Yeminle başka ülkede yaşayamam. Gerçi hoş, gitmeye kalksak zaten almazlar ya. Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur sözü de bu anlamda okkalı bir hakikattir yani.

Adını kaybetmiş isen, gel beri…  Bir dakikada yenisini buluruz biz. Hem ne ad veririz… Güzel yurdumda, yüzyıllardır anılır gidersin. 7 ceddin için de geçerlidir bulunan ad.

Bugün halen, memleketini söylediğinde, aynı memleketten biri denk gelirse, ‘Kimlerden sin? Lakabınız ne…?’ sorusunun bitmek tükenmek bilmez halini yaşamayanımız yok ise şayet, işte o bir dakika da bulunan ad’dan kaynaklıdır bu içine düşülen hal.
Bir de Ata sözü vardır, ‘yiğit lakabı ile anılır…’ türünden. Ne de doğru söylemiş atalarımız, öyle değil mi…?
Bu gün bahsettiklerim, örf adet halini almış isim takmaca değildi. Ne var ki, okuduğum açıklamada geçen bir anlatım, nedense beni bu konuya odaklandırdı.

Okuduğum açıklamadan söz etmeye başladığımda, muhtemelen ‘Ne alakası var?’ diyeceksiniz. Konu lakap değil ama, nedense aklıma bir den, bir dakika da ustalıkla verilen ad’lar, yakıştırmalar geldi.

Bir muzip milletiz. Komiklik yapma adeta ruhumuza işlemiş. Mizahta da üzerimize yok.

 Siyaseten edilen sözlerin içinde de bir çok kez mizahi yönü yakalarız. Buna en güzel örnek diye bahsedebilecek, son dönemin en dikkat çeken çıkışına sanırım önceki gün CHP’ li Milletvekili Bülent Öz imzasını atmış.

Nasıl mı? Aynen şöyle;“MEMUR OLMAK İÇİN KPSS YETMİYOR, AKPSS’YE GİRMEN GEREKİYOR”
Mizah kokan bir yaklaşım ile gelen bu muhalif çıkış bu kadar da değildi. Üstelik, muhalif çıkışta hedef alınan kentimizin hayli büyük bir kurumuydu. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi. Kısa adı ile ÇOMÜ.

Özetleyeyim diyeceğim ama, mesele özetlenecek gibi değil. Hayli uzunca bir konu. Hem de iddialar diye bahsedilerek yola çıkılan bir konu. Bu nedenle, yorum sizlerin ebet.

Sayın vekil, İddialar üzerine bir soru önergesi hazırlayıp, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunmuş. Ve de, yazılı açıklama ile de bu durum kamuoyuna duyuruluyor, CHP’ li vekilin Basın Müşavirliğinin kaleme aldığı açıklamada, bir de şu ön bilgi veriliyordu;
“ÇOMÜ’ nün açtığı personel alım ilanındaki kazananların, AK Parti yöneticisi, AK Parti yönetici yakını ya da AK Parti’ye üye kişiler olması için, ismi önceden belirlenen kişilerin nitelik şartlarına göre ilan edildiği iddialarına ilişkin soru önergesidir”

İddialar üzerine harekete geçen sayın vekil, ‘İddialar doğruysa’ diye söze başlayıp, sonra da;

“ÇOMÜ yönetimi Anayasamızın 10. Ve 70. Maddelerini ihlal etmiştir” şeklinde, kendince teşhisi koyuyordu.
Okuduklarım karşısında, aklıma ilk gelen; ‘Madem teşhisi koydunuz, neden soruyorsunuz…?’ şeklinde oldu. ‘Siz ce ben,  haksız mıyım…?’
Kendimce yorumlarım ardından, döneyim ben soru önergesine ilişkin yapılan açıklamaya. Sayın vekil demiş ki;

“Vatandaşımız özellikle ÇOMÜ Personel ilanını kazanan isimleri görünce, Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) sonucu yetmez, birde AK Parti Seçme Sınavına (AKPSS) girmen, yani ya AKP’li yakını ya da AKP’ye üye olman gerekir düşüncesine sahip olmuştur.”
Bu sözler ardından, anladım ki vatandaşların söz konusu iddia ve söylemlerine neden bir liste var.
Gelelim o liste üzerinden sayın vekilin devamla gelen sözlerine;

