde, bir süredir devam eden çalışmalar, eleştirinin adına döndü, Türkiye kamuoyunun da gündemine girdi.

Assos Antik Kenti’nin,  Kaya Islah Çalışmaları ile yeniden gündeme geldikten sonra, Jeoloji Profesörü Dr. Doğan Perinçek’ in bir sosyal medya paylaşımı, dikkatleri bölgeye ayrı bir çektirmişti.
Prof. Dr. Perinçek;  “Assos antik kenti yakınında kaderine terkedilmiş, ahırlar arasında kalmış ikinci bir tiyatro ya da Odeon varlığı olabilir” iddiasını, fotoğraflar eşliğinde paylaşmış ve savunmuştu.

Assos Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Arkeoloji Profesörü Dr. Arslan, söz konusu iddiaları ve eleştirileri acımasız ve üzücü bulduğunu söyledi. VİTAMİN’e konuşan Prof. Dr. Arslan,
“Özellikle kaya ıslahı çalışmalarının ardından, kamuoyunda işimizi yapmadığımız ve alana ilgisiz olduğumuza yönelik algı oluşturulan iddialar doğru değildir.
Ahırlar arasında kalmış ikinci bir tiyatro olabileceği iddiası olan alan Ayazma Kilisesi’nin 300 metre ilerisinde,  Bizans sön döneminden kalma, bizim literatürümüze de Ahır Kilise olarak geçmiş, uzun kutsal yolu bulunan bir manastırın kalıntılarıdır” ifadesini kullandı.

ACI AMA GERÇEK;
“KAZMAK AYNI ZAMANDA TAHRİBATTIR”
Bir gerçeğe dikkat çekip, antik kentte kazı yapmanın kolay ama çıkan eserleri korumanın ve güvenliğini almanın çok zor olduğuna dikkat çeken Arkeoloji Profesörü Dr. Arslan; “Doğan Hocamızın ilgisi ve heyecanını takdirle karşılıyoruz ama alanı olmadığı için tespitleri oldukça yanlış. Assos Kazı Başkanı olarak bütün ören yerindeki alanları haritaya işlemek için tarıyoruz.  Kayıt altına alıyoruz. Bu yerleri kazı yapılması için programa alıyoruz" dedi.

GENİŞ BİR ALANA YAYILI ANTİK KENT
Arslan, "Assos Antik Kenti geniş bir alana dağılmış durumda. Ağırlık olarak da, insanlar, merkez dediğimiz resmi yapıların bulunduğu bölgeleri ziyaret eder.  Bu bölgelerdeki anıtların abidevi yani anıtsal olması, iyi korunmuş olması hem de ulaşılabilir olması tercih sebebidir. Kazılar agora çevresi, mezarlık alanı akropolis dediğimiz tapınak ve konut alanları ve surlarda yoğunlaşır. Bütün antik kenti aynı anda kazmak imkânsızdır. Aynı anda kazarsanız bunların tahribatının önünü açmış olursunuz, kazmak aynı zamanda tahribattır.  Biz kentte kazılar yaparken her yeri aynı anda kazmak gibi düşüncemiz yok, bu hem bencillik hem de geleceğe saygısızlıktır” diye de ekledi.

“VARSAYIM, İMKÂNSIZ”
Eleştirilen ıslah çalışmalarının adresi için, ‘Tahribatın devam ettiği ve ikinci bir tiyatronun var olduğu’ gibi iddiaların asılsız iddialar olacağını belirten Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan; “Sözde keşfedilen ve ikinci bir tiyatro olma ihtimali iddia edilen alan surların dışında kalan Bizans dönemine ait bir manastır yapısıdır. Bunun planları mevcuttur. Güvenlik önlemi alamadığımız yeri kazamayız. Bu bahsi geçen nokta şehre uzak, bir kilometre batıda yer alan bir tepede. Hemen yanında Ayazma Kilisesi denilen bir kilise daha var.  Erken Bizans Dönemi’nde Assos surları çok büyüyor. Başka noktalarda tekil yapıların varlığını biliyoruz.  Yarım bahçe duvarları tiyatro gibi görünüyor olabilir. Ama mevcut tiyatronun fotoğrafları ile bunu söylersek kamuoyunu yanıltmış oluruz.  Limandaki gelişmeleri antik kentteki çalışmalara bağlayarak katliam devam ediyor, bu nokta sahipsiz algısını üzülerek seyrettik. Ahır diye ifade edilen alan 1950’den beri orada.  Ören yerlerin hepsinde 1940-50’li yıllarda, yörede yaşayan insanlar tarafından kullanılmış alanlar görürsünüz.  2020 yılında bu arazinin Kültür Bakanlığı’na tahsisini talep ettik ve arazi Bakanlığa tahsis edildi. Ama buna rağmen orada bir kazı yapmak doğru değil, oranın güvenliği öncelikle sağlanmalı.  Örneğin bir mozaik çıktı, onu nasıl koruyacaksınız? Orada gerekli şartlar oluştuktan sonra kazı yapılabilir.  Zaten çoğu kentte ikinci bir tiyatro imkânsız.  Assos gibi orta ölçekli kentlerde de imkânsız. Tahribatın devam ettiği ve ikinci bir tiyatronun var olduğu gibi iddialar asılsızdır. Keşke ikinci tiyatro olsa biz de seviniriz. Keşif yapmak için arkeolog olmaya gerek yok bir çocuk da gözden kaçmış bir noktayı keşfedebilir ama mevcut yapının fotoğraflarını koyarak yeni bir yapıdan bizlerin haberin olmadığı algısını yaratmak doğru değildir. Kazmak çok kolay, korumak ve onun güvenliğini sağlamak çok zor Sorumluluğunu almak ve gelecek kuşaklara aktarmak çok önemli. Kamuoyunu yanıltmanın anlamı yok, bizlere de sorabilir” ifadelerini kullandı.

Bu arada, Kazı Heyeti Başkanı Arslan’ ın şu vurgusu da hayli dikkat çekici oldu;
“Kazdığımız Ayazma Kilisesi’nin 300 metre civarında literatüre ahır kilise olarak geçen alan. Uzun kutsal yolu var, manastır olduğu için çevresinde başka yapılarda olabilir. Öncelikle ören yeri projemiz bitmeli. Teknik olanaklar sağlanmalı “

Bir yanda ıslah çalışmalarına gösterilen tepki, bir yanda da bilim adamlarını adeta karşı karşıya getiren adrese dönüşen Assos, gözde tatil adresi olmanın dışında, adından ‘Volkanik kayaları yok oldu’ şeklinde sözler ile de bahsettirmeye devam ediyor.

Cuma Deren