15 Temmuz 2016 öncesinde Askeri hastaneler FETÖ’nün askeri öğrencilerimizi ve pilotlarımızı ordudan uzaklaştırmak, uçuşlarına engel olmak için kullandığı en önemli PUSU merkezleriydi.

PUSU merkezleriydi diyorum. Çünkü Askeri Hastanelere sızan FETÖ şakirdi doktorlar FETÖ’nün talimatı ile Atatürkçü/Kemalist vatansever Türk Milliyetçisi subaylara karşı “asker olamaz”, “uçamaz” ve benzeri raporlar düzenleyerek ordudan uzaklaştırma yoluna gidiyorlardı.

FETÖ’yü henüz tam olarak tanımadığımız yıllarda, generallerimizin sık sık kalp ameliyatı olduğunu duyardık.  Yorumunu da aşırı stresli görev yapma ve hareketsizliğe bağlardık. Birçok askeri lise ve harp okulu öğrencisinin de çeşitli sağlık nedenleriyle, kalpten rahatsızlıkları olduğunu gerekçesiyle spor yapamaz duruma geldiğini harp okullarından ayrıldığını duyardık. Bu olayları 1995 ve sonrası için ifade ediyorum. FETÖ’nün etkin olduğu yıllarda kimi generallerimizin kalp rahatsızlığı çektiğini ve kimilerinin de kalp ameliyatı olduğunu duyardık.

Yine İTÜ kampüsünde düzenlenen bir etkinlikte, eğer yanlış hatırlamıyorsam “konuşan tarih” bende emekli subay olarak İTÜ kampüsünde İTÜ öğrencileri ile buluşmuş konuşmuştum. O günlerde Hava Harp Okulundan çeşitli gerekçelerle ayrılmak zorunda kalmış, zorla atılmış pırıl pırıl Harbiyelileri İTÜ öğrencisi olarak karşıma gelip benimle sohbet etmişlerdi.

İşte tüm bu olayların müsebbibi, ana kaynağı Askeri hastanelere sızan FETÖ’cü hale getirilmiş askeri doktorlardı. Türk ordusuna ve Türk subayına en ağır saldırıları düzenleyenler FETÖ’cülerdi.

15 Temmuz 2016 FETÖ ayaklanması sonrasında FETÖ gerekçesi ile askeri hastaneler ve askeri liseler AKP ve MHP eli ile kapatıldı.

Açıkçası AKP ve MHP ikilisi eğer başka bir gayeleri yoksa pireye darılıp yorganı yakıverdiler. FETÖ gerekçesi ile hem askeri hastaneleri ve hem de askeri liselerimizi kapatıverdiler.

Olasılıkla AKP ve MHP  iktidarı askeri liseleri ve askeri hastaneleri açmayacak. Ama bizler eski askerler AKP ve MHP iktidardan düştükten sonra hem askeri hastanelerimiz ve hem de askeri liselerimizin büyük bir coşku ile yeniden açılacağı günleri yaşamak isteğimizi ifade edeyim.

Ama gerek askeri hastanelerde ve gerekse askeri liselerde FETÖ yerine başka isimlerde, başka başka cemaat ve tarikatların sızmasına da engel olunmadığı sürece FETÖ gider METÖ gelir.

Gelelim saadete;

Askeri liseler neden önemlidir?

 

Askeri liseler Türk ordusunun çocuk askerler kışlası ve okullardır.

Bu çocuk asker okullarında, genellikle kırsal ve yoksul kesimlerden gelen, dar gelirli ailelerin çocukları okurlar.

Askeri liselerde çocuk askerler, bir olma, birlik olma, birlikte hareket etme, bir binini tanıma ve ölümüne güvenme duygularının, vatan ve millet aşkının Atatürk sevdasının verildiği okuldur.

Askeri liseler, çocuk askerlerin ruhuna ve vicdanına vatan aşkının, ölümüne Türk Milletine sahip çıkma duygusunun ve sorumluluğunun doğal yollardan nakşedilmeye başlandığı maya teknesidir.

Askeri liseler, özellikle de çocuklarının asker olmasını isteyen gönüllü ailelerin evlatlarının devlete subaylık ve astsubay olmak üzere teslim ettiği al eğit kendine fedai yetiştir dediği okullardır.

Askeri liselerde yetişen çocuklarımız, Kara (Jandarma), Deniz ve Hava Harp Okullarına liseden sonra giren gençlerimizin subaylık ruhuna kavuşmalarını sağlayan maya görevini görürler.

Nasıl ki çuvallar dolusu unun ekmek yapmak üzere hamur teknelerin yoğrulurken için katılan maya sayesinde un hamuru ekmek hamuruna dönüşüyorsa, asker liselerimizde bizim askerlik mayalanma yerleridir. Askeri liselerde gerçekleşen subay olma mayalanmaları, daha bilinçli şekilde Harp okullarını tercih eden öğrencilerimiz de askeri liseden gelen öğrenciler sayesinde askerlik mesleğine çok hızlı şekilde adaptasyon süresi yaşarlar.

Aslında askeri liseler ve harp okulları ve elbette ki polis kolejleri ve polis enstitüleri Türkiye’nin Osmanlıdan miras olarak devraldığı bir yerde ENDERUN MEKTEPLERİ’dir. Türk Devleti kendini savunacak ve sahiplenecek asker ve polislerini Türk vatandaşları arasından özel kriterlere göre seçip alan, devleti, milleti ve vatanı için ölmekten çekinmeyecek serden geçtiler yetiştirir.

