Babanakkaş ve Saz Yolu üsluplardan oluşan mavi beyaz dönem çinilerin geçmişi, dünya seramik tarihi içinde 1600 ve 1700’lü yıllara dayanıyor.  Yüz yıllar önce  uygulanan dekorlama tekniği olan Delft tekniğini günümüzde kendi tasarımlarıyla harmanlaya Mine Gür ve Gül Camadan, ortaya şaheserler meydana getirirken ikili, eserlerinin yer aldığı ‘Mavi Beyaz Ateş’ sergisi ile sanatseverlerle buluşturdu.

Osmanlı, Safevi ve Çin Hanedanlıkları, tarih boyunca doğu ve batı arasında köprü kuran, nitelikli sanat ürünleriyle kültür birikimlerini ortak bir senteze dönüştüren büyük medeniyetlerdendir. Özellikle 15 ve 16. yüzyıllarda Anadolu, Orta Asya ve Uzak Doğu’da hüküm süren bu devletler, politik veya sosyo-ekonomik nedenlerle birbirleriyle sürekli temas halinde olmuşlardır. 14. yüzyıldan beri Çin’de gelişmeye başlayan mavi-beyaz seramikler Safeviler ve Osmanlılar tarafından oldukça beğenilmiştir. Bunun yanında her iki ülke de 15 ve 16. yüzyıllarda bulundukları bölgelerde, kendilerinden önce var olan kültür birikimlerinden faydalanarak yerli ve yabancı üslupları birleştirmiştir. Yüz Yıllarca Anadolu’da Anadolu’da yüz yıllarca özellikle büyük yapıtların süslemesini sağlayan  bu teknik günümüzde de özellikle sanat dalında yoğun olarak kullanılıyor.  
Bu Sergi İnsanları Yüz Yıllarca Öncesine Götürüyor
Türk sanat tarihinde önemli bir yere sahip olan çini tekniği  yüz yıllardır varlığını sürdürürken günümüzde de özellikle sanat alanında  önemli bir konuma geldi.  Seramik ve çini tasarımcıları Mine Gür ve Gül Camadan, görenleri adeta büyüleyen Babanakkaş ve Saz yolu üsluplardan yola çıkarak, çini eserlerin yer aldığı bir sergi oluşturdu.  Bir dönem sarayların duvarlarına işlenen nakışlar, Mine Gür ve Gül Camadan’ın hayal gücü ile bu kez çini nakışlar Çanakkale Seramiğine işlendi.  Birbirinden güzel tabloların, çini eserlerin ve seramik tasarımlarının yer aldığı bir sergi açan Mine Gür ve Gül Camadan ikilisi görenlerin hayran kaldığı eserlerini sanatseverlerle buluşturdu.  Kendi hayal güçleri ile oluşturdukları  eserlerin yer aldığı ‘Mavi Beyaz Ateş’ sergisini ziyaret eden sanatseverler, adeta yüz yıllar öncesinde çini desenlerle kaplı bir sarayda geziyormuş hissine kapıldılar.
 
54 Eser Görenleri Büyüledi
Kursta tanışan ve yıllardır süren dost iki isim  Mine Gür ve Gül Camadan el emeği göz nuru  54 eserden oluşan  ve yapımları  3 yıl süren eserlerini görücüye çıkardı.  Çanakkale Belediyesi Seramik Müzesinde düzenlenen açılış programı ile kapılarını sanatseverlere açan   sergi ile ilgili veren serginin ev sahiplerinden  biri olan Mine Gür, bu eserlerde uygulanan tekniğin tamamen çini tekniği ve sır altı dekorlama olduğunu ifade etti. Babanakkaş ve Saz yolu üsluplardan oluşan ve onlar gibi mavi beyaz renklerde olan dönemin birebir örneklerini içerdiğini de sözlerine ekleyen  Gür  “Sergimiz,Hollanda ile yakın olduğu için şimdiki hedefimiz Hollanda Konsolosluğu ve yurtdışında çeşitli ülkelere sergiler açmak. Çünkü gerçekten işlerimizi göreceksiniz çok profesyoneller. Tasarımlar tamamen bize ait. Çok özenle farklı yapılmış işler ve çarkta yapılmış olmayan objeler var. Şimdi burada değişik objeleri ve değişik olan tasarımlar hatta sulu boya. Tamamen Hollanda’nın Delft Kasabasında yapıldığı şekilde, sulu boya zemin mavisiyle boyanmış işler göreceksiniz” dedi.
Zahmetli, Gizemli ve Güzel Bir Teknik
  Çini sanatı hakkında da bilgilr vererek duygularını da anlatan Mine Gür “ Çini boyama tekniği ve sıra altı dekorlama biraz zahmetli ama gizemli bir teknik.  Sonuna kadar ne olduğunu bilmeden yaptığınız, yaptığınızdan emin olamadığınız her an sürprizlerle karşılaşacağınız bir teknik sır altı boyama. Çünkü sonradan sırlandığı ve pişirildiği için o fırın çıkışına kadar sürprizlerle karşılaşabilirsiniz. Ne kadar biliyorum ne kadar eminim derseniz deyin altyapısından boyadaki bütün su oranı, boya oranı, sürüş şekli, kat sayısı her şey sizin o fırın sonrasındaki ürünün görüntüsünü rengini her şeyini etkileyebilir. Ateşle oynuyoruz. Sergimize ‘Mavi Beyaz Ateş’ deme sebebi Bu 900 dereceye yakın bir fırının içine bir şey sokuyorsunuz ve üzerinde de sıvı bir jel oluşuyor. Sizin boyadığınız boyayı o yüksek ısıdaki o jel oynatabiliyor her şeyi yapabiliyor. Çini sır derler ya gerçekten son ana kadar sırdır” dedi.
Hayalleri Çinide Birleştirdik
 Sergi ve teknik çalışmaların yanı sıra uygulanan duygulara da değinen Gül  Camadan “Ortaklık yapmak zordur ama biz birlikte çok güzel bir ortaklık yaptık. Hatta Mimar Sinan üniversitesi hocaları geldiğinde dediler ki; iki kişinin farklı işler yaptığı belli oluyor ama o kadar uyumlu olmuş ki, o farklılıktan güzel bir bütünlük çıktı. Mine hocamın da tarzı farklı, benim daha başka ama ikimizin tarzını buluşturduğumuz eserler var yukarıda. Evet, profesyonel gözler anlayabiliyor o fırçanın serbestliği ya da dikliğini anlayabiliyor fakat dışarıdan güzel yorumlar aldık, inşallah da devamlılığı olsun.” dedi.
 
Şerife Erdem – İsmail Şen