“İddialarda bahsi geçen isimler ve ilandaki aranan niteliklerin nedenleri Başbakan tarafından incelenerek, kamuoyuna ve Vatandaşlarımıza gerekli açıklama yapılmalıdır”

Anlaşılan o ki, net çağrı sayın Başbakan’a gelmiş. Muhtemelen, bu çağrıya yol açan iddialara ilişkin verilecek bir yanıt ta olacak.  Bendeniz şimdiden yanıtı merak etmeye başladım.
Soru önergesi bir yana, sayın vekil Öz’ ün hayli dikkat çeken iddialı tespitleri de bence önümüzdeki günlerin çok tartışılıp çok konuşulacak konusu olacak.

Açıklamasında, bir ara başlık açıp, hayli iriden harflerle; “Kişiye Özel personel alım şartları çomü’den öte akp eşitsizliğidir.” sözleri ile Üniversite’ yi savunan bir tutum sergilendiğini gözlemlediğim kısım da bence hayli dikkat çekiciydi.

Bahsettiğim bu bölümde sayın vekil; “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Personel Daire Başkanlığı, 2 Haziran 2017 tarihinde beş büro personeli ve bir destek personeli alımı yapacağını ilan etmiş, başvuruların KPSS puanı şartı dışında, her bir personel için ayrı ayrı hangi niteliklere göre yapılabileceğini ilanında belirtilmiştir.

Devlet kurumlarına alınacak personel ve memur ilanlarının, kimlerin alım yapılacağı önceden belirlenen kişilerin nitelik özelliklerine göre açıldığı iddialarının bir örneği de Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde yaşandığı iddia edilmektedir.”  diyor ve Anayasa’ nın 10. Maddesinden bahsediyordu.

10’ncu maddeyi aktarırken de, maddede geçen anlatımı yapıyordu. Diyordu ki;    ‘Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundalardır.’
Bu anlatım ve aktarımlar, yanıtı sayın başbakan Yıldırım’ dan istenen iddialar üzerine, CHP’ li vekil Bülent Öz’ ce  hazırlanan soru önergesinde yer veriliyordu.

Önergesinde; “Anayasamızın 70. Maddesinde ‘Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkında sahiptir. Hizmet alımında, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemez.’  İfadeleri açıkça yer alıyorken ve Devlet kurumlarında büro personeli olmak için bekleyen binlerce Büro Yönetimi ve Sekreterlik bölümü mezunu genç işsizimiz varken, ÇOMÜ ’nün ilan ettiği personel alım kriterlerinin, ismi önceden belirlenen kişilerin niteliklerine göre belirlendiği iddia edilmektedir.” Savında oldukça ısrarcı davranıyordu sayın vekil.
Peki bu iddialara yol açan neydi? Hakikaten merak edilecek bir konu. Mesela ben. Nasıl etmem ki…?

Ben dahil, meslektaşlarımın da e-posta adreslerine ulaşan bahsettiğim o açıklamada, Önceden belirlenen isimlerin niteliklerine göre iş ilanı yapıldığı şeklindeki dikkat çeken iddiadan bahsediliyordu.

Benim anladığım, ‘Vatandaşlar söz konusu ilanı okumuş ve bu kanata varıp, iddiaları sıralamış.’
Netice itibari ile de, sayın vekil Öz’e de, soru önergesi hazırlamak kalmış. Yok sa ben yine mi yanlış anladım…?

Sayın vekil Öz’ ün, Soru önergesini anlatır açıklamasında, oldukça ayrıntılı anlatımlarla hem ilan hem de kazanan isimler, partililerle yakınlık derecelerine göre dile getiriliyordu.

Yine biraz uzun olacak ama, sayın vekil ilk iddiasına konu ilan için şöyle başlıyordu yüksek perdeden ses vermeye;
“ÇOMÜ ’nün açtığı Büro Personeli 1 no’lu ilan için aradığı nitelikler, Yükseköğretim Kurumlarının İşletme Bölümü Lisans mezunu olmak, Üniversite Hastanelerinde en az 5 yıl çalışmış olmak, Üniversite Hastanelerinin rapor biriminde en az 1 (bir) yıl çalışma tecrübesine sahip olmak denilmektedir.

