,Dünyadaki son durumdan, Türkiye’deki gelişmelere, hemen her gün bilgilendirme yapmasına karşın, Profesörü Çanakkale’de adeta takan yok.
Sokaktaki vatandaşın halen, “Ölen sayısı net değil, vaka rakamları inandırıcı değil..” söylemini dillendirip, kulaktan kulağa yaydığı gözleniyor.
‘Maske, Mesafe ve Hijyen’ i unutup, detaylarla uğraştığı gözlenen bazı Çanakkalelilerin, önlemlerden uzak kaldığını gösterir fotoğraf kareleri hemen her köşe başında oluşuyor.
Rakamlar paranoyasının, ölümcül virüse karşı önlemlerin önüne geçmesinden duyduğu kaygıyı geçtiğimiz günlerde dile getiren Prof. Dr. Şener’in uyarılarına rağmen, Çanakkale halen rakamların derdinde. Maskesiz, Mesafesiz hararetli tartışmaların içinde.
------------------------------
VİRÜSLE MÜCADELE YERİNE,
SAYILAR İNANDIRCII DEĞİL ISRARI…
-------------------------------
Dünyanın uğraş verdiği Pandeminin ciddiyetini, Türkiye kamuoyunda oluşan ‘sayılar inandırıcı değil’ polemiği adeta bozuyor.
Hemen her gün yayınlanan rakamların, sürekli tartışma konusu haline dönüştüğünden söz edip hayli okkalı ifadelerle sesini yükselten konunun uzmanı Prof. Dr. Alper Şener’e rağmen, sokak halen, ‘ ölen sayısı az, rakamlar inandırıcı değil’ iddiasını tartışıp, asıl görevini unutuyor, sosyal mesafe yanı sıra, maske kullanımını bu anlarda yok sayıyor.
Ölümcül virüs korona ile mücadelede, alınması gereken önlemlerin önüne, rakamlar paranoyasının geçtiğinin altını önceki günlerde çizen isim, ÇOMÜ’ lü Profesör Alper Şener olmuştu.
Prof. Dr. Şener, olmazsa olmaz önlemlere odaklanılacağına, rakamlar paranoyasına yakalanmanın yol açacağı asıl soruna dikkat çekmişti.
DÜNYA’ DAN VE TÜRKİYE’DEN…
ÇOMÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, kamuoyunu bilgilendirme adına yaptığı paylaşımlarına önceki gün bir yenisini daha ekledi.
Ölümcül virüs ile mücadelenin Çanakkale’deki Merkezi ÇOMÜ Pandemi Hastanesinde, bir yandan da toplumda yanıtı aranan sorulara cevap verme uğraşına da giren Prof. Dr. Şener’ in açıklayıcı anlatılarına rağmen, kamuoyu adeta uzman sözünü hiçe sayıyor.
‘COVİD 19 GÜNLÜKLERİ’ başlığı ile yüzlerce phaylaşıma sosyal medya hesabından imza atan Prof. Dr. Şener, önceki gün“ Dünya gündemi” diyerek bir anlatımda bulundu. Ardından sözü Türkiye’ ye getirdi.
Prof. Dr. Şener, Dünya gündemine ilişkin olarak, rakaklar verip, ülkelerden söz etti.
İşte o paylaşımı ve rakamlarla sıralaya sıralaya aktardıkları;
“1.ABD’de Hastane ve iş merkezleri yeni bir hazırlık içinde- pahalı havalandırma sistemleri yerine; gün ışığı alan, yüksek tavanlı, doğal havalandırmaya müsait düzenlemeler yapılıyor. Havalandırma sistemleri out & Cam açmak in
2.Hindistan günde 96,551 hasta ile dünyada, Fransa Avrupa’da günlük hasta sayısı rekoruna doğru gidiyor- günlük 9.843 hasta...
3.Moderna Covid 19 aşısı denekleri ile deneyim paylaşımları başladı;
‘... çok az acı hissettim, 30 dk sonra izlediler, dijital bir termometre ve el dezenfektanı ile immün sistemimi bağışlamama karşılık 100$’lık Çek ile eve gittim. Sorunum yok, ikinci dozumu bekliyorum ‘
4.ABD’de okulların açılması ve yüz yüze eğitim hala tartışılıyor,”
HERKESİN MERAK ETTİĞİ SORUYA, HERKESİN ANLAYACAĞI DİLDEN YANIT…
Prof. Dr. Şener, “Korona Türkiye’ye Marttan önce girmiş olabilir mi? “ sorusunun en çok işitilenlerden olduğuna dikkat çekip, cevabı sosyal medya hesabından şöyle verdi;
“...bu soru çok soruldu ama; ilginç gelen bir şey gözüme çarptı.
1. Sağlık Bakanlığı grip ve grip benzeri hastalıkları, haftalık takip edip ve rapor halinde yayınlıyor,
2. 2019-2020 sezonu raporunda 2020’nin 8. Haftasında ( Şubat sonu oluyor)grip pozitiftik oranı azalırken, poliklinikte görülen ILI( grip benzeri hastalık ) oranı artmış...Genelde paralel olur...Bunlar korona olabilir. İlk korona olgusu 11 Mart 2020 olduğuna göre, ilk tesbit zamanında bir gecikme yok...
Türkiye; maskeni tak, mesafeni koru, ellerini temiz tut. Kapalı, kalabalık alandan uzak dur.”
TÜM SORULARA YANIT, SAĞLIKLI KALMA FORMÜL
Kamuoyunu tekrar, uyulması gereken önlemlerin önemine ilişkin tatlı dille uyaran Prof. Dr. Şener;“Salgının başından beri değişmeyenler” diyerek söze girdi ve tek tek sıralayıp tekrar etti;
“1.Maske koruyor, virüs en çok damlacık yolu ile yakın ve kapalı alanda temas ile bulaşıyor,
2.Altmışbeş yaş üstü en riskli grub,
3.Altta yatan hastalıkta KOAH, dış etmenlerde sigara tüketimi varlığı hastalığın ağır geçmesinde en etkili faktörler,
4.Erken tanı ve karantina/izolasyon yayılımını önlemekte en etkili yöntem (enfeksiyon zincirinin kırılması),
5.Erken tanıda PCR en duyarlı test,
6.Hızlı tanıda (hasta başı) kan testleri en yaygın kullanılanlar; iki proteini birlikte içeren (Spike ve Nükleokapsid) ve tek protein içeren (S) arasında ters orantılı bir duyarlılık ve maliyet-etkinlik söz konusu,
7.Tedavi etkinlikte antiviral ilaçlar bir tık önde; Remdesivir ve Faviprevir gibi...
8.Aşı; tam zayıflatılmış virüs, genom subunit +/- taşıyıcı virüs prensipleri yarışıyor,
Yine diyorum, Türkiye; maskeni tak, mesafeni koru, ellerini temiz tut. Kapalı, kalabalık alandan uzak dur.”
Cuma Deren