Askeri liseler ve harp okulları ve hele de askeri liseler aynı zamanda yoksul ailelerin çocuklarının en güzel gelecek hayalleridir. Askeri liseler kapatılmak suretiyle milyonlarca Türk çocuğunun hayallerinin önü kesilmiştir. Birçok zeki çocuk belki de askeri liselere girerek geleceğe koşar adımda giderken, askeri liseler kapatıldığı için yok olup gittiler.

Askeri liselere evlat verme ve okutma heyecanı çoğunlukla dar gelirli ve yoksul ailelerde daha ilk okul çağlarında başlar. Ortaokulda iste büyük bir yarışa döner. Düşünsenize Kuleli Askerî Lisesi kim bilir kaç milyon çocuğumuzun hayallerinin süsüydü. Ne yazık ki AKP bile isteye bu okulları kapatmıştır.

Askeri Liseler derhal ve acilen açılmalıdır. Askeri liselerin Türk devletine ve Türk Toplumuna katkıları eminim ki en az İmam Hatip liselerinden az değildir.

Askeri hastanelere gelince?

Askeri hastaneler kışlalar için, cephede ölümüne mücadele eden askerlerimiz için hayati önemde kurumlardır.

Bir komutan, iç veya dış düşmana karşı mücadeleye giriştiği zaman vurulduğunda veya yaralandığında gerek kendisinin ve gerekse emir komuta ettiği askerlerinin tedavi edilmek üzere tahliyesine büyük önem verir. Arkasında güçlü bir sağlık teşkilatının olduğunu bilmek onun mücadele azmini daha da kamçılar.

Bizler düşmanla çatışmaya giderken yaralanmaktan vs.den hiç korkmazdık. Çünkü arkamızda askeri hastanelerimiz vardı. Bizim ne çileler çekerek vazife yaptığımız ne zorluklar altında vazife gördüğümüz askeri sağlık personelimiz vardı.

Bir çatışma anında tüm komutanların tek bir endişesi olur. Yaralısını ölmeden askeri hastanelere ulaştırmak en büyük amacı olurdu. Çünkü biz askeri ambulanslar veya askeri helikoptere yaralımızı emanet ettikten sonra artık dönüm de arkamızı kollamazdık.

Bilirdik ki askeri hastanelerimizde işini bilen askeri sağlık personelimiz bulunurdu. Yaralımıza bütün insancıl şefkati ile ve tıbbın tüm olanakları ile sağlığına kavuşmaya çalışırdı.

Askeri hastaneler güvenlik açısından en korunaklı yerlerimizden birisiydi. İpini koparan elini kolunu sallayarak içeri de giremezdi.

Ama ya şimdi?

Diyelim ki Irak veya Suriye’de veya dağlarımızda çatışmadasın ve yaralandın veya yaralın var? Bu hastanı nereye götüreceksin? Hastan kim bakacak? Başında kim nöbet tutacak? Bu yaralı askeri kim koruyup kollayacak veya kim teselli edecek?

Bugünlerde gazilerimize bile çemkiren rezillerin olduğunu hepimiz biliyoruz. Yaralımız sivil hastanede olmadık densizin biri incitirse o yaralımızın sözlü yaralanması kurşun yarasından bile ağır gelmez mi?

Diyelim ki Suriye’den yaralılarımız geldi ve sivil hastanede yatırıldı. Çatışmaya girdiği teröristlerin uzantıları intikam duygusu ile asker yaralılarımıza hastanede kolayca kötülük edebilir mi edemez mi?

Yani cephe hattına vazife gören her askerimiz, görevleri esnasında yaralandıklarında arkalarında sağlam bir askeri sağlık ordusunun olmadığını bilmesi bile başlı başına bir sorundur. Asker böyle kuvvetli bir bakım garantisini görmediğinde daha az riske girmek isteyecektir. İşin bu tarafında bilinmesi şarttır.

Kısaca biz dağlarca mücadele ederken yaralılarımızın hali nice oldu diye fazlaca düşünmezdik. Bilirdik ki yaralı askerlerimizi emin ellerde ve güvendedir. Gerekli ihtimam gösteriliyordur der vazifemizi başarmak için mücadelemize devam eder, ilk fırsat bulduğumuzda da yaralımızı arar sorar ona destek olmaya çalışırdık.

Şimdi askeri sağlık hizmetleri nasıl bilmiyorum. Her halde muvazzaf olsaydım en büyük endişem yaralandığımda kimlere teslim edileceğim en büyük endişem olurdu.

İşte bugün AKP iktidarı çeşitli gerekçelerle askeri yargıyı, askeri sağlık sitemini ve askeri liseleri kapattı. Elde edilen hasıla nedir?

Cemaat ve tarikatlar ordundan uzak tutulabilmekte midir?

Askeri yargı kapatılınca TSK’nın disiplini daha da artmış mıdır?

En önemlisi de Türk subayı kendini ne kadar güvende hissetmektedir.

Dilerim ve umarım ki yukarıda ifade ettiğim olumsuzlukların hiçbiri yaşanmıyordur.

Ama basından gördüğüm ve takip ettiklerim en azından askeri hastaneler açından pekte iç açıcı değildir.

Askeri hastaneler ve asker liseler derhal açılmalıdır.