lk ke işittiğimiz üzerine, böyle verirdik tepkiyi..

 Gerçi bu aralar, daha doğrusu uzunca yıllardır, bu ifadenin yerine, “Ooo”, “Waoww” benzeri, hayret ettim anlımı taşıyan, pek de hayret ettiren garip sözler kullansak ta, ’yaşanılan hayret, aynı hayret..’

“Vay anasını” şeklindeki ifade de , hayret ettiklerimiz karşısında dile gelendi geçmişte..

Yıllar geçtikçe, kelime haznemiz de değişime uğradı adeta..  Geçip giden yılar nedeniyle, değişen yaşam biçimi de cabası ayrıca..

Hayretler içinde kaldım, gökyüzünden yağanın adı karşısında.. İşittiniz mi daha önce, bilemiyorum da, ben ilk kez duydum bu adı.. “graupel” evet , sağnaak sırasında yağanın adı buymuş..

Önceki akşam, ne yağdı mübarek.. Yağanı, yağmur sanmıştım oysa ki!?!.. Değilmiş..

Dolu benzeri bir şeydi, adalıklarla etkili olan sağanak sırası4nda, yeryüzüne düşenler..

Dedim ya değilmiş.. Yağanın adı; “graupel”

Neymiş biliyor musunuz? Ben de yeni öğrendim.. O nedenle; “Bir yaşıma daha girdim” deyiverdim..

Ocak ateşi yanmıyor iken, melemen yapabilen detay gibi bir şey oldu bu öğrendiğim hayatımda..

Melemen  yapıyor iken, görüntüleri paylaşılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı sayın Murat Kurum’ un, paylaşılan o fotoğrafta, ocak ateşinin yanmadığı detayını görüp eleştirenlere verdiği yanıt, ne güldürdü beni dün ayrıca.. Laf arasında ondan da söz edeyim dedim.. Marifet, ateş olmadan da Melemen yapıyor olmak bence de..

Döneyim, yeni öğrendiğime.. Bir yaşa daha girmeme neden olan, o isimle anılana;  “graupel”e…

Çanakkale ve çevresinden haftanın ilk gününden bu yana, aralıklar ile  sağanak yağışlar var malum..

Önceki gece, şiddeti de arttı yağışların.. bardaktan boşalırcasına yağdı mübarek..

Bir yandan da, aklımızı alan o ses..  Gök gürültüsü..

Yağış esnasında, doluya da dönüştü mübarek.. Buz kesti hava birden.. yerler beyazladı, gece de, gündüz de gözlendi bu durum.

Önceki akşam ise, şehir merkezinde acayip bir durum gözledik.

Kısa süreli olsa da, dolu yağışları etkili oldu.. Kimimiz, zemine biriken doluları topladık avuçlara.

Şimdi sıkı durun.. Biga’ da,  adı ‘graupel’ diye anılan yağış görüldü.

Doluya benzeyen yağış bu isimle anılmakta imiş.

Üstelik, başka şekilde de anılıyor bu yağışın türü.. İsimler bir hoş.. İnsanı, yeni yeni yaşlara girdirecek türden hepsi..

Özetleyecek olur isek şayet; Yumuşak dolu, mısır karı, homin kar veya kar topakları olarak da adlandırılan türden imiş, Biga’ ya düşenler..

Nedenine gelince, anlatım diğer türlerinin yağış biçimi ile aynı aslında, dolu da , kar da böylelikle oluşuyor bence..

Lakin, ismini yeni işittiğim tür yağış, yani “graupel” için şu şartlar oluşuyormuş:

“Havadaki aşırı soğumuş su damlacıklarının, bir araya  toplanması önce.. Ardından, yeryüzüne doğru inişe geçiyorlar, düşen kar taneleri üzerinde, donarak 2-5 mm'lik gevrek,  opak kırağı topları  halini alıyorlarmış..”

Ne garip bir isim ve oluşum.. Hey Allahım, Şaşa kalmamak ne mümkün şimdi? 

Graupel, kısa süre sonra etkisini yitirmesiyle de ünlü imiş.. Öyle ya, her şeyin fazlası, zarar sonuçta..

Haydin kalın sağlıcakla..  Bakalım, daha ne yeni bilgiler öğreneceğiz. Bu sayede, eskiden bildiklerimizi de, bir kenara bırakıp, unutacağız.. Da, ben daha çok eskiciyim.. Vazgeçmiyorum, eski bilgilerimden..