Evelememek, gevelememek gerek. Bu sözü işittiğimizde, durup alkışlamak gerek..

"Türklüğü yüceltmek için yaşa, Türk'e kılıç kaldıran eli kır!" demiş  Emir Timur.. Ağzına sağlık.. daha nasıl anlatılır ki....
Turan Kızıl Elma Federasyonu Genel Başkanı, Prof. Dr. Hakan Altıntaş imzalı kaleme alınanları okuyunca, irkilmedim değil..
Bir de İran çıktı başımıza.. zaten, hep varlardı ya neyse..Yeni değil yani bu mevzuu.
Mevzuu içinde mevzuu var bence..  Nede mi böyle düyündüm ve kaleme alıverdim düşündüğümü.. Anlatayım özetle..
Prof. Dr. Altıntaş, "İran, bünyesinde bulundurduğu Türk kökenli yurttaşlarını Türkiye ve Azerbaycan' dan uzak tutmak ve onların etkisinden çıkartmak için azami gayret sarf etmektedir." xşeklhinde sözleri ile, beni çok derin düşünmüye sevk etti.
Bir de şöyle bir ifadesi vardı.. Hadi gel de düşünme, okudukların karşısında..
"Türkiye ve Azerbaycan' dan tehlike geleceğini düşünen İran, her iki ülkeyle de samimi ilişki kurmaktan çekindiği gibi, her iki ülkenin rakipleriyle de işbirliği yapmaktadır." cümlesi, bence de çok açık bir anlatım..
Verilen örnek var bir de.. Şöyle dilyordu sayın Altıntaş;
"Örneğin Türkiye’ye karşı Yunanistan ve Azerbaycan’a karşı da Ermenistan ile yakın ilişki ve işbirliği içindedir.
Bugün itibariyle 80 milyon nüfusu bulunan İran’ın tahmini olarak 35 milyonu Fars, geri kalan 45 milyonu ise Fars olmayan guruplardan oluşmaktadır.
İran' da Azerbaycan Türkleri, Türkmen ve Kaş Kaylar gibi Türk kökenliler yaşamaktadır.
Türk kökenli İranlıların nüfus toplamı 35 milyonu aşmaktadır.
Bir başka deyişle İran' da en az Fars nüfusu kadar, Türk nüfusu vardır."
Yani, benim anladığım şu ki, tükürseler boğarlar birilerini.
Turan Kızıl Elma Federasyonu Genel Başkanı, Prof. Dr. Hakan Altıntaş imzalı kaleme alınanların devamında;
 "İran' da 100 bin civarında Ermeni, 1,5 milyon civarın da Beluciler, 5 milyon civarın da Kürt ve 3 milyon civarın da Arap bulunmaktadır. " vurgusu yapıyordu..
Düşününce oldukça anlamlı ifadeler, bu ifadeler.. Yapılacak yorum, kendiliğinden geliyor diye   aslında. 
Ben detaylara döneyim.. bahsettiğim anlatıma göre;
"İran adı verilen yer Türkün toprağıdır. Emperyalistlerin kuklası molla rejiminden bir gün mutlaka alınacaktır.
Molla rejimi Türk Dünyasının düşmanıdır, Türke yaptıklarının bedeli er geç ödetilecektir.
Akademisyenlerimizin İran coğrafyasının Türk yurdu olduğuna dair konferanslar, paneller tertip etmesi, bu alandaki yayınların sayısının artırılması olmazsa olmaz öneme haiz bir konudur.  Yine Türk devletlerinin hiçbir biriminde molla rejiminin aparatlarına yer verilmemeli, varsa Türk kurumlarından temizlenmelidir." görüşü, çok yerinde ve bana görede temizlik elzem..
Anlatımını; "Ne mutlu Türk'üm diyene." noktalayan  Turan Kızıl Elma Federasyonu Genel Başkanı, Prof. Dr. Hakan Altıntaş' ın, şu hatırlatması da son derece önemli idi.
"Türklüğü yüceltmek için yaşa, Türk'e kılıç kaldıran eli kır!"
Güzel laf etmiş Emir Timur, bence de NOKTA..