Başka bir şeye de benzemez ölüm korkusu(!) İnsan, öleceğini bilerek yaşayan tek canlı türü oysa ki!..

 Peki ya, neden bu korku!?!..

Aldıkları karar, aslında hakaret gibi.. Can güvenlikleri olduğunu düşünmüyorlarmış mış!...

Burası TÜRKİYE...TÜRKİYE, savaş durumunda dahi, kendisine silah doğrultan düşmanını dahi;  insani durum oluşmuş ise şayet, insanı tavırla muamele etmixtir.. Örnek isteyenler, Çanakakle cephesine bakabilirler.. Öyle çok ki bu konudaki örnek, tarihçiler yazmıştır, tek bir ekleme, eksik  ya da abartı yapmadan..

Şimdi 'Yusuf Yusuf' olmuşlara bakın hele.. "Hayırdır(!)" demek gerek bu durumda...

Hastane vuran sizsiniz. Böylelikle; tarihe geçtiniz Savaş suçu işlemede.. Sınırınız yok, zulümde.. Bunu da tüm dünya gördü.. Daha ne!?!...

Dün açıklanan o durum.. Çok ta tın...

"İsrail'den Türkiye kararı!" başlıkları ile kaleme alınan haberleri okumuşsunuzdur ya da işitmişsinizdir ana haber bültenlerinden..

Konu özetle şu; İsrail, büyükelçi dahil olmak üzere tüm diplomatlarını Türkiye’den çekme kararı almış..

Bir kaç gün öncesinde de, Türkiye'deki vatandaşlarına, ülkeyi terk etmeleri konusunda çağrıda bulunmuştu İsrail..

Şimdi de bu karar; İsrail, büyükelçi dahil olmak üzere tüm diplomatlarını Türkiye’den çekme kararı alıyor.

Küçük bir dip not bu arada; Diplomatların iki ülke arasındaki diplomatik kriz nedeniyle değil, güvenlik endişeleri nedeniyle ülkeyi terk edecekleri yönünde gerekçeleri varmış..

Yahu, korkuya bakın hele.. TÜRK güvenlik güçlerinni,  kendilerini koruyamayacağını sanıyorlar..

Bilmiyorlar ki; TÜRK Güvenlik Güçlerini, Metmetçiklerimizi..

Kendilerin ki gibi insafsız sanıyorlar, TÜRK Güvenlik güçlerini..

..Yok öyle yağma.. Tarihe bakın.. Savaş halinde iken dahi, düşmanına  bile zulmetmemiştir TÜRK Ulusu. 

TÜm dünyanın önünde saygı ile eğildiği, büyük komutanın sözlerini hatırlayın mesala..

Sarı Saçlı, Mavi Gözlüm'ün, Anzak Askerlerinin analarına hitaben yazdığı mektubu, hiç mi okumadınız???.. Tavsiye ederim, okuyunuz...

Benim dememle olmuyor elbet.. Ancak, benim naçizane hatırlatmalarımı, dünyada bilmeyen yok..

Sap' la Saman' ı, iyi ayırt eder TÜRK Ulusunun bir ferdi olan TÜRK Güvenlik güçleri..

Yasalar vardır, Kanun ve Nizamı biliriz.. Her ne suç işlemiş olursa olsun, o suçluyu linç edilmekten de, canı pahasına  kurtarır TÜRK Güvelik güçleri..

Aldığı karar ile; Ülkemin Polisini, Askerini, itibarsızlaştırmayı umuyorlar sanki o birileri..

Yemezler yemezler.. Yok öyle yağma..

*                      *                       *

BU ZULME SEYİRCİ KALINMADI...

GAZZE' de, haksız, hukuksuz bir savaş ar.. Siviller gibi,  Sağlık çalışanlarını da hedef alanlar var..

Tam da bu noktada, Sesini Yükselten SES..

Şöyle diyordu, yapılan basın açımlamasında; "Hamas saldırıları bahane edilerek bir halk soykırıma tabi tutuluyor. "

Aynen, bunun adı olsa olsa saykırım..

Bahsettiğim açıklamada, altı çizilenler; "Savaş zamanı hasta ve yaralılara bakım sağlanması ahlakın, dinin ve insanlık hukukunun gereğidir.

Silahlı çatışmalar hukukunda bazı hedeflere saldırılması özel olarak yasaklanmıştır.

Bu konudaki en eski kural ise  sivillere saldırılmasının yasaklanmasıdır.

Hastaneler, tıbbi birimler savaşlarda çatışan taraflar tarafından hedef gösterilemez ve korunmakla yükümlü olunan tesislerdir.

İNSANLIK TARİHİNE, KARA BİR GÜN OLARAK GEÇTİ..

17 Ekim insanlık tarihine kara bir gün, bir soykırım günü olarak geçti. Adı yolsuzluklara da karışan sağcı, ırkçı, faşist İsrail hükümetinin çoğunluğu çocuk hastalardan oluşan Gazze şeridindeki hastaneye düzenlediği saldırı sonucu yüzlerce kişi öldü, yüzlercesi yaralandı.

Katliamı şiddetle kınıyor, yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyoruz."

Dünyanın en kanlı muharebelerinin yaşanıdğı coğrafyadan, Gelibolu Yarımaasından ses veriyordu, SES  şubesi..

Açılımını yapmaya gerek yok sanırımn.. Onlar sağlık emekçisi.. Sağlık emekçilerinin STK' sı..

Açıklamalarında ayrıca, önemle altını çizdikleri; "Hastanelerin bombalanması ve  tedavi görenlerin tedavi hakkının engellenmesi Cenevre Sözleşmelerine ve çatışma hukuku kurallarına aykırıdır." cümlesi ile geliyordu.

Dünya bari bunu hatırlamalı dercesine idi kurulan cümlede geçen bu net ifade ile gelen vurgu..

Açıklamada; "Tüm dünyanın göz önünde gerçekleşen hastane saldırısı kuralların çiğnenmesidir, savaş suçudur ve sorumluluğu olanlar savaş suçlusu olarak yargılanmalıdır." Şeklindeki çağrıya, bendeniz de aynen katılıyorum..

Özenle vurgulanan ise şu ifade ile geliyordu; "Bu açık bir savaş ve insanlık suçudur."