İş bu ilandaki aranan niteliklere göre, 16 Ağustos 2017 tarihinde açıklanan personel alım ilan sonucunda, sadece Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu olan AK Parti Çanakkale İl Yönetim Kurulu Üyesi C. M ’nin nişanlısı F. T. ’nin istenilen tüm kriterlere de sahip olup, 1 no’lu Personel Alım İlanı için başka kriteri uyan vatandaşın olmayışı nedeniyle, ilanın önceden ismi belirlenen F. T. ’nin işe alınması için, F. T. ’nin sahip olduğu niteliklere göre iş ilanı yayınlandığı iddia edilmektedir.”
Sonra da, diğerleri geliyordu. Yine rumuz’ lanmış isimlerle, yakınlık dereceleri de verilerek veryansın halde.
Bir, iki, üç ve devamı… Uzun uzun hem de.

Sayın başbakan’ a çağrı içeren sözleri ardından, ilan şartları ve kazananların incelenmesi gerektiğini savunuyordu sayın vekil.
Sonra da, sayın başbakan Binali Yıldırım’a, üç soru yöneltiyordu.

Sorularına neden iddiaları özetleyip; “Kişiye özel açıldığı iddiaları üzerine 16 Ağustos 2017 de açıklanan sonuç listesinde AK Parti Yöneticilerinin, Yönetici yakınlarının ve AK Partililerin olduğu iddiaları tepkiyi arttırmıştır” anlatımı da yapıyordu.
Kısacası; CHP’ li vekil Öz, bi nevi Başbakan Yıldırım’a Çanakkale gündemi bilgisi veriyordu. 
CHP’ li vekil Öz’ ün, yanıt aradığı sorulara gelince. İşte o sorular;

“1- ÇOMÜ Bünyesinde Büro Personeli olarak çalıştırılmak üzere alınacak beş kişi için, beş farklı yüksek öğrenim bölümü mezuniyeti ve birden fazla farklı nitelik aranarak ilan edilmesi, ismi önceden ve AK Parti Yöneticisi, Yönetici yakını veya AK Parti üyesi olanlar arasından belirlenen kişilerin niteliklerine göre işe alım ilanı verildiği iddiaları doğru mudur? Doğru ise Vatandaşlarımızın Devlet bünyesinde işe girme eşitsizliğini oluşturan adaletsizliğin gerekçesi nedir?

2- Bu iddialar gerçeğinde, Büro Yönetimi Personeli olarak çalışabilecek, binlerce Büro Yönetimi ve Sekreterlik mezunu vatandaşımız olup, KPSS sınavına girerek kamu personeli ilanı beklerken, ÇOMÜ yönetimi işe alım kriterlerini belirlerken iddialarda yer aldığı gibi Anayasamızın 10. ve 70. Maddelerin gereğine dikkat etmiş midir?

3- Büro personeli işe alım kriterlerinde kişilerin El Sanatları Bölümü, Tekstil Bölümü, Bahçe Tarımı Bölümü mezunu olmasını talep etmesi, büro yönetimi çalışma esasları, iş ve işlevi açısından bir ilgisi vardır mıdır? varsa gerekçesi nedir? Üniversitelerin Büro Yönetimi ve Sekreterlik bölümlerinde ÇOMÜ ’nün Büro Yönetimi Personel Alım İlanındaki kriterler eğitim olarak verilmekte midir? Verilmiyor ise, bundan sonra Anayasamızın 70. Maddesindeki görevi gerektiren nitelikler kapsamında bu kriterler eğitim olarak verilecek midir?”
Şimdi geleyim, bir öz eleştiriye. Zaman zaman gazetecilik mesleğinde de yapılır bir hal. Yani; ‘vatandaşlar, öyle diyor, vatandaşlar böyle diyor.’  Vatandaşlar ne bilgili ve de öngörülü. Hem de değerlendirme ustası. Değil mi